Uyanıklık ve Uyku

Normal bilinç durumu dışında farklı bilinçlilik düzeyleri vardır. Bunlar uyku ve rüya, meditasyon ve hipnozdur.

Uyanıklık hâlini de içine alan normal bilinç durumlarında üç temel koşulun bulunması gerekir. Bu koşullar; dikkatli bir uyanıklık hâlinin olması, dış ortamdaki uyarıcıların algılanabilmesi ve algıların bilgi hâline dönüşebilmesidir.

Uyku farklı bilinç durumlarından biridir.

İnsanın bir anda kavrayabildiği, açık olmayan duyum ve duyguların da bulunduğu bütüne bilinç alanı adı verilir. Eksik algılar ya da yetersiz uyarıcılar bilince giremez. Şu anda çevremizde algılayabildiğimiz her şey bilinç alanımızı oluşturur. O an dikkatin yoğunlaştırıldığı konu bilinç odağıdır.

İnsan ömrünün ortalama üçte biri uykuda geçer. Son yıllarda yapılan çalışmalar, uykuda beynin faaliyet gösterdiğini ve organizmada belirli sınırlar içinde, önceden kestirilebilir fiziki ve psikolojik değişmeler olduğunu ortaya koymuştur.

Uykuda birbirinden farklı beş dönem dikkati çekmektedir. Bu beş dönemin ilk dördü NREM (NONREM) dönemi olarak adlandırılmaktadır. Bu dönemlerde uyku derindir. Uykunun başlamasından yaklaşık doksanla yüz yirmi dakika sonra REM (beşinci dönem) dönemine geçilir. Daha sonra doksan-yüz yirmi dakikalık aralıklarla, bir gecede üç-beş REM döneminden geçilmektedir. REM döneminde uyku hafiftir. Genel olarak genç bir yetişkin uykusunun, %5’ini NREM1, %50 ile %60’ını NREM2, %15 ile %20’sini NREM 3 ve 4, %20 ile %25’ini REM döneminde geçirir. NREM uykusunun ana özelliği, solunum, kalp, beyin ve diğer sistemlerde metabolizmanın düzenlenmesidir. Bu dönemde büyüme hormonu salgılanmakta, protein sentezi artmaktadır. Böylece bedenin dinlenmesi sağlanmaktadır. REM uykusu, daha farklı bir dönemdir. Rüyaların yüzde sekseni REM sırasında görülür.

Rüya, beynin dış dünyaya kapanması, imgeleri kullanarak faaliyetini sürdürmesidir. Uyku sırasında protein sentezi artar ve beyin aktiftir. Kişi, uyanıkken öğrendiği konuları uykuda beyne yeniden yerleştirmektedir. Bu nedenle kişinin gündelik sıkıntıları ve beklentileri, rüyalarında ortaya çıkmaktadır. Kişinin rüyaları sürekli izlenirse onun bilinçaltı korku, kaygı ve beklentileri hakkında ipuçları elde edilebilir.

“İnsanlar neden rüya görür?” sorusuna Freud, bilinçaltı dürtülerin sonsuza kadar bastırılamayacağını, rüyanın bilinçaltının boşalması olduğunu söyler.

Yorum yapın