Sanayileşme Süreci: Almanya | Almanya’da Sanayileşme Süreci

Almanya ya da resmî adıyla Almanya Federal Cumhuriyeti, Avrupa’nın merkezine oldukça yakın bir konumdadır (Harita 3.7). Nüfusu 2017 yılı itibarıyla 82 667 685 olarak tespit edilen ülke 16 eyaletten oluşmaktadır.

Ülkenin 3 Ekim 1990 tarihinde Demokratik Almanya Cumhuriyeti ile birleşmesi sonucu sınırları genişlemiştir. Almanya; kuzeyde Danimarka, batıda Hollanda, Belçika, Lüksemburg ve Fransa, güneyde İsviçre ve Avusturya, doğuda ise Polonya ve Çekya ile komşudur. Ayrıca ülkenin kuzeyinde Kuzey Denizi ve Baltık Denizi yer almaktadır.

Harita 3.7 Almanya’nın Dünya üzerindeki konumu
Harita 3.7 Almanya’nın Dünya üzerindeki konumu
BİLGİ HAVUZU
Almanya Hakkında Genel Bilgiler (2016)

Resmî adı: Almanya Federal Cumhuriyeti
Yönetim şekli: Federal Cumhuriyet
Başkenti: Berlin
Resmî dili: Almanca
Yüz ölçümü: 356 970 km²
Nüfusu: 82 667 685 (2016)
Dini: Hristiyanlık (Protestan / Katolik)
Kişi başına düşen GSMH: 41 244 ABD Doları (2016)
Para birimi: Euro
Okuryazar oranı: %99,5
Yıllık nüfus artış hızı: %1,19
Ortalama yaşam süresi: 81,9 yıl
Şehir nüfusu oranı: %75,51

Kuzeyden güneye doğru yükseltinin arttığı Almanya, yeryüzü şekilleri bakımından Kuzey, Orta ve Güney Almanya olmak üzere 3 coğrafi bölgeye ayrılır (Harita 3.8). Kuzey Almanya, yüksekliği 50 metreyi aşmayan ovalardan oluşan bir bölgedir.

Orta Almanya, genelde yükseltinin 1000 metreyi geçmediği plato ve tepelerden oluşan bir bölgedir. Güney Almanya ise diğerlerine göre oldukça yüksek bir bölgedir.

Harita 3.8 Almanya’nın yeryüzü şekilleri
Harita 3.8 Almanya’nın yeryüzü şekilleri

Yaygın bir akarsu ağına sahip olan Almanya’da Ren Nehri’nin (1320 km) ülkeden geçen kesimleri ulaşım açısından oldukça elverişlidir. Diğer önemli akarsular; Tuna, Elbe, Oder ve Weser şeklinde sıralanabilir.

Almanya’da ılıman okyanusal ve karasal iklim şartları hâkimdir. Ülkenin kuzey ve kuzeybatı kesimlerinde batı rüzgârları ve Gulfstream sıcak su akıntısının etkisiyle ılıman okyanusal iklim görülür. Ülkenin güney ve orta kesimlerinde ise yükselti ve karasallığın etkisiyle karasal iklim koşulları egemendir. Ülke topraklarının yaklaşık üçte birini oluşturan ormanlar, güneydeki dağlık alanlarda geniş yer kaplar.

Almanya, yaklaşık 83 milyon nüfusuyla Rusya Federasyonu’ndan sonra Avrupa’nın en kalabalık ikinci ülkesidir. Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Almanya’da da nüfus artış hızı düşük, genç nüfus oranı az, ortalama yaşam süresi uzundur. 2016 yılı verilerine göre ülke nüfusunun yaklaşık %76’sının şehirlerde yaşadığı tespit edilmiştir. Ülkenin en büyük şehri 3,6 milyona yaklaşan nüfusuyla Berlin’dir. Hamburg, Münih ve Köln ülkenin diğer önemli şehirleridir (Görsel 3.34).

Görsel 3.34 Berlin (Almanya)
Görsel 3.34 Berlin (Almanya)

Almanya’da yaklaşık 17 milyon hektarlık alan tarıma ayrılmış olup tarımsal faaliyetler modern yöntemlerle yapılmaktadır. Gıda ihtiyacının %70’ini kendi karşılayan ülkede tarımsal verim yüksektir.

