Türk-İslam Şehirleri ve Değişimleri

Türk toplumlarında şehirsel yerleşmelerin ilk olarak 8. yüzyılda ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. İnsanların ticaret ve zanaatla uğraştığı ilk Türk yerleşmelerinden olan Beşbalık şehrinin etrafı güvenlik gerekçesiyle surlarla çevrilmiştir.

Mevlâna’nın doğduğu yer olan Belh’de ise hem şehrin etrafı hem de sahip olunan tarım arazileri surlarla çevrilerek saldırılara karşı korunaklı hâle getirilmiştir.

İslamiyet’in kabulüyle Türkler tarafından göçebe yaşam tarzı yavaş yavaş terk edilmeye başlanmış ve bu doğrultuda 9. yüzyıldan itibaren Taşkent, Fergana, Buhara, Semerkant ve Tebriz gibi önemli Türk-İslam şehirleri ortaya çıkmaya başlamıştır (Görsel 2.14 ve 2.15).

Bu şehirlerde ticaretin kalbinin attığı alanlar olan çarşılar oldukça gelişmiştir. Bu dönemde şehir hayatının içerisinde önemli bir yer teşkil eden dericilik, demircilik, terzilik ve ayakkabıcılık gibi mesleklerin icra edilmesi sosyal, kültürel ve ekonomik hayatın da geliştiğinin önemli bir göstergesidir.

Ayrıca bu şehirlerin İpek Yolu güzergâhında kurulması, ticari faaliyetlerin gelişmesinde oldukça etkili olmuştur.

Görsel 2.14 Taşkent Camii (Özbekistan) - Görsel 2.15 Kalan Camii (Buhara - Özbekistan)
Görsel 2.14 Taşkent Camii (Özbekistan) – Görsel 2.15 Kalan Camii (Buhara – Özbekistan)

Maveraünnehir Bölgesi’nde yer alan Semerkant ve Buhara, sahip olduğu verimli topraklar ve İpek Yolu üzerinde yer almasından dolayı sürekli olarak saldırılara maruz kalmıştır. Büyük Selçuklular Dönemi’nde şehirleşme oldukça gelişmiş ancak 13. yüzyılda Moğol saldırıları sonucu bölgedeki şehirler yıkılarak şehir yerleşim alanları dağılmıştır. 14. yüzyılda Timur tarafından alınan bu şehirler, yeniden inşa edilerek eski görüntülerine tekrar kavuşturulmuştur.

İlerleyen süreçte Timur Devleti’nin başkenti olan Semerkant; Uluğ Bey Dönemi’nde bilim, sanat ve kültür alanlarında gelişen bir şehir hâline gelmiştir. Bu gelişmede Uluğ Bey tarafından yaptırılan rasathanenin büyük bir etkisi olmuştur (Görsel 2.16).

Türklerin Anadolu’ya göç etmesiyle bu topraklarda birçok şehir kurulmuş ya da mevcut şehirlerin gelişmesi sağlanmıştır. Bursa, Konya ve Kayseri bu şehirlere örnek verilebilir (Görsel 2.17). Bahsedilen şehirlerin merkezlerindeki cuma camilerinin yakınlarında kurulan bedesten ve çarşılarda başta tekstil olmak üzere birçok ürünün ticareti yapılmaktaydı.

Görsel 2.16 Uluğ Bey Rasathanesi (Semerkant - Özbekistan) - Görsel 2.17 Mevlana Müzesi (Konya)
Görsel 2.16 Uluğ Bey Rasathanesi (Semerkant – Özbekistan) – Görsel 2.17 Mevlana Müzesi (Konya)

Anadolu’daki Türk-İslam şehirlerinin ekonomik yönden gelişmesinin temelinde kervan ticaretinin önemi büyüktür. Konya, 12. yüzyılda etrafı surlarla çevrili küçük bir şehirken 14. yüzyılda nüfusu artan ve zanaatçılar için ayrı ayrı çarşıların kurulduğu bir şehir hâline gelmiştir. Yapılan bu faaliyetler ticaret hayatının gelişmesine ciddi anlamda katkı sunmuştur.

Abu Dabi
Abu Dabi

Singapur
Singapur

Sidney
Sidney

Kuala Lumpur
Kuala Lumpur

“Türk-İslam Şehirleri ve Değişimleri” üzerine bir yorum

Yorum yapın