Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)

Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarından itibaren, yakın çalışma arkadaşlarına rejimin değişeceğini ve millet egemenliğine dayalı bir yönetim sisteminin benimseneceğini sık sık vurguluyordu.

BMM’nin açılmasıyla millet iradesini temel alan demokratik bir devletin kurulması için ilk adım atılmıştı. Ancak bu devletin yönetim biçiminin cumhuriyet olduğu, uygun şartların oluşamamasından dolayı resmen açıklanmamıştı.

23 Nisan 1920 yılında Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla birlikte yeni Türk Devleti’nin temelleri atıldı. Meclis yasama ve yürütme yetkisinin kendisine ait olduğunu kabul etti. Devletin yönetim biçimi, adı konulmamış bir cumhuriyetti. BMM Hükûmetinin temeli, ulusal egemenlik ilkesi ile parlamenter bir rejime dayanmaktaydı.

Kurtuluş Savaşı’nı kazanan Birinci Meclis ve onun bir devamı olan TBMM Hükûmetleri, Türk tarihinin çok bunalımlı dönemlerinde görev yaptılar. Tarihsel sorumluluk bilinci içinde hareket ettiler. Kurtuluş Savaşı’nın zaferle noktalanmasını sağladılar.

Türk milletinin ve devletinin birliğini bütün dünyaya göstermek için olağanüstü bir çaba harcadılar. İlk Meclis, Millî Mücadele’nin kazanılmasında önemli bir yere sahipti. Savaş sırasında alınan bütün kararlar ve uygulamalar bu Meclise aitti. Millî Mücadele’nin kazanılması ve vatanın, milletin bağımsızlığının sağlanması bu Meclisin çalışmaları sonucunda elde edilmişti.

Olağanüstü koşullarda görev yapan ilk Meclis, savaş döneminde çalışmalar yapmasına rağmen 1921 Anayasası’nı kabul ederek “Kurucu Meclis” özelliği taşımaktaydı. Savaşların uzun sürmesi nedeniyle ilk Meclis iyice yıpranmış ve yorulmuştu. Ayrıca anayasa gereği seçimlerin yapılması gerekiyordu. Artık savaş dönemi sona ermişti. Şimdi yeni bir devletin kurulması ve bu devletin yönetim biçiminin belirlenmesi gerekiyordu.

Böylece Meclis, milletten yeniden güç alarak güven tazelemiş olacaktı. Çünkü Atatürk, milletin desteği olmadan köklü atılım ve yeniliklerin yapılamayacağını biliyordu. Ayrıca Türkiye’de yeniden milletvekilliği seçimleri gündeme gelirken Lozan Barış Konferansı da devam ediyordu. Hatta İtilaf Devletlerinin uzlaşmaz tutumlarından dolayı görüşmeler kesilmiş ve Türk heyeti, Türkiye’ye dönmüştü.

Kurtuluş Savaşı’nda büyük hizmetlerde bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Nisan 1923 yılında yeniden seçim kararı aldı. Mustafa Kemal, seçim kararının alınması üzerine Anadolu ve Rumeli Müdafaayıhukuk Cemiyeti adına bir program yayımladı. Yapılacak seçimler için milletvekili adayları belirlendi. Seçimlerin sonucunda yeni seçilen milletvekilleri göreve başladı. Bu milletvekillerinin büyük çoğunluğu inkılapların bir an önce yapılmasını istiyordu.

Yorum yapın