Almanya’da en çok buğday, arpa, mısır ve şeker pancarı yetiştirilmektedir. Kuzeydeki verimsiz alanda ise mısır, çavdar, patates, yulaf ve yem bitkileri tarımı yapılmaktadır. Ülkenin hayvancılık, ormancılık ve balıkçılıkta da önemli gelişme kaydettiğini söylemek mümkündür.

Almanya, doğadaki mevcut kaynaklar bakımından zengin değildir. Bu nedenle sanayi faaliyetleri açısından gerekli ham maddenin çoğunu dışarıdan almaktadır. Ancak sahip olduğu önemli kömür yatakları sayesinde sanayileşme sürecine ilk başlayan ülkelerdendir.

Almanya, günümüzde Avrupa’nın en büyük, dünyanın da dördüncü büyük ekonomisine sahiptir. Ülkede otomotiv, savunma, kimya ve elektronik sanayi kollarının yanı sıra ticaret, finans, eğitim, sağlık, turizm gibi hizmet sektörleri de gelişmiştir.

  • Almanya’da Sanayileşme Süreci

İnsanlar; ihtiyaçlarını karşılayabilmek için üretim, ticaret, mevcut ürünleri muhafaza etmek gibi çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadır. Ancak bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden gelişme gösterebilmesi için sanayileşmesi şarttır.

Günümüzde bunu başaran birçok ülke, gelişim bakımından önemli aşamalar kaydetmiştir. İngiltere’de başlayan sanayileşme süreci başta Avrupa olmak üzere diğer kıtalara yayılmıştır. Avrupa ülkelerinden olan Almanya da bu duruma örnek gösterilebilir.

Almanya’da sanayileşmenin ön hazırlıkları, 18. yüzyılın sonları ile 19. yüzyılın başlarında gerçekleşmiştir. Ancak 19. yüzyılın başlarında hâlâ bir tarım ülkesi olan Almanya’da nüfusun büyük çoğunluğu tarım sektöründe, geriye kalan kesim ise ticaret ve ev tipi üretim yapan işlerde çalışmaktaydı (Grafik 3.3).

Grafik 3.3 1850-1910 yılları arasında Almanya’da nüfusun ekonomik faaliyet kollarına dağılımı (www.destatis.de)
Grafik 3.3 1850-1910 yılları arasında Almanya’da nüfusun ekonomik faaliyet kollarına dağılımı (www.destatis.de)

Bu dönemde Almanya’yı oluşturan federe devletler arasında Gümrük Birliği’nin kurulması ve sanayi teşvikleriyle sanayileşmenin önü açılmıştır. Aynı dönemde Berlin Sanayi Enstitüsü ve Endüstriyel Teknoloji Okulunun kurulmasıyla yurt dışından teknik ve endüstriyel bilgilerin ülkeye girişi sağlanmıştır. Bu sayede Almanya’nın sanayileşmesi için gerekli ortam oluşmuştur.

Bu dönemde yabancı sanayilerin taklit edilmesiyle geleneksel ev tipi üretimin yerini fabrikalar almaya başlamıştır (Görsel 3.35). Bunun ilk örneği, 1784 yılında Düsseldorf’ta inşa edilen tekstil fabrikasıdır. Daha sonra Aachen, Krefeld, Saksonya gibi yerlerde tekstil sektörü hızla gelişmeye başladı.

Görsel 3.35 19. yüzyılın sonlarında Almanya’da kurulan bir fabrika
Görsel 3.35 19. yüzyılın sonlarında Almanya’da kurulan bir fabrika

18. yüzyılın sonlarından itibaren Ruhr Bölgesi’nde kok kömürleriyle ısıtılan fırınların yer aldı ğı fabrikalar kuruldu. Bu sayede bölgede bulunan demir madenlerinin işlenmesiyle demir-çelik üretiminde artış sağlandı.

Almanya’da tekstil sektörü İngiltere’ye oranla daha yavaş gelişmekteydi. Bu durum, Almanya’nın demir yolu sistemi ve makine üretiminin gelişmesine daha fazla önem vermesinden kaynaklanmaktaydı.

