Ermeni Sorunu ve ASALA’nın Faaliyetleri

Osmanlı Devleti’nin son yıllarında ortaya çıkan Ermeni Sorunu, büyük devletlerin siyasi çıkarları doğrultusunda şekillenmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu sağlayan Lozan Antlaşması’nda diğer azınlıklar gibi Ermeniler de Türk vatandaşı sayılmış ve Türk yasalarına tabi tutulmuşlardı. Fakat Ermenistan dışında (diaspora) yaşayan Ermeniler, tezlerini gündeme taşımak için çalışmalarını sürdürdüler.

Kademeli olarak; iddialarını dünyaya tanıtmak, iddialarını Türkiye’ye kabul ettirerek Türkiye’den tazminat ve toprak almak son aşamada da büyük Ermenistan hayalini gerçekleştirmek istiyorlardı. Bu doğrultuda Ermenistan’ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu (ASALA) adı verilen yasadışı bir örgüt kurdular.

ASALA 1973’ten itibaren yurt dışında yaşayan Türk temsilcilerine ve diplomatlarına yönelik silahlı eylemler düzenlemeye başladı. Ermeni terör örgütü, ilk olarak 1973’te Los Angeles’te Başkonsolos Mehmet Baydar ve Konsolos Bahadır Demir’i şehit etti. 1973-1984 döneminde gerçekleştirilen saldırılarla seksen kadar Türk diplomat ve dış temsilci şehit edildi.

ASALA, 1994’ten itibaren etkinliğini kaybetti. Türkiye, bu saldırılar karşısında ulusal ve uluslararası platformlarda kendi tezlerini ileri sürerek önlemler almaya çalıştı.

Yorum yapın