Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji Uygulamalarının İnsan Hayatına Etkisi

Genetik hastalıkların teşhisi, gen terapisi ile mikroorganizmaların kullanılarak aşı ve interferon gibi savunma proteinlerinin ve çeşitli hormonların üretilmesi genetik mühendisliğinin ve biyoteknolojinin sağlık alanındaki uygulamalarına örnektir.

Biyoteknolojik çalışmalar; aşı, serum, antibiyotik ve hormon gibi çeşitli maddelerin üretimi ile sağlık sektörüne ciddi katkılar sağlamıştır. Bu alanda gen klonlaması yolu ile ilk üretilen ürün insülin hormonudur. İnsülin; pankreasta üretilen, kan şekerini düzenleyen önemli bir hormondur. İnsanlarda bu hormon üretilemediğinde (Tip-I diyabet) ya da yeterince üretilmediğinde (Tip-II diyabet) şeker hastalığı oluşur. Tip-I diyabet hastaları, insülin hormonunu dışardan günlük dozlar hâlinde almak zorundadır.

Daha önceki yıllarda insülin, çeşitli memeli hayvanlardan az miktarda alınabiliyordu. Ancak bu şekilde elde edilen insülinin hem maliyeti yüksekti hem de bazı insanlarda alerjiye neden olabiliyordu. 1980’li yıllarda biyoteknoloji sayesinde insan DNA’sındaki insülin üretimini sağlayan genin bakterilere aktarılmasıyla çok miktarda ve ucuza insülin hormonu üretilmiştir.

Daha sonraki yıllarda başka hormonlar ve antibiyotikler de bu şekilde kolaylıkla elde edilmiştir. Bakterileri yok etmede kullanılan antibiyotikleri sentetik olarak üretmek hem zor hem de pahalıdır. Günümüzde birçok antibiyotik, DNA teknolojisi ile daha ucuza ve fazla miktarda üretilmektedir (Görsel 1.42 a, b).

Görsel 1.42 Rekombinant DNA teknolojisi ile üretilen antibiyotik ve hormon tabletleri
Görsel 1.42 Rekombinant DNA teknolojisi ile üretilen antibiyotik ve hormon tabletleri

Günümüzde insan sağlığını tehdit eden ve salgınlara neden olan birçok bulaşıcı hastalık, virüs kökenlidir. Virüsleri bakterilerde olduğu gibi antibiyotikler ile yok etmek mümkün değildir. Virüslerin neden olduğu hastalıklar, güçlü bağışıklık sistemi ile yok edilebilir ve bunun için de aşılanmak en etkili yoldur. Bağışıklık sistemi hücreleri, virüsleri taşıdıkları protein kılıflarından ayırt ederek gerekli bağışıklığı oluşturmaktadır.

Bunun için sağlıklı insanlara virüsü çevreleyen kılıftaki proteinler verilerek bunları virüs gibi algılamaları sağlanır. Gerekli bağışıklık oluşturulabilir. Bu amaçla bazı bakterilere, protein kılıf sentezinden sorumlu virüs DNA’ları aktarılarak bakterilerin virüslere ait proteinlerden bolca üretmesi sağlanmıştır. Elde edilen bu proteinlerden de çeşitli aşılar üretilmiştir (Görsel 1.43 a,b).

Parazit, bakteri, virüs ve tümörlere karşı vücudumuzda üretilen ve interferon denilen bağışıklık molekülleri, aynı yöntemle üretilebilmektedir. İnterferon üretiminde E. coli gibi bakterilerden, çeşitli transgenik canlılardan yararlanılmaktadır.

İnterferonlar kanser tedavilerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Son yıllarda biyoteknoloji alanında yapılan çalışmalar, özellikle DNA ve mRNA’daki nükleotit dizilerini belirleme tekniklerindeki gelişmeler, tıp alanında çalışan araştırmacılara genleri karşılaştırma olanağı vermiştir. Bu karşılaştırmalar, kişiye özgü kanser tedavilerinin uygulanmasını sağlamıştır. Rahim ağzı kanserinin önlenmesinde biyoteknolojik yöntemlerle geliştirilen aşılar kullanılmaktadır.

Modern biyoteknolojik çalışmalarla, tıbbi uygulamalarda bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere uygun özelliklere sahip çeşitli virüsler de üretilmiştir.

Görsel 1.43 DNA teknolojisi ile üretilen aşı ve serumlar
Görsel 1.43 DNA teknolojisi ile üretilen aşı ve serumlar

>> Kök Hücre Nedir? Yapay Organ Yapımı

>> Gen Terapisi Nedir? Genetik Danışmanlık Ne Demektir?

>> İnsan Genom Projesi Ne Demektir? İnsan Genom Projesi Sayesinde Neler Yapılabilecek?

>> DNA Parmak İzi Nedir Ne Demektir?

Yorum yapın