Semah Nedir? Gülbank Nedir? Hızır ve Muharrem Orucu

Semah

Alevilik-Bektaşilikte en çok önem verilen uygulamalardan biri de semahtır. İlahî aşkı ruhunda duymak anlamına gelen semah, o aşkla Allah’ın (c.c.) güzel isimlerinden herhangi birini anarak ayakta dönerek yapılır.

Alevilik-Bektaşilik düşüncesine mensup olanlar semahta, ilahi ve deyişler eşliğinde kadın erkek birlikte ellerini gökyüzüne doğru uzatarak, Hakk’ın birliğini zikreder.

Semah
Semah

Gülbank

Alevilik-Bektaşi kültüründe dua, gülbank olarak adlandırılır. Gülbank; Allah’a (c.c.) sığınma, ondan af dileme, dua edip ona yakarma amacıyla okunur. Genellikle kısa ve ahenkli cümlelerden oluşan dualardır.

Dua, hem başlı başına bir ayin hem de diğer ayinlerin tamamlayıcısı olarak görülür. Cem törenleri ve semah mutlaka dualarla yapılır. Dede ve babalar gülbank ve diğer dualara başlayacakları zaman, “Bism-i Şâh Allah Allah (Allah’ın adıyla…)” der ve duanın sonunda ise “Allah Allah” lafzını söyleyerek bitirirler.

Alevi-Bektaşi geleneğinde bir dua örneği:

“Bism-i Şah, Allah Allah! Vakitler hayrola, hayırlar fethola. Şerler def ola. Yüce Allah dildeki dileklerimize, gönüldeki muratlarımıza vasıl eyleye. Milletimizin, devletimizin varlığını, birliğini, dirliğini sonsuz eyleye. Yüce Allah dualarımızı dergâh-ı izzetinde kabul eyleye!

Gülbankler hem topluca hem de bireysel olarak okunabilir. Duaya gönülden katılmak ve samimi olarak dua etmek önemlidir. Cemdekiler veya başka bir törende yapılan duaya şahit olanlar “Allah Allah” diyerek duaya ortak olurlar.

BİLGİ KUTUSU

Alevilik-Bektaşi geleneğinde Lokma duası örneği;

Bismillah, Elhamdülillah, eşşükrülillah. Nimet-i Celil, berekâtı Halil, Habib-i Hûda, Resul-i Kibriya, Server-i Enbiya Muhammed Mustafa, Serdar-ı evliya Şah-ı âla Aliyyül Mûrtaza, hayır himmetleri, şefaatları üzerimizde hazır ve nazır ola. Pirimiz kutbü’l Ârifin Hazreti Hünkâr Hacı Bektaşi Veli ve gerçek erenler demine devranına Hû. (Mehmet Kızılgöz, Gülbenk (Alevilikte Dua), s. 16-25.)

Hızır ve Muharrem Orucu

Alevilik-Bektaşilikte önemli bir yere sahip olan hızır orucu genellikle şubat ayının 13,  14, 15. günlerinde tutulur. Bazı yörelerde ise beş veya yedi gün olarak tutulur. Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın (r.a.) tuttuğu rivayet edilen bu oruç, Alevi-Bektaşi geleneğinde önemli bir yer tutar. Alevi-Bektaşiler, Allah (c.c.) rızası için bu orucu tutarlar ve arkasından cemevlerinde toplanarak kabulü için Allah’a (c.c.) dua ve niyazda bulunurlar.

Alevilik-Bektaşilik geleneğinde Muharrem ayına büyük önem verilir. Bu ay içinde Aşure gününün olduğu aydır. Alevilik-Bektaşilikte bu ay boyunca Hz. Peygamber ve Ehl-i beytine salavat getirilir. Başta Kerbela’da şehit olan Hz. Hüseyin ve Ehl-i beyt için mersiye ve dualar okunur.

Alevi-Bektaşiler, Muharrem ayında kimi yerlerde 10, kimi yerlerde de 12 gün oruç tutarlar. Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyin (c.c.) ve Ehl-i Beytin anısına tutulan oruç aslında bir yastır. Bundan dolayı Muharrem orucunun diğer bir adı da Yas-ı Matemdir.

Bu dönemde: Su içilmez (Ancak hoşaf, ayran vb. sulu gıdalar alınabilir), tıraş olunmaz, çamaşır yıkanmaz, hayvan ve ağaç kesilmez. Et, soğan, sarımsak, yumurta yenilmez. Aynaya bakılmaz, süslenilmez. Düğün, oyun ve çeşitli eğlenceler yapılmaz.

Muharrem ayının on üçüncü günü, İmam Zeynel Abidin’in Hz. Peygamberin soyunu günümüze kadar taşıdığı için şükür kurbanı keserler. Aşure pişirip dağıtırlar. O günün akşamı da cemevlerinde “Muharrem cemi” yaparlar.

Düştü Hüseyin sahra-yı Kerbele’ya
Cibril var haber ver Sultan-ı Enbiya’ya
                                   Kazım Paşa

Yorum yapın