Mustafa Kemal’i Etkileyen Türk Düşünürler ve Yazarlar Kimlerdir?

Mustafa Kemal’i etkileyen Türk düşünürler ve yazarların kimleri olduğuna bakalım.

Mehmet Emin Yurdakul (1869 – 1944)

Türk millî edebiyat akımının en önemli temsilcileri arasında yer almış önemli şairlerimizden biridir. Osmanlı aydınları arasında savunulan Osmanlıcılık ve İslamcılık fikir akımlarına karşı oluşturulan Türkçülük akımını benimsemiştir.

Mehmet Emin Yurdakul

Eserlerinde özellikle milliyetçiliği, halkçılığı savunan şiirler yazmıştır. Türk Ocağının kurucuları arasında yer alan Mehmet Emin Yurdakul bir süre bu derneğin başkanlığını da yapmıştır. Türk Ocağının yayın organı olan “Türk Yurdu” dergisinin de bir süre yöneticiliğini üstlenmiştir.

Toplum ve ülke sorunlarını gerçekçi bir dille ifade eden şair, eserlerinde sık sık özgürlüklerin önemini vurgulamıştır. Kurtuluş Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Anadolu’ya gelip Antalya, Adana, İzmir gibi şehirleri dolaşmış; Türk milletinin Millî Mücadele’ye destek vermesini sağlamak amacıyla çeşitli toplantılar düzenleyerek konuşmalar yapmıştır.

Mehmet Emin Yurdakul, özellikle millî kültür, millî birlik ve beraberliği temel alan düşünceleriyle Mustafa Kemal’i derinden etkilemiştir. Mustafa Kemal, Manastır Askerî İdadisinde öğrenci iken okuduğu şair Mehmet Emin Yurdakul’un “Ben bir Türk’üm, dinim, cinsim uludur.” mısrasıyla başlayan şiirinde ilk defa millî benliğini bulduğunu ifade etmiştir. Mehmet Emin Yurdakul’un bu şiirinden iki dörtlük aşağıda verilmiştir:

Ben bir Türk’üm, dinim, cinsim uludur,
Sinem, özüm ateş ile doludur,
İnsan olan vatanının kuludur,
Türk evladı evde durmaz giderim!
Tanrı’m şahit duracağım sözümde,
Milletimin sevgileri özümde,
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
Yar yatağın düşman almaz; giderim!

Namık Kemal (1840 – 1888)

Vatan ve millet kavramları üzerinde önemle duran ünlü şair ve yazar Namık Kemal, Türk milliyetçiliğinin öncüleri arasında yer almıştır. Genç Osmanlılar hareketinin mensupları arasında bulunan Namık Kemal, özellikle “İntibah” isimli romanı ve “Vatan yahut Silistre” isimli tiyatro oyunu ile kısa zamanda tanınmış bir Türk aydınıdır.

Namık Kemal

Vatan yahut Silistre adlı eseri Gedikpaşa Tiyatrosunda oynanınca büyük ilgi ve heyecan uyandırmıştır. Çağdaş Türk edebiyatının öncüleri arasında yer alan Namık Kemal, daha çok “Vatan Şairi” olarak ünlenmiştir. Eserlerinde genellikle vatan ve millet temalarını işlemiştir.

Yazdığı eserler birçok Türk genci gibi Mustafa Kemal’i de derinden etkilemiş ve onda vatan ve millet sevgisinin oluşmasında önemli katkıları olmuştur. Mustafa Kemal, gençlik yıllarından itibaren vatan ve hürriyet şairi Namık Kemal’in mısralarını dilinden hiç düşürmemiştir.

Tevfik Fikret (1867 – 1915)

Osmanlı Dönemi’nde yetişmiş en büyük şairlerden biridir. Özellikle 1897 Osmanlı – Yunan Savaşı’nın yaşandığı yıllarda yazdığı vatan ve millet şiirleri ile kısa zamanda büyük bir üne kavuşmuştur.

Tevfik Fikret

Eserlerinde daha çok özgürlük ve adalet kavramlarını işlemiştir. Bu şiirlerinden biri olan “Millet Şarkısı”ndan iki mısra aşağıda verilmiştir:

… Millet yoludur, hak yoludur, tuttuğumuz yol,
Ey hak yaşa, ey sevgili millet yaşa, var ol!
Tevfik Fikret de diğer Türk aydınları gibi hak, adalet ve özgürlük gibi konularda Mustafa Kemal’i derinden etkilemiştir.

