Uygunluk, Tutarlılık, Uzlaşım, Apaçıklık ve Yarar

Uygunluk, tutarlılık, uzlaşım, apaçıklık ve yarar’ın ne demek olduklarına bakalım.

UYGUNLUK:

Bilgilerin doğru olmalarının başka bir adıdır. Bilgi türlerinin çeşitliliği, onları doğrulamanın önemli oluşunun yanı sıra farklı türde doğrulama ölçütlerine sahip olduklarını da bizlere hatırlatır.

Nesnelerin farklı olmalarından dolayı bilimin önermeleri ve bilim dışı önermeler birbirlerinden farklıdır. Olgusal alana dair önermelerin doğruluk ölçütü, uygunluk olacaktır. Edinilen ya da üretilen bilgiler nesnelerine uygunsa doğru, doğruysa uygun olacaklardır. Ancak nesnesi olgusal olmayan alana (felsefe, etik, sanat gibi) ait bilgilerin doğrulanmaları mümkün değildir. Bu yüzden kendi içlerinde tutarlı olup olmadıklarına bakılmalıdır.

TUTARLILIK:

Öne sürülen düşünce ve görüş çelişki oluşturmayacak şekilde ortaya konmalıdır. Önermeler arası ilişkileri inceleyen mantık bilimi açısından konuya yaklaşırsak mantık bakımından birbirleriyle tutarlı önermelerin her zaman doğru olmalarının zorunlu olmadığını görürüz. Çünkü deney ve gözleme konu olmayan bilgilerin nesnelerine uygunluğunu denetlemek zordur. Bu nedenle olgusal ve mantıksal doğruluklar farklı şeylerdir.

UZLAŞMA:

Bazı bilgilerimizin doğru olduğunu tümel uzlaşım sonucu kabul ederiz. Bu daha ziyade kendisini toplumsal alanda hissettirir. Herkes büyüklere saygı duyulması gerektiği uzlaşmasını geleneksel bilgi aktarımı yoluyla benimsemiş ve kabul etmiştir. Hukukun, etiğin bilgilerinin uzlaşımın ürünü olduğu açıktır.

Modern bilim anlayışı eskiyen pozitivist anlayışın aksine bilimsel ilerlemelerin bilim insanları topluluğunun birlikte uzlaşması sonucu yeni paradigmaların oluştuğunu ileri sürer. Her alanda az ya da çok, bir şekilde karşımıza çıkması mümkün “tümel uzlaşım”a dönük kabullerimiz, toplumsal bilgi ve bilimsel gerçekliklerle örtüştüğü müddetçe geçerli olur.

APAÇIKLIK:

Descartesʼe göre açık-seçiklik matematik ve geometrinin aksiyomları, Hegelʼe göre ise kavramların bir özelliğidir. Beyaza siyah denemeyecek bir açıklıkla seçilebilen her şeyde kendisini gösterebilir. Birşeyin hiçbir kuşku ve anlaşmazlık ihtimaline yer bırakmaksızın muhataplarının hepsinde aynı etkiyi uyandırmasına ya da aynı düşünceleri çağrıştırmasına apaçıklık veya açık-seçik oluş denir.

Örneğin dişimizin ağrıdığını bilmemize açık bilgi, hangi dişimizin ağrıdığını bilmemiz seçik bilgi; ikisinin bize bildirdiklerine ise apaçıklık denir.

YARAR:

Bilginin doğru ve yanlışlığını belirlemek üzere geliştirilen nesnel ölçüttür. Eğer bir bilgi, sonuçta yarar sağlıyorsa doğru, sağlamıyorsa yanlıştır. Jeremy Bentham, J. Stuart Mill (1806-1873) gibi düşünürler tarafından geliştirilen ahlaki kuramın temelinde birden fazla insanın yararı vardır. Bu kurama göre en çok sayıda insana en büyük ölçüde mutluluk sağlayan bir bilgi ve eylem doğru ve yararlıdır. Örneğin ağaç dikmek doğa ile insana yarar sağlayacağı için doğrudur.


Doğruluk ölçütleri yukarıda açıklananlarla sınırlı değildir. Gözlem ve deneyle elde edilen bilgilerin sınanmasına dayalı somut, nesnel olgusallık bir diğer ölçüttür.

Vahiy kaynaklı, peygamberler tarafından insanlara iletilen, kutsal kitaplarda yaşama ve sonsuzluğa ait ontolojik-epistemolojik bilgiler ihtiva eden Tanrıʼya dayanma ölçütü de vardır.

Sezgiye dayanma; akıl-bilgi ve deneyi aşan, kalbe doğan, sezilen, hissedilen, subjektif sayılsa da doğru kabul edilen bilgi ölçütüdür.

“Uygunluk, Tutarlılık, Uzlaşım, Apaçıklık ve Yarar” üzerine bir yorum

Yorum yapın