İki Savaş Arası Dönemde Edebiyat ve Tiyatro – 1920’li ve 1930’lu Yıllar

Edebiyat

Edebiyatta, I. Dünya Savaşı’nın başlattığı bilinç buhranı ve Batı uygarlığının derinden sorgulanması gündeme geldi. Alman Oswald Spengler (Osvıld Sipingler) “Avrupa’nın Gerileyişi” adlı eserinde; Fransız Paul Valery (Pol Valeri) ise “Günümüz Dünyasına Bakış” adlı eserinde bu sorunun üzerine gittiler.

Yazarların endişeleri genelde bireye yönelmekle sonuçlandı. Ruhun en ince noktaları Marcel Proust’un (Merkel Purust) 20. yüzyıl edebiyatının en önemli eserlerinden olan “Kaybedilen Zamanın Aranışı” adlı eserinde ustaca ele alındı.

İki savaş arasında Ernest Hemingway (Ernest Hemingvey), Franz Kafka (Frans Kafka), James Joyce (Ceymıs Coys) ve John Steinbeck (Con Şıtaynbek) gibi edebiyatçılar birçok ürün verdiler.

Avrupalı edebiyatçılar, Avrupa’daki buhranı konu edinmekten kaçınıp otobiyografi tarzını tercih ederken Amerikalı Steinbeck “Gazap Üzümleri” adlı romanında 1929 Ekonomik Buhranı’nın Amerika’daki sosyal-ekonomik yansımalarını irdeledi. Geleneksel edebiyat ise Georges Simenon (Corc Simon) ve Agatha Christie (Agata Kıristi) gibi yazarlarca temsil edildi.

Tiyatro

Tiyatroda Bertolt Brecht (Bertol Bireht), “Büyük Korku” ve “3. Reich’in Sefaleti” adlı eserleriyle aktör ve seyirciye eleştiri hakkı tanıyan “distanciation” (distaynşın) (öne geçme) olgusunu getirdi.

Yorum yapın