Türkiye’de Madenler ve Enerji Kaynaklarının Etkin Kullanımı

Madencilik sektörü, sanayi ve enerji sektörünün çeşitli kollarına ham madde sağlamaktadır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri madencilik sektörü üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.

Gelişmiş ülkeler; madenleri ham madde olarak ithal eder, sanayi tesislerinde işleyerek mamul maddeye dönüştürür ve satar. Bu sayede ekonomiye daha fazla gelir sağlanmış olur.

Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde ise madenleri işleyecek sanayi kolları yeterince gelişmemiştir. Bu yüzden madenleri ham madde olarak ihraç etmek bu tür ülkelerin ekonomilerine pek katkı sağlamaz.

Gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içinde madenciliğe düşen pay; gelişmiş ülkelerde %4, dünya genelinde %2, Türkiye’de ise %0,82 civarındadır (2016 yılı).

Ülkelerin gelişmişlik göstergelerinden biri ürettikleri ve kullandıkları enerji miktarıdır. Sanayileşmiş ülkeler, yaklaşık 1 milyarlık nüfuslarıyla dünyadaki toplam enerjinin yaklaşık %60’ını tüketirken az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ise bu enerjinin sadece %40’ını tüketmektedir.

Teknolojinin geliştiği sanayileşmiş ülkelerde insanlarının refah seviyesi yüksek, enerji tüketimi de fazladır. Enerji kullanımı; piyasa koşulları, çevre sağlığı ve teknolojik yeniliklere göre şekillenmekte ve gelişmektedir.

Türkiye’de çıkarılan linyit kömürü, kalitesinin düşük olmasına rağmen en önemli fosil yakıtlarındandır. Türkiye’nin yaklaşık 8,4 milyar ton linyit, 1,1 milyar ton taş kömürü, 1,1 milyar ton bitümlü şist ve 82 milyon ton asfaltit rezervi bulunmaktadır. Ülkemizde yerli taş kömürü üretimi, ihtiyacı karşılayamamakta dolayısıyla bu madenin ithalatı her yıl artmaktadır.

Türkiye’nin toryum yatakları bakımından dünyanın sayılı rezervleri arasında yer alması, toryuma dayalı nükleer enerjinin gelişmesine olanak sağlamaktadır. Ülke kalkınmasında enerjide bağımsız kalabilmenin ve enerji çeşitliliğini sağlamanın yolu öz kaynakların geliştirilmesinden geçmektedir.

Türkiye; hidrolik enerji, rüzgâr enerjisi, jeotermal enerji, güneş ve biyokütle enerjileri gibi yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin bir potansiyele sahiptir.

2008 Yılı Türkiye'nin Toplam Kurulu Gücü - 2016 Yılı Türkiye'nin Toplam Kurulu Gücü
2008 Yılı Türkiye’nin Toplam Kurulu Gücü – 2016 Yılı Türkiye’nin Toplam Kurulu Gücü

Bor Minerallerinden “Yeşil Enerji” Üretildi

Türk Ar-Ge firması, bor türevli “yeşil enerji” adıyla yeni bir enerji kaynağı ürettiğini açıkladı. Yeni enerji türü petrol, doğal gaz ve elektrikten çok daha ucuz. Dünya rezervinin yüzde 72’si Türkiye’de olan bor madenleri, Balıkesir’deki bir Ar-Ge firması tarafından ileri teknoloji ile işlenmeye başladı. Firma, diğer yakıt türlerinden daha az maliyet gerektiren bor türevli “yeşil enerji” adıyla yeni bir enerji kaynağı ürettiğini açıkladı.

Yakın zamanda ileri teknoloji kullanarak bu çalışmasını ilerleten firma, bor madenini saflaştırarak elde ettiği sodyum pentaborat ara elemanını sıfır dereceye kadar indirmeyi başardı. Saflaştırılan her değerde farklı bir alanda kullanılmak üzere ara ürün katkı maddesi olarak kullanılan bor madeninin bilinen 14 şeklinden 8’ini artık Türkiye işleyebiliyor.

Ar-Ge firması, dışarıdan hiçbir destek almadan kendi öz kaynaklarıyla Edremit’teki ileri teknoloji laboratuvarlarında bor madeninden “etil bor” ürünü elde ettiğini açıkladı. Firma ayrıca dünyanın “yeşil enerji” olarak tanıdığı bu yeni enerjinin diğer yakıt türlerine oranla çok daha az maliyetle elde edilebildiğini bildir di. Ar-Ge firmasının asıl amacının, hidrojen enerjisini absorbe etmek olan bor hidrür çalışması olduğu belirtildi. Firma yetkilisi “Geleceğin enerjisi hidrojendir. Hidrojen, eksi 180 derecede ancak durdurulabilirken bizim elde ettiğimiz bor hidrür isimli malzeme ile artık oda sıcaklığında bile hidrojeni tutabiliyor, absorbe ettirebiliyoruz.” dedi.

“Dünyanın en ucuz enerjisi olan doğal gaz; petrol, elektrik gibi birçok enerjiden daha da ucuza mal olmaktadır. Yeşil enerji, şimdilik daha çok büyük araçlara yakıt olarak kullanılabilir. Trenler, gemiler, ağır yük taşıyıcılar, elektrik santralleri için uygun olur. Otomobillerde kullanılması için daha geliştirilmesi gerekir.”

Firma yetkilisi, bor ham maddesiyle 5 yıl önce ürettikleri 7 su molekül yapıya sahip sodyum pentaborat   ile Amerika’da NASA Kimya Ödülü’nü aldıklarını belirtti. Yetkili ayrıca yaptıkları en son bilimsel çalışma sayesinde dünya bilim insanlarının henüz haberdar olmadığı sıfır su molekül yapıya sahip sodyum pentaborat anhidratı da üretmeyi başardıklarını söyledi. (Basından, 07/10/2017)

Yorum yapın