Buharlı makinelerin kullanılması, demirin çıkarılıp işlenmesi ve tekstil sektöründe büyük kolaylıklar sağlamıştır (Görsel 3.36). Bu sayede fabrika sayısı ve fabrikalarda çalışan nüfusta önemli artış olmuştur. Örneğin bu tür fabrikalarda 1846 yılında 7600 kişi çalışırken 1875 yılında bu sayı 162 000 kişiye yükselmiştir.

Görsel 3.36 Buhar gücüyle çalışan makine
Görsel 3.36 Buhar gücüyle çalışan makine

Buharlı makine kullanımı, fabrikalar ve enerji üretimi dışında gemi taşımacılığını da etkilemiştir. Ren Nehri üzerinde gemilerle ticaret yapan Almanya, ürettiği ürünleri buharlı gemiler sayesinde daha geniş alanlara pazarlama imkânına kavuşmuştur. Buharlı makinelerin kullanılmasıyla kömür üretiminde ciddi artışlar yaşanmıştır. 1820 yılında 1 milyon ton kömür üretilirken 1850 yılında bu rakam 7 milyon tona yükselmiştir.

1835 yılında Nürnberg ve Furth arasında ilk demir yolu hattı açıldı. Böylece Almanya’da sanayileşme sürecinde önemli bir adım atılmış oldu. İlk etapta İngiltere ve Belçika’dan ithal edilen lokomotifleri kullanan Almanya, ilerleyen süreçte kendi lokomotiflerini üretmeye başladı.

Berlin ve Münih’in lokomotif üretim merkezi hâline geldiği ülkede sanayileşmiş bölgeler demir yolu ağlarıyla birbirine bağlandı. Böylece kömür ve demir madenlerinin sanayi tesislerine hızlı ve kolay bir şekilde taşınması sağlanmış oldu.

1871 yılında Almanya İmparatorluğu’nun  kurulmasıy la sanayinin belirgin bir şekilde büyüdüğü görülmektedir. Bu dönemden sonra ağır sanayinin gelişmesiyle çelik üretiminde artış kaydedildi. Buna bağlı olarak otomotiv, gemi ve silah üretiminde artış sağlandı. Örneğin 1912 yılında Almanya’da 16 000 otomobil üretilmiştir.

İkinci Sanayi Devrimi adı verilen bu dönemde çelik üretiminin yanı sıra kimya ve elektrik sanayisi de gelişmeye başladı. Almanya’nın sanayide İngiltere’yi geride bıraktığı bu  süreçte  kimyasal  gübre üretimiyle tarımsal verimde artış kaydedildi (Grafik 3.4). İkinci Sanayi Devrimi’nin Almanya’da başlanmasında hükûmetin desteği ve teknik okulların açılması etkili olmuştur.

Grafik 3.4 1830-1913 yılları arasında Almanya ve İngiltere’nin dünya sanayi ürünleri üretimindeki payı (Derya, H.,2015)
Grafik 3.4 1830-1913 yılları arasında Almanya ve İngiltere’nin dünya sanayi ürünleri üretimindeki payı (Derya, H.,2015)

I ve II. Dünya savaşlarının yaşandığı dönemde Avrupa ve Almanya’da sanayi faaliyetleri ciddi anlamda sekteye uğramıştır. Bu savaşları kaybeden Almanya, ekonomik yönden büyük yara almıştır. Ancak savaştan sonra hükûmetin uyguladığı ekonomik ve politik hamleler sayesinde ülke ekonomisi eski gücüne kavuşmaya başladı.

3 Ekim 1990 tarihinde Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesiyle sınırları ve ekonomisi büyüyen ülke; Avrupa’nın üretim, ulaşım ve iletişim merkezi hâline geldi. Günümüzde sanayinin oldukça geliştiği bir ülke olan Almanya, dünyanın en büyük ekonomilerinden birine sahiptir.

Münih, Wolfsburg, Baden, Ingolstandt, Stuttgart, Berlin, Frankfurt, Düsseldorf, Leipzig, Duisburg, Essen ve Bremen Almanya’nın önemli sanayi şehirleridir. Ülkede otomotiv, savunma, demir-çelik, kimya, elektrik, beyaz eşya ve imalat makineleri sanayisi gelişmiştir. Diğer sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi Almanya’da da hizmetler sektörünün önemi gün geçtikçe artmaktadır.

Yorum yapın