Sanat Eserlerinin Korunmasının Önemi Nedir? Sanat Eserlerini Nasıl Korumalıyız?

Sanat eserlerinin korunması önemli bir husustur. İnsanlığın binlerce yıl içinde geçirdiği aşamalar, gelenek ve görenekler, yaşam biçimleri kısacası kültürü bizim için en büyük kültür mirası içinde yer almaktadır.

Sanat eserleri sayesinde geçmişimiz hakkında bilgi edinebiliyoruz. Günümüze kadar gelmiş sanat eserlerinin korunması, bizden sonraki kuşaklara sağlam biçimde ulaştırılması dünyadaki bütün insanların en önemli görev ve sorumlulukları içindedir.

Antik şehirler, tiyatrolar, kervansaraylar, heykeller, limanlar, hanlar, kitabeler, el yazmaları, resimler geçmişten izler taşımaktadır.

Günümüzde ülkeler doğal güzelliklerinin yanı sıra geçmişten geleceğe köprü olan sanat eserleri ile ilgi odağı olmaktadırlar.

Sanat eserlerinin korunmasının bir başka boyutu da, çeşitli uygarlıkların izlerini taşıyan ülkemizin bu konuda hayli zengin bir konumda olmasıdır. Müzelerimizle, ören yerlerimizle, antik kentlerimizle dünyanın ilgisini çekmeyi sürdüren ülkemizin bu benzersiz zenginliğini bütün dünyaya anlatırken uzmanlardan yararlanmalıyız.

En büyük sorunların başında gelen eserlere zarar verilmemesi ve yurt dışına kaçırılmaması için gereken bütün önlemleri almak ve özellikle yeni yetişen kuşakların bu konuda duyarlı olması sağlanmalıdır (Resim 01.09)

Resim. 01.09: Zeugma mozaiği, Gaziantep

Sanat Eserlerini Nasıl Korumalıyız?

Her konuda olduğu gibi sanat eserlerinin korunmasında da öncelikli bilinçli olunması gerekir.

Bu konuda eğitilmiş, belli bir bilgi birikimine sahip olan insanlar sanat eserle- rinin “niçin” ve “nasıl” korunacağını bilirler. Gerekli fedakârlıktan kaçınmadıkları gibi, çevresindeki insanları da bilinçlendirirler.

Sanat eseri, tarihi ve sosyal çevre bütünlüğünün bir parçasıdır. Koruma konu- sunda “bütüncü” yaklaşım gerekir. Yani herhangi bir sanat eseri, içinde bulunduğu doğal ve tarihi konumdan ayrı tutulmamalıdır.

Korumacılıkta eserlerin doğru tanımlanması, tespiti ve belgelenmesi şarttır.  Bu belge ve bilgiler halka tanıtılarak “koruma kültürü” oluşturulur. Sanat eserlerine karşı ilgi ve merak uyandırılır.

Koruma, değerlendirme ve tanıtma işinde haberleşme araçlarının kullanılması gerekir. Dünyada bu konularda yapılan çalışmalar izlenmelidir. Ne gibi problemlerle karşı karşıya olunduğu, problemleri çözmek için ne tür öneriler geliştirilebileceği ve uygulamaların nasıl olacağı anlaşılmalıdır.

Koruma, bakım-onarım, değerlendirme ve tanıtma işleriyle ilgilenen resmi ya da özel kuruluşlar bulunmaktadır. Başta Kültür Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve bunlara bağlı kuruluşlar, belediyeler, vakıflar, dernekler olmak üzere çeşitli bilim adamları, sanatçılar, konuya duyarlı olan tüm kişiler yaptıkları çalışmalarda ortak hareket edebilmelidirler.

Koruma konusunda çıkarılan yasal tedbirlerin neler olduğu bilinmelidir. Bunların uygulanması sağlanmalı, ülkede yaşayan herkesi kurum ya da yasalara yardımcı olmalıdır.

Her insan mutlaka bir çevre içerisinde yaşamaktadır. Bu çevrede yaşayan her insanın; halkının sanat zevkinin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak, daha huzurlu ve güