Felsefede Varlık

Varlık felsefesi (ontoloji), felsefenin “varlık” kavramını konu edinen alt dalıdır.

“Varlık nedir?”, “Varlık ne türdendir?” ya da “Varlığın özü nedir?” gibi sorular sorarak varlık kavramını sorgular, anlamaya ve kavramaya çalışır. Var olanları bir bütün olarak incelemek, varlığın özü ve değişik biçimlerini (türlerini) düşünmek varlık felsefesi yapmaktır.

Felsefede varlık var olan her şeydir. Var olanların bir kısmı benim çantam, arkadaşımın telefonu, yoldan geçen otomobil gibi tek tek sayılabilir ve duyularla algılanabilir olan somut türden şeylerdir.

Felsefe bu tür varlıkları gerçek (reel) varlık olarak adlandırır. Bunların dışında, insanın düşüncesinde var olan veya aklıyla kavradığı beş rakamı, küp ve üçgen gibi geometrik şekiller vb. soyut türden varlıklar vardır.

Dış dünyada – zaman ve mekânda – bulunmayan türden varlıklar ise felsefede düşünsel (ideal) varlık olarak adlandırılırlar.


Nesnelerde gerçekten onlara ait olan niteliklerle, onların biraraya gelişlerinden ve onları algılayan bir varlığın özel yapısından ileri gelen nitelikleri birbirinden ayırmak gerekir. Birinciler büyüklük, biçim ve hareket gibi niteliklerdir. İkinciler ise renk, ses, tat gibi niteliklerdir. Demokritosʼa göre atomların gerçekten de bir büyüklüğü, biçimi, hareketi vardır. Ancak onların sıcak veya soğuk, ekşi veya tatlı, güzel kokulu veya çirkin kokulu olma gibi nitelikleri yoktur. Bunlar onların biraraya gelmeleri ve bizim duyu organlarımız üzerine yaptıkları etkinin sonucu bizde var olan duyumlardır. Demokritos bunu şöyle dile getirir. “Tatlı, acı, sıcak, soğuk, renk ancak zihinde vardır. Gerçekte ise atom ve boşluktan başka bir şey yoktur.” (Ahmet Arslan, Felsefeye Giriş, sayfa 72)

Yorum yapın