Yerleşmelerin Dağılışını Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Dünyada yaşamaya çok elverişli yerler olduğu gibi yaşamayı zorlaştıran doğal ortamlar da bulunmaktadır.

İnsanlar genellikle düz, verimli, su kaynakları açısından zengin alanlarda yerleşim kurmak isterler. Ancak güvenlik ve doğal afet gibi etkilerle engebeli, soğuk ve kurak yerlere de yerleşmek zorunda kalabilirler.

Yerleşme, kurulduğu yerdeki doğal ve beşerî şartların etkisi ile büyüyüp gelişebilir ya da zamanla terk edilebilir. Yerleşmeler canlı bir organizma gibidir. Bazıları zamanla giderek büyür, bazıları ise ortadan kaybolabilir.

Dünya üzerinde yerleşmelerin dağılışını etkileyen en önemli faktör büyük su kütleleri olan deniz ve okyanuslardır. Dünyanın yaklaşık %71’i okyanus ve denizlerle kaplı olduğu için yerleşme amacıyla kullanılamaz (Görsel 2.9).

Görsel 2.9 Büyük su kütleleri yerleşim alanlarını sınırlar (Antalya).
Görsel 2.9 Büyük su kütleleri yerleşim alanlarını sınırlar (Antalya).

Karalar üzerinde yerleşmelerin dağılışını etkileyen en önemli faktör iklimdir. İklim elemanları, yerleşmenin kuruluş ve gelişimini farklı yerlerde ve farklı şekilde etkilemektedir.

Düşük sıcaklık değerleri kutup, tundra ve orta kuşaktaki dağların yüksek kesimlerinde; yağış azlığı çöllerde; yüksek sıcaklık ve nem oranları Ekvator’a yakın alanlarda yerleşmeyi zorlaştırmaktadır.

Kutup ve tundra iklim bölgelerinde sıcaklık değerlerinin çok düşük olması yerleşmeyi etkileyen en önemli faktördür. Buralarda kışlar uzun ve soğuk geçerken yazlar kısadır.  En sıcak ay ortalaması 10 °C kadardır. Bu iklim şartlarında insanlar kış soğuklarından korunmakta zorlanırlar.

İklimin bu özellikleri nedeniyle kutup çevresinde askerî üsler, madencilik faaliyetleri ve araştırma amacıyla gelen insanların oluşturduğu yerleşmeler dışında genel olarak yerleşmeye rastlanmaz (Görsel 2.10).

Görsel 2.10 Buzul alanları yerleşmeleri sınırlar (Antarktika).
Görsel 2.10 Buzul alanları yerleşmeleri sınırlar (Antarktika).

Orta kuşak, dünyada yerleşmelerin en fazla olduğu alandır. Ancak dünyanın diğer alanlarında olduğu gibi burada da yerleşmelerin dağılışı düzenli değildir. Deniz seviyesine yakın yerlerde yerleşmeler yoğunlaşırken deniz seviyesinden yükseklere çıkıldıkça yerleşmeler azalır.

Dağların 2.000-2.500 metreden yüksek kesimlerinde kışların uzun, kar yağışlı ve soğuk; yazların kısa ve serin olması nedeniyle sürekli yerleşmeler yok denecek kadar azdır.

Görsel 2.11 Uludağ kayak merkezi (Bursa)
Görsel 2.11 Uludağ kayak merkezi (Bursa)

Orta kuşaktaki dağların yüksek kesimleri yaylacılık ile birlikte turizm, spor ve maden üretimi gibi faaliyetler nedeniyle daha az sayıda yerleşme bulunmaktadır (Görsel 2.11).

Yeryüzü şekillerinin çok eğimli olduğu alanlar da yerleşmek için tercih edilmez (Görsel 2.12).

Görsel 2.12 Eğimli kesimler yerleşmeyi sınırlandırır (Leh-Hindistan).
Görsel 2.12 Eğimli kesimler yerleşmeyi sınırlandırır (Leh-Hindistan).

Ekvator çevresi yıl boyunca sıcak ve nemlidir. Dünyanın diğer bölgelerinde deniz seviyesine yakın alanlarda yoğunlaşan yerleşmeler Amazon ve Kongo havzalarında 1.500 m’den yüksek kesimlerde daha yaygındır. Amazon ve Kongo havzalarında yükseklere çıkıldıkça iklim şartları yerleşme için daha elverişli hâle gelir. Buna bağlı olarak yerleşme sayısı artar (Görsel 2.13).

Görsel 2.13 Aşırı sıcak ve nem Ekvator çevresinde yerleşmeleri sınırlayan etmenlerdir (Amazon ormanları-Brezilya).
Görsel 2.13 Aşırı sıcak ve nem Ekvator çevresinde yerleşmeleri sınırlayan etmenlerdir (Amazon ormanları-Brezilya).

Bataklıklar, yerleşmeleri sınırlandıran doğal bir engeldir. Değişik zamanlarda bataklıklar kurutulup yerleşme ve ekonomik faaliyet alanı hâline getirilmiştir.

Ancak doğal dengenin korunabilmesi için bataklıklar korunmalıdır (Görsel 2.14).

Görsel 2.14 Bataklık alanları ekolojik denge için önemli olsa da yerleşmeleri sınırlayan bir faktördür (Florida-ABD).
Görsel 2.14 Bataklık alanları ekolojik denge için önemli olsa da yerleşmeleri sınırlayan bir faktördür (Florida-ABD).

Çöller ise su kaynakları yetersiz olduğundan yerleşmeye uygun değildir. Su, canlılar için hayati öneme sahip unsurlardan birisidir. Çölde yağış azlığının yanında yağışların düzensiz oluşu da yerleşmeyi zorlaştırır.

Çünkü genellikle çöllerde yağmurun ne zaman yağacağı belli değildir. Örneğin Sina Yarımadası’ndaki gibi bazı çöllere yıllarca hiç yağmur yağmaz. Çöllerdeki vahalarda suyun yetebildiği oranda yerleşmeler görülse de bunların sayısı azdır (Görsel 2.15).

Görsel 2.15 Zorlu doğal koşulları nedeniyle çöl alanları çok seyrek nüfuslanır (Huacachina-Peru).
Görsel 2.15 Zorlu doğal koşulları nedeniyle çöl alanları çok seyrek nüfuslanır (Huacachina-Peru).

Yerleşmelerin kuruluş ve gelişmesinde doğal etkenlerin yanında beşerî faktörler de etkili olmuştur. Ulaşım, bir yerleşmenin gelişmesi için  en  önem li beşerî unsurlardandır. Ayrıca tarım, sanayi, ticaret, turizm, madencilik, ormancılık ve balıkçılık gibi ekonomik faaliyetlerin geliştiği alanlarda yerleşmeler yoğunlaşır.

İş imkânlarının fazla olduğu yerleşim merkezleri iç ve dış göçler ile hızla gelişir. Savaşlar, ihtilal, güvenlik gibi nedenler ile oluşan göçler de yerleşmelerin kuruluş ve gelişmesini etkilemektedir.

Yorum yapın