Ziya Gökalp (1876 – 1924)

Eserleri ve görüşleriyle Türkçülüğü ve Türk milliyetçiliğini önemli ölçüde etkileyen toplum bilimci, yazar, şair ve siyasetçidir. Osmanlı Mebusan Meclisinde ve TBMM’de milletvekilliği yapmıştır.

Ziya Gökalp

Ziya Gökalp, eserlerinde özellikle milliyetçilik ve Türkçülük kavramları üzerinde durmuştur. Ziya Gökalp, Türk ulusunun kendine özgü ahlakı ve kültürel değerleriyle Batı’dan aldığı bazı kavramları kaynaştırarak yeni bir fikir ortaya koymuştur.

“Batı medeniyetindenim, Türk milletindenim, İslam ümmetindenim.” demiş ve “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” adıyla fikirlerini bir kitap hâline getirmiştir. Millî edebiyat akımının kuruluşu ve gelişmesinde önemli görevler üstlenmiştir.

Ziya Gökalp, Mustafa Kemal’i daha çok milliyetçilik, dayanışma, bütünleştiricilik fikirleriyle etkilemiş bir aydındır. Mustafa Kemal özellikle tarih, dil ve halkçılık gibi alanlarda yapmış olduğu inkılapları Ziya Gökalp’in fikirlerinden etkilenerek gerçekleştirmiştir.

Ziya Gökalp’in “Medeniyet” adlı şiirinden birkaç mısrayı okuyalım.

Medeniyet, beynelmilel yazılacak bir kitap;
Her faslını bir milletin harsi teşkil edecek.
Medeniyet bir konser ki birçok çalgı, saz, rübab
Birleşmekle bir ahengi ancak tekmil edecek.
Bu kitabın bir mebhası eksik olsa okunmaz;
Bir aleti yoksa, ahenk gönüllere dokunmaz.

Jean Jacques Rousseau (1712 – 1778)

Millî egemenlik düşüncesi ilk önce on sekizinci yüzyılda Fransız düşünürü Jean Jacques Rousseau tarafından ifade edilmiştir. Rousseau, kaleme aldığı “Toplumsal Sözleşme” adlı eseri ile toplumu derinden etkilemeyi başarmıştır. Bu eserinde özellikle yurttaşlık bilincini, ortak düşünceyi, halkı, devleti oluşturan bir toplum sözleşmesini ve bu sözleşmeye her ferdin dâhil olması gerektiğini vurgulamıştır.

Jean Jacques Rousseau (1712 – 1778)

Rousseau’ya göre halk olmanın temel ilkelerinden biri de egemenliğin var olmasıdır. Rousseau, yasaların uygulanmadığı bir ülkede devletlerin varlığından söz edilemeyeceğini ve yasaların bir toplumda yaşayan bütün bireylere eşit şekilde uygulanması gerektiğini vurgulamıştır.

Yine Rousseau’ya göre yurttaş olmadan erdem, erdem olmadan hürriyet, hürriyet olmadan da devletin varlığından söz etmek mümkün değildir. Ayrıca devletlerin temelinde dinî düşüncelerin önemine özellikle vurgu yapmıştır. Devletin iktidara değil, halka ait olduğunu belirten ve ulus-devlet anlayışını benimseyen Rousseau, Mustafa Kemal’i derinden etkilemiştir.

Millî Mücadele’nin sonucunda hukuk devleti, toplumsal dayanışma ve milliyetçilik gibi kavramları bu Fransız aydınından esinlenerek oluşturan büyük kurtarıcı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni millî egemenlik, hukukun üstünlüğü, toplumsal anlayış gibi değerler üzerine kurmuştur.

Montesquieu (1689 – 1755)

Ünlü Fransız aydınları arasında yer alan Montesquieu’nun en önemli eserlerinden biri “Kanunların Ruhu Üzerine” adlı eseridir. Bu eserinde monarşi (kral ve kraliçe tarafından yönetilen), despotizm (bir diktatör tarafından yönetilen) ve cumhuriyet (seçilmiş bir lider tarafından yönetilen) olmak üzere üç tür hükûmet olduğuna vurgu yapmıştır.

Montesquieu

Montesquieu, yöneticileri halk tarafından seçilen yönetim biçimi olan cumhuriyet idaresinin diğer rejimlere göre en ideali olduğunu belirtmiştir. Bu Fransız aydının eserlerini okuyan ve ondan etkilenen Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra kuracağı devleti, cumhuriyet ve demokrasi ilkelerine dayandırmıştır.

Voltaire (1694 – 1778)

Fransa’da yetişen ve kısa sürede ünü Avrupa’nın dışına yayılan bu düşünürün en önemli eserlerinden biri “Felsefe Sözlüğü” adı ile yayımlanmıştır. Voltaire, bu eserinde özellikle Fransa’da mevcut olan yerleşik dinsel anlayışı ve siyasal rejimi eleştirmiştir.

Voltaire

Voltaire ayrıca tarih ve edebiyat alanında önemli eserler kaleme alarak Avrupa’da meydana gelen “Aydınlanma Çağı”na önemli katkılar sunmuştur. Mustafa Kemal, Voltaire’nin eserlerini okumuş; genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurarken onun yapıtlarından da etkilenmiştir.


Mustafa Kemal ayrıca Fransız filozof Auguste Comte (Ogüst Comt), Rene Descartes (Rine Dekart), filozof Immanuel Kant (Ummanuel Kant), Fransız İmparatoru Napoleon Bonaparte’nin (Napolyon Bonapart), İngiliz yazar George Wells (Corç Vels), İngiliz filozof John Stuart Mill (Can Situvırt Mil) ve Fransız toplum bilimci Emil Durkheim’in (Emil Durhiem) bazı eserlerini okumuştur.

Mustafa Kemal’in okuduğu diğer eserleri şu şekilde sınıflandırabiliriz: Tarih: 879, edebiyat: 535, dil-dil bilim: 397, askerlik: 261, siyasal bilimler: 197, güzel sanatlar (heykel, resim, müzik, mimarcılık, şehircilik): 195, coğrafya-turizm: 193, uygulamalı bilimler (tıp, mühendislik, tarım): 187, hukuk: 169, din: 160, ekonomi: 139, felsefe-mantık-metafizik-psikoloji: 109, matematik-fizik-kimya-astronomi: 104, eğitimöğretim: 101, sosyoloji: 75, biyolojik bilimler: 33 vb. Mustafa Kemal daha binlerce kitap okumuştur. Mustafa Kemal, çalışma saatlerinin büyük bir bölümünü kütüphanesinde geçirirdi. Bazen kütüphanesine kapanır, saatlerce kitap okurdu. Okumak Mustafa Kemal’de tutku hâline gelmişti. Afet İnan anılarında bu konuda şunları anlatmaktadır:

“ Atatürk’ün, bildiğime göre bir entellektüel hayatı daima mevcut olmuştur. Zevk için okumuş, bilgi edinmek için okumuştur ve nihayet siyasi nutuklarına ve yazılarına kaynak olması için okumuştur. Velhasıl, kitap, hangi konuda olursa olsun, Atatürk’ün fikir hayatı için değerli varlık mahiyetinde idi. Atatürk’ün hayatında iyi ve öğretici kitabın yeri daima büyük olmuştur.”
(Yüksel Mert, Cengiz Açıkgöz, Atatürk’ün Liderlik Sırları, s. 193.)

Çocukluğunun ilk yıllarından hayatının sonuna kadar, en zor şartlarda dahi okumayı sürdüren Mustafa Kemal’in kitap okumadaki belirgin özelliklerinden biri, incelediği konuya ilişkin ya da ilgisini çeken konulardaki kitapları, bitirmeden elinden bırakmamasıydı.

Afet İnan yine bu konuda şunları anlatmaktadır:

“O, herhangi bir kitaba başladığı zaman hacmi ne olursa olsun, bitirmeden elinden bırakmamıştır. Bir insan için normal addedilen çalışma saatlerini çok aşan bir zamana tahammülü daima olmuştur.”
(Yüksel Mert, Cengiz Açıkgöz, Atatürk’ün Liderlik Sırları, s. 193 – 194.)

Mustafa Kemal’in kitap okumakta dikkati çeken diğer özellikleri de okuduğu kitabın önemli bulduğu yerlerini kendine özgü işaretlerle belirlemesi, satır altlarını genellikle kırmızı ve mavi kalemlerle çizmesi ve sayfa kenarına notlar almasıdır.

Mustafa Kemal’in balmumundan heykeli (Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi – Ankara)

“Mustafa Kemal’i Etkileyen Türk Düşünürler ve Yazarlar Kimlerdir?” üzerine 3 yorum

Yorum yapın