İslam Hukukunun Temel İlkeleri – Suç ve Ceza Arası Doğru Orantı

Ceza kelimesi, sözlükte iyi veya kötü olan bir fiil ve davranışın tam ve yeterli karşılığını vermek anlamına gelir.

İslam hukukunda ise, sözlük anlamıyla bağlantılı olarak genel anlamda, dünyevî veya uhrevî mahiyette özendirici veya caydırıcı müeyyideyi ifade eder. Özel anlamda ise dünyada hukuk düzeni tarafından suçluya uygulanacak maddî ve manevi müeyyide anlamına gelir.

İslam Hukukunun Temel İlkeleri - Suç ve Ceza Arası Doğru Orantı

İnsan yaratılış itibariyle diğer varlıklardan ayrılır. O, iyi ve güzel işler yapabildiği gibi, hata ve suç işlemeye de meyilli bir yapısı vardır. İnsan özgür iradesini yanlış yönde kullanıp hayata düşebilir. Unutkanlık gösterip, gaflete düşüp hata ve suç işleyebilir.

İslam dininde emir ve yasakların ihlalini önlemek, bireysel ve toplumsal hayatı ıslah etmek için dünya ve ahiret hayatına yönelik özendirici ve caydırıcı tedbirler alınmıştır. Bu tedbirler ceza kavramı içinde değerlendirilir.

Kur’an ve Sünnetin belirlediği cezalar, İslam’ın muhafazasını esas aldığı beş temel değerin yani akıl, din, can, ırz ve malın korunmasını, insanların genel ve özel yararını bir denge içinde gözetmeyi hedef alır. Bu cezalar, İslâm’ın kötülüğü önleyip iyiliği hâkim kılma ilke ve gayretinin bir parçasıdır.

İslam’da suç ve ona verilecek ceza arasında denge olması gerektiği Kur’an-ı Kerim’de Şura suresi 40.ayette şöyle ifade edilmektedir; “Bir kötülüğün karşılığı ona denk bir kötülüktür.” Kur’an-ı Kerim’de bu konu ile ilgili diğer ayetlerde de suçların ancak misliyle cezalandırılması gerektiği vurgulanmaktadır. “… kötülüğün cezası misli iledir…”(Yunus suresi, 27.ayet); “Kim bir kötülük işlerse onun kadar ceza görür…” (Mü’min suresi, 40.ayet); “…Kim bir kötülük yaparsa o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır…” ( En’am suresi, 160.ayet)

İslam hukukunda suça verilecek cezada gözetilmesi gereken hususlar vardır. Suç işleyen kişinin çocuk olması ile yetişkin olması; ruhsal sağlığının yerinde olması ile akli dengesinin bozuk olması gibi durumlar suçun karşılığı olan cezanın niteliğini değiştirir. Suç kabul edilen fiilin bir saldırı olması ile bir müdafaanın gereği olması da yine suçun niteliğini belirleyen unsurlardandır. Ayrıca zararın boyutu, işlenen suçun bireysel veya kamusal boyutu da suçun niteliğini etkiler. Örneğin bir suç, kamusal boyutta bir zarara yol açmışsa cezası daha fazla olur.

İslam dininde suça verilen cezadaki amaç, suçu önlemek, suçun açıkça işlenişine ve yayılmasına engel olmak, toplumsal yapıyı korumak ve suçluyu ıslah etmektir.

Yorum yapın