Kur’an-ı Kerim Işığında Ebeveyn – Evlat İlişkileri

İnsanın, içerisinde yaşadığı toplumun inancından ahlakına, medeniyetinden hayat tarzına kadar bütün değerlerini benimsemesine önemli ölçüde tesir eden aile, yeryüzünün en eski kuruluşu olmakla beraber toplumun merceğini ya da küçük bir örneğini de meydana getiriyor.

İnsanlığın ilk ve en hayırlı okulu ailedir. Her iyiliğin ilkelerini insan ilk önce ailesinde öğreniyor. Bu bakımdan aile, değerini takdir edenler için çok feyizli ve bereketli bir hayat okuludur. Buna göre de ilkokul sayılan bu ailede çocuk iyi terbiye edilmeli ve ebeveyn çocuk karşılıklı olarak birbirleri üzerindeki hak ve vazifeleri iyi idrak etmelidirler. Önce Kur’an-ı Kerim ışığında ebeveynlerin evlatlarına karşı vazifelerinden bahsedelim.

Kur’an-ı Kerim Işığında Ebeveyn - Evlat İlişkileri

  • Ebeveynlerin Çocuklarına Karşı Görevleri

Ebeveynlerin evlatlarına karşı görevlerinden biri, önce onların nafakalarını temin etmeleridir. Kur’an-ı Kerimde şöyle buyrulur: “Erkekler kadınları üzerinde idareci ve koruyucudurlar. Bunun sebebi, Allah’ın bazı insanlara bazılarından daha çok nimet vermesi ve eşlerin mihir verme, aile nafakasının üzerine düşmesidir.” Allah bu ayetinde erkeklerin üstünlüğünden bahsederken aynı zamanda çocuklarının nafakasını vermekle mesul olduklarını da ifade etmiştir.

Anne-baba evlatlarının maddi ve manevi bütün sorunlarını çözmeye çalışmalıdırlar. Ebeveynlerin üzerine düşen vazifelerden biri de evlatlarının onlar için bir imtihan vesilesi olduklarını unutmamalarıdır. Kur’an-ı Kerim bu hakikati beyan ederek şöyle buyurmuştur: “Mallarınızda ve evlatlarınızda sizin için bir imtihan (fitne) vardır.” İbn Abbas (r.a) bu ifadenin tefsirinde şöyle demiştir: “İçerisinde Allah’a isyan olan her konuda onlara itaat etmeyin.” Ayetteki “fitne” ifadesi imtihan, bela ve insanı ahireti düşünmekten uzaklaştıran şeyler manasındadır. Allah malın ve çocukların insanları fitneye düşüre bileceklerini haber vermiştir. Bu ifade bütün çocukları kapsıyor. Çünkü insan çocuğu sebebiyle fitneye düşüyor ve birçok zorluklarla karşılaşıyor.

Ebeveynlerin üzerine düşen vazifelerden biri de evlatlarını cehennem ateşinden korumakla mesul olmalarıdır. Kur’an bu hakikati beyan ederek şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşi insanlar ve taşlar olan cehennemden koruyun.”. Buradaki “kendinizi koruyun” ifadesi günahları terk edip Allah’ın emirlerini yerine getirerek kendinizi ve ailenizi mesul olduğunuz şeylerle koruyun manasındadır.

Ebeveynlerin vazifelerinden biri de evlatlarına dini bilgileri erken yaşlarından itibaren öğretmeleridir. Kur’an’da bu konuda şöyle buyruluyor: “(Ey Resulüm!) Ailene ve ümmetine namazı emret. Kendin de ona devam et.” Buradaki hitap her ne kadar Peygamberimize (s.a.s.) ait olsa da bütün ebeveynleri kapsamaktadır. Namaz ve oruç gibi temel ibadetlerden helal-haram, doğruluk, adalet ve başkalarının haklarına saygı ve benzeri genel geçer değerleri çocuğa anne-baba aile içerisinde öğretmelidirler. Ebeveynlerin vazifelerinden biri de evlatlarına iyi davranarak onların gönüllerini kazanmalarıdır.

Kur’an’da baba-oğul ilişkilerinin geçtiği birçok ayette hitap şeklinin, “yavrum, oğlum” şeklinde olduğu bunu en güzel şekilde tasdik ediyor. Bütün bu bilgilerden sonra ebeveyniler çocukların psikolojilerine dikkat ederek onların derecelerine göre davranmalıdırlar. Devamlı tenkit gören çocuk kınanmayı, kin muhitinde büyüyen bir çocuk kabalığı, aşağılanan bir çocuk toplum içerisinde utanmayı, devamlı utandırılan çocuk kendini günahkâr kabul eder. Sağlam nesiller, huzurlu bir aile muhitinin eseridir. Geleceğimize vereceğimiz en güzel hediye onları güzel ahlak ve terbiye ile süslememiz olacaktır.

  • Çocukların Ebeveynlerine Karşı Görevleri

Bu konuda da bize ışık tutan Kur’an-ı Kerim çocukların ebeveynlerine karşı görevlerinden bahsederken önce onların anne-babasına iyi davranmalarını emretmiştir. Kur’an’da şöyle buyruluyor: “De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram ettiğini okuyayım: Ona hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin.” Başka bir ayette ise şöyle buyruluyor: “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, anne-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretmiştir.” Allah’a kulluktan sonra anne-babaya itaat emrinin gelmesi onların ne kadar şerefli ve itaate layık olduklarını göstermektedir. Evlatların ebeveynlerine karşı görevlerinden biri de anne-babası veya onlardan biri yaşlandığında onları himaye etmektir. Bu konuda Kur’an’da şöyle buyruluyor:

Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa, kendilerine öf bile deme; onları azarlama ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek yüzlerine tevazu kanadını ger ve “Rabbim, küçüklüğümde onlar beni, nasıl yetiştirmişlerse sen de onlara merhamet et!” diye dua et.

Onların gücü yetmediği her konuda onlara yardım etmelidir. Evlat anne-babasına güzel muamelede bulunarak onların bağışlanmaları için dua etmelidir. Evlatların ebeveynlerine karşı görevlerinden biri de Allah’ı inkâra götüren konularda anne-babasına itaat etmemeleridir. Bu konuda Kur’an’da şöyle buyruluyor: “Eğer onlar seni bilmediğin bir şeyde bana şirk (ortak) koşmaya mecbur etseler onlara itaat etme. Ama yine de onlara iyi davran.”. Anne-baba evladına dinimize zıt bir şey emrettiği zaman onlara itaat etmemelidir. Ama Allah yine de annebabaya dünyadayken iyi davranarak sadece bu emrine itaat edilmemesini istemiştir.

Yorum yapın