Türkiye’nin AB Sürecinde Ankara Antlaşması

AET’nin kurulmasından kısa bir süre sonra Yunanistan’ın üyelik için başvuru yapması, Türkiye’yi bu konuda harekete geçirdi.

Üyelik Türk ekonomisi için yararlı mı olur yoksa kapitülasyonların dirilmesine mi yol açar gibi tartışmalar yaşansa da Türkiye, 31 Temmuz 1959’da AET’ye ortaklık için başvuru yaptı. AET’nin cevabı gecikmedi, Türkiye’nin başvurusu kabul edildi.

Türkiye – AB ilişkilerini gösteren bir afiş

Ancak Türkiye’nin kalkınma düzeyinin AET’ye tam üyelik için yeterli olmadığı bildirilerek gerekli koşullar oluşturuluncaya kadar geçerli olacak bir ortaklık anlaşması önerildi. Bu doğrultuda Türkiye ile AET arasında 1963’te Ankara Antlaşması imzalandı. Ancak antlaşma hükümleri, sık sık değişen Türk hükûmetleri tarafından yerine getirilemedi.

Türkiye ile AET arasında 1970’te imzalanan ve 1973’te yürürlüğe giren “Katma Protokol” ile Gümrük Birliği’ne ilişkin kurallar belirlendi. Bu protokolün ticari hükümlerine göre, Türkiye’den ithal edilen bazı sanayi ürünlerine uygulanan gümrük vergileri ve miktar kısıtlamaları AET tarafından 1971’de kaldırılmaya başlandı. Ancak Katma Protokol ile belirlenen kurallar tam anlamıyla uygulanamadı.

Türkiye’de uygulanan “ithal ikameci” ve içe dönük sanayileşme modelinin, dışa dönük ekonomi anlayışına ters düşmesi Türkiye’nin üyelik sürecinde temel koşulları yerine getirmesini önledi. Yunanistan, Albaylar Cuntası’nın sona erdiği 1974’ten itibaren demokratikleşme yolunda önemli adımlar atarak AET ile ilişkilerini iyileştirmişti.

Yunanistan 1980’de topluluğa tam üye olarak kabul edilince, AET ile ekonomik nitelikli olan sorunlar siyasi bir şekle dönüştü. Yunanistan, Türkiye’nin üyeliği ile ilgili gelişmeleri veto hakkını kullanarak Türkiye’nin üyeliğini engellemeye çalıştı. 1970’lerde yaşanan ambargolar, Batılı ülkelerin Türkiye’ye ön yargılı bakış tarzı, Türk dış politikasında genel anlamda Batı’dan bağımsız hareket etme yanlısı bir politikanın benimsenmesine yol açtı.

Sık sık değişen koalisyon hükûmetleri AET’ye ilişkin güveni azalttı. Siyasal hayatta “Onlar ortak, biz pazar.” şeklinde eleştiriler de artınca 1978’de üyelik girişimleri askıya alındı. 1980 askerî darbesi ve sonrasında yaşanan gelişmeler de Türkiye’yi AET hedefinden uzaklaştırdı.

Yorum yapın