Varlığı Madde Olarak Kabul Edenler

Demokritos (MÖ 460-370): İlk Çağda varlığın atomlardan meydana geldiğini söyleyen Demokritos, mekanist bir yaklaşımla materyalizmin önde gelen temsilcileri arasında yer almıştır. Ona göre evrendeki her şey atomlardan oluşmuştur.

Yapısal özellikleri aynı olan atomlar öncesiz ve sonrasız oldukları için yok olmayacaklardır, niteliksel bir değişim de geçirmeyeceklerdir. Ancak niceliksel olarak birbirlerinden farklıdırlar. Aralarında bulunan boşlukta farklı hızlarda hareket eden atomlar sonsuz sayıda, sonsuz küçüklükte, farklı renk ve kokudadırlar.

Her birinin hızının farklı olmasından kaynaklanan hareketleriyle bazen birleşerek bazen de ayrışarak farklı cisimleri meydana getirirler. Atomların hızlarıyla açıklanan bu durum onların çarpışmalarıyla ve birbirlerine uyguladıkları basınçla belirlenir.

Demokritosʼa göre evren bir zorunluluk sonucu oluşmuştur ve ondaki düzen kendiliğinden meydana gelir. Evrendeki her şeyi maddi türden olan atomlarla ve onların mekanik birleşimiyle açıklayan Demokritos, maddeci bir filozof olarak anılır.

Hobbes: Ona göre varlık maddedir. Töz niteliğinde madde dışında hiçbir şey yoktur. Bilinç de buna dahildir. Doğal olarak bilgi maddi dünyadan deney ve gözlemle elde edilir. Varlıklar dünyasındaki olay, harekettir veya tek tek olandır ama maddi cinstendir.

Hobbes cisimleri üçe ayırır.

Mekanik ve doğal nedenler evreni bütünüyle açıklayan olguları meydana getirirler. Hobbes maddeden ayrı bir ruhun varlığını da reddeder. Doğal ve fiziksel süreçlerle ruhsal olayları açıklar. Ruhu “ince fizik bir cisim” olarak görür. Hobbes, “Nesnelerin maddi olarak varlığa nasıl kavuştuklarını yapı ve biçimlerindeki değişikliklerin nasıl gerçekleştiğini onların hareketlerine bakarak çıkarabiliriz.” der.

La Mettrie (La Metri, 1709-1751): La Mettrieʼye göre evrende bütün varlıkların ondan meydana geldiği tek bir töz vardır o da maddedir. Evrendeki varlıklar mekanik yer değiştirme ve hareketin nedensel etkileriyle oluşur. İnsanı da makine gibi tasavvur eder ve “makine insan” kavramını kullanır. Onu ruhsal hayatıyla birlikte doğanın bir parçası olarak görür. Varlığı mekanik bir hareketlilikle açıkladığı için mekanik maddeci (materyalist) bir filozof olarak bilinir.

Marx: Marx evrenin maddesel yapıda olduğunu, maddenin insan zihninden bağımsız bir gerçeklik olarak var olduğunu savunduğu için maddeci bir filozoftur. Hegelʼin idealist diyalektiğini “materyalist diyalektik” şeklinde düşünmüş ve teorileştirmiştir.

Hegelʼde tepesi üstüne duran diyalektiği ayakları üstüne çevirdiğini söylemiştir. Diyalektik materyalizmi tarihe ve topluma uyarlayarak tarihi olayları, toplumsal gelişmeleri açıklamak istemiştir. Ona göre evren, diyalektik biçimde ilerleyen maddi nitelikli bir süreçtir. Tarihin bütün olaylarını – toplumsal, ekonomik, siyasal olaylarla birlikte – “tez-antitez-sentez” diyalektiği ile açıklamıştır.


Spiritüalizm (ruhçuluk): Latince “ruh” anlamına gelen “spiritüalis” sözcüğünden türetilmiştir ve ruhçuluk anlamına gelir. Maddecilik karşıtı bir görüş olarak da bilinir. Dünyanın ruhsal kökeni olduğunu öne süren idealist bir öğretidir.


Varlığın Niteliğiyle İlgili Görüşler

Varlığı Oluş Olarak Kabul Edenler

Varlığı İdea Olarak Kabul Edenler

Varlığı Madde Olarak Kabul Edenler

Varlığı Hem Ruh Hem Madde Olarak Kabul Edenler

Varlığı Fenomen Olarak Kabul Edenler

Yorum yapın