Yeni Ontoloji – Çağdaş Varlık Görüşleri

Yeni ontoloji varlığı, var olanların alanı olarak görür. Varlığı var oluşları bakımından; temel yapıları, ilkeleri, biçimi olarak inceler. İncelemesine temel oluşturmak için varlık teorisi geliştirmez, bir değer yüklemez. Var olanlardan hareketle varlık hakkında bilgi üretir.

Yeni ontolojinin kurucusu Hartmann (Hartmın, 1882-1950)ʼa göre tüm felsefi problemler ontolojik problemler olarak nitelendirilebilir. Varlık, insan bilincinden bağımsız olarak var olduğundan özne bilgi edinmek için kendisinin dışında bulunan nesneyi kavramak zorundadır. Hartman dört varlık tabakasını temel alan yeni ontolojisini kurduğunda hem var olanlarla ilgili yapısal sınırları hem de ontolojinin doğal sınırlarını belirlemiştir.

Yeni ontoloji kendine özgü kavramlar üreterek farklı bir “varlık bilim” çabası ortaya koymuştur. Ancak metafiziğin duyumlanabilir olanın ötesini içeren – sınır genişliği dolayısıyla – serbestliği yeni ontolojide yoktur.

Günümüze kadar varlık hakkında dört farklı yaklaşım biçimi ortaya çıkmıştır:

  1. Duyularla algılanan varlık ve düşüncelerle kavranılan varlık şeklinde ayrımı yapılarak varlık, biçimleri bakımından ele alınmıştır.
  2. Varlık öz ve varoluş olarak ayrılmadan birlikte düşünülmüştür.
  3. Varlığı değil varoluşu “soyut” ve “somut” olarak ayıran ve düşünceyle kavranılır olana ideal varoluş tarzı ya da biçimleri denilmiştir.
  4. Dört katmanlı varlık tabakası oluşturulmuştur. Bu tabakanın en altında “inorganik katman” bulunur.

Onun üstünde “organik katman” vardır. Organik katmanın üstünde “ruhlu varlıklar katmanı” yer alır. En üst katman ise insanın ürettikleri ve onun değerleri gibi “tinsel varlıkları” içerir. En altta fizik en üstte felsefe alanı vardır ve varlık aşağıdan yukarıya doğru özgürleşerek etki gücünü artırır.

Yorum yapın