Pragmatizm – Çağdaş Varlık Görüşleri

Amerikan ve İngiliz toplumlarının belirgin / tipik özelliğini yansıtan pragmatizm, aynı zamanda alışılagelmiş – geleneksel değerler ve yerleşik ahlak kalıplarına bir tepki – karşıt hareket olarak kabul edilebilir.

Pragmatizm bilgiyi değil deneyimi / pratiği değerli sayan bir yaklaşımdır. Bu yönüyle hayatta işe yarayan, pratik değeri olan fayda sağlayan her şey doğru ve meşru kabul edilir.

Pragmatizmin en önemli temsilcisi William James

Pragmatizmin en önemli temsilcisi olan William James, “Hayattan korkma, hayatın değerli bir yaşama olduğuna inan.” sözü ile insanın aksiyoner yönünü ve özgürlükleri öne çıkarır. Düşüncenin değerini pratik sonuçlarına bağlayan Peirce (Piyırs, 1839 – 1914) ise pragmatizm terimini ilk defa kullanmış olmakla – bazı düşünürlerce – bu akımın kurucusu olarak da kabul edilir.

Düşüncelerimizi çevreye uyum sağlama ve mutlu olmanın aracı (enstrümantalizm – araççılık) olarak gören Dewey de pragmatizmin diğer bir temsilcisidir. Bu yönüyle pragmatizmi eğitime uygulayan Dewey yararlı ve başarılı olmayı hayatın ve bilgide doğruluğun temel ölçütü olarak kabul eder.

Pragmatizm metafiziği reddederek olguları bilginin alanı olarak belirlemesiyle pozitivizmin bir versiyonu olarak kabul edilebilir. Bireysel yarar ilkesi onu göreceliğe götürürken bilgi ve hakikat dahil her şeyi birer araç olarak görür.

Pragmatizmin, yararı tek ölçüt olarak kabul etmesi, epistemolojik olarak savunulamaz olmasını da beraberinde getirmiş ve eleştirilen yönü olarak görülmüştür. Çünkü her yararlı olan şey doğru, her doğru olan da yararlı olmayabilir.

Yorum yapın