Sindirim Kanalını Oluşturan Yapılar Nelerdir?

Sindirim kanalı ağız, yutak, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve anüsten oluşur. Sindirim ağızda, midede ve ince bağırsakta gerçekleşir.

Sindirim kanalını oluşturan yapılar
Sindirim kanalını oluşturan yapılar

Besinler, sindirim kanalı boyunca kanal duvarında bulunan düz kasların birbirini takip eden kasılıp gevşemeleriyle ilerler. Bu harekete peristaltik hareket denir.

Ağız: Besinlerin sindirim sistemine alındığı ilk bölümdür. Besinler burada hem mekanik hem de kimyasal sindirime uğratılır. Ağız boşluğunun iç yüzeyi mukoza adı verilen çok katlı epitelle kaplıdır. Ağızda sindi­rimle ilgili olarak tükürük bezleri, dişler ve dil bulunur. Dil; besinlerin tadının alınmasında, besinlerin ağız içinde hareket ettirilmesinde, lokmanın oluşturulmasında ve yutulmasında işlev görür.

Ağız boşluğuna alınan besinler; kesici, parçalayıcı, öğütücü dişler sayesinde küçük parçalara bölünür. Böylece parçalara bölünmüş besinlerin toplam yüzey alanı fiziksel olarak artırılmış olur.

Bir diş; morfolojik olarak taç, boyun ve kök olmak üzere üç kısımdan oluşur. Dişin dışta kalan görünen kısmına taç, diş etiyle sarılı kısmına boyun, çene kemiği içindeki kısmına ise kök denir. Dişin dıştan içe doğru tabakaları mine, dentin ve diş özüdür (pulpa). Mine, taç kısmını örter. Mine tabakasının yapısında kalsiyum, fosfor ve flor bulunur. Mine, sert ve dayanıklı bir tabakadır ve dişe parlaklık verir. Minenin altındaki kemik tabaka dentindir. Pulpa ise en içte bulunan sinir ve kan damarlarının bulunduğu kısımdır.

Dişin bölümleri
Dişin bölümleri

Yutak (farinks): Yemek borusu ve soluk borusunun açıldığı ortak alandır. Besinler yutaktan geçerken besin­lerin soluk borusuna gitmemesi gerekir. Yutkununca gırtlak kapağı (epiglottis) adı verilen kıkırdak kapak, soluk borusunu kapatarak besinlerin soluk borusuna girmesini engeller. Yutma refleksinde bozukluk olursa besinler soluk borusuna kaçarak boğulmaya neden olabilir.

Besinin yutaktan geçişi
Besinin yutaktan geçişi

Yemek Borusu: Yutak ile mide arasında uzanıp ağız boşluğunu mideye bağlayan kanaldır. Yemek borusu­nun ana görevi yutulan besinlerin mideye iletilmesini sağlamaktır. Yemek borusunun duvarındaki kaslar, peristaltik hareketlerle bunu gerçekleştirir. Yemek borusunun ağza yakın olan kısmındaki kaslar çizgili kas, diğerleri düz kastır. Bu nedenle yutkunma işlemi istemli başlayıp refleks olarak devam eder.

Yemek borusundaki peristaltik hareket
Yemek borusundaki peristaltik hareket

Mide: Diyaframın hemen altında yer alan J harfine benzeyen torba şeklinde bir organdır. Mide, yemek borusundan gelen besinleri geçici olarak depolar. Midenin yemek borusuyla bağlantı yerinde mide ağzı (kardia), ince bağırsakla birleşme yerinde mide kapısı (pilor) denilen kaslı yapıda sfinkterler (büzgen kas) bulunur. Sfinkterlerin açılıp kapanmasıyla mideye besin maddelerinin giriş çıkışına izin verilir.

Midede hem mekanik sindirim hem de kimyasal sindirim gerçekleşir. Mideye giren besinler, mideden salgılanan asidik sıvıyla karıştırılarak bulamaç hâline getirilir. Midede besinlerin kısmen sindirilmesi sonucu oluşan bu bulamaca kimus adı verilir. Midenin iç yüzeyini mukoza tabakası kaplar. Mukoza ta­bakasındaki epitel hücreleri mide öz suyunu salgılar. Midenin dış kısmı, bağ dokudan ve düz kaslardan oluşmuştur. Düz kaslar mide duvarında boyuna, enine ve çapraz olarak konumlandığından mide çalkalama hareketi yaparak sindirim salgısını besinlerle karıştırır.

Mide
Mide
Önemli !
Midenin ve karın boşluğundaki diğer organların üzerini örten zara periton adı verilir.

Besinlerin görülmesi, kokusunun alınması ve mide mukozasıyla temas etmesi, mide öz suyunun sal­gılanmasını uyarır. Mideyi uyarıcı olarak parasempatik sinirlere ait vagus siniri etkilidir. Mide ayrıca gastrin adı verilen hormon salgılar. Mide bezlerinden kana salgılanan gastrin hormonu kan dolaşımıyla tekrar mideye ulaşır, mide duvarındaki salgı yapan hücreleri uyararak mide öz suyunu salgılatır.

Mide içine salgılanan HCl (hidroklorik asit) mide öz suyunun pH’ını 2 civarında tutar. Mide duvarın­dan salgılanan mukus, mide mukozasının yüzeyini kaplayarak asidik mide öz suyundan mukozanın zarar görmesini engeller. Ancak alkol ve aşırı asitli gıdalar mukozanın tahribine yol açabilir.

İnce Bağırsak: Mide ile kalın bağırsak arasında uzanır. Yaklaşık olarak 3 cm çapa ve 7,5 m uzunluğa sahiptir. İnce bağırsağın mideyi izleyen ilk 25 cm’lik bölümüne onikiparmak bağırsağı (duodenum), sonraki kısmına boş bağırsak (jejunum) ve son bölümüne de kıvrımlı bağırsak (ileum) adı verilir. Sin­dirim sisteminin diğer bölümlerinde olduğu gibi ince bağırsağın yapısında da içten dışa doğru mukoza, düz kas ve bağ doku tabakaları bulunur. İnce bağırsağın iç yüzeyini örten epitel tabakası, villus adı verilen çok sayıda parmak şeklinde kıvrım oluşturmuştur.

Villuslar, iç kısmında kılcal kan damarlarına ve lenf kılcallarına sahiptir. Villusları oluşturan epitel hücrelerinin bağırsak boşluğuna bakan yüzeyleri üzerinde çok sayıda mikrovillus bulunur. Mikrovilluslar sitoplazmik uzantılardır. İnce bağırsaktaki iç kıvrımlar, villuslar ve mikrovilluslar sayesinde emilim yüzeyi büyük ölçüde artarak yaklaşık 300 metrekareye ulaş­mıştır.

İnce bağırsağın yapısı
İnce bağırsağın yapısı

Besinler, mideden ince bağırsağın ilk kısmı olan onikiparmak bağırsağına geldiğinde asidik olan ki- müs, bağırsak mukozasından sekretin hormonu salgılanmasını uyarır. Sekretin hormonu, kan dolaşımıy­la pankreasa ulaştığında pankreasın bikarbonat iyonu (HCO3)yönünden zengin sıvı salgılamasını uyarır. Pankreasta sentezlenip onikiparmak bağırsağına boşaltılan bu sıvı, asidik kimusun bazik hâle gelmesini sağlar. Ortamın bazikleştirilmesine bağırsak duvarındaki bezlerin salgıları da katkı yapar.

İnce bağırsakta besinlerin sindirimi sonucu oluşan sıvıya kilus denir. Sindirim kanalında sindirim işlemi sonucunda oluşan besinlerin ve vitaminlerin büyük çoğunluğu ince bağırsaktan emilir. İnce ba­ğırsakta sindirim ve emilimden arta kalan artıklar kıvrımlı bağırsaktan kalın bağırsağa iletilir. Sindirim, karaciğer ve pankreas salgılarıyla ince bağırsakta tamamlanır.

Kalın Bağırsak: Sindirim kanalının ince bağırsak ile anüs arasında kalan 1-1,5 m’lik bölümüdür. Kalın bağırsak sırasıyla çıkan kolon, yatay kolon ve inen kolon adı verilen bölümlerden oluşur. Kalın bağırsa­ğın duvarındaki düz kaslar küçülerek ince bir şeride dönüşmüştür. Kalın bağırsağın son bölümüne düz bağırsak (rektum) denir. Rektumun dışarıya açılan kısmına da anüs adı verilir. Kalın bağırsağın ince bağırsakla birleştiği yere kör bağırsak denir.

Kör bağırsakta bulunan parmak şeklindeki çı­kıntıya apendiks adı verilir. Bu bölgenin iltihaplanmasına ise apandisit denir. Kalın bağırsakta kimyasal sindirim gerçekleşmez. Kalın bağırsakta mukus salgılanır, su ve elektrolitlerin emilimi gerçekleşir. Geriye kalan posa, peristaltik hareketlerle anüsten dışkı şeklinde atılır. Ayrıca kalın bağırsakta yaşayan bakteriler tarafından K vitamini ve B12 vitamini sentezlenir.

Kalın bağırsak
Kalın bağırsak

Kalın bağırsakta sindirim kanalındaki su ozmozla emilir. Dışkı kalın bağırsakta peristaltik hareketle ilerler. Dışkının kalın bağırsaktan geçişi yaklaşık 12-24 saat sürer. Kalın bağırsakta mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyon oluşursa normalden daha az su geri emileceğinden ishal görülür. Dışkı kolonda yavaş ilerlerse su daha çok emilir ve buna bağlı olarak kabızlık oluşur.

———————— o ————————

Yorum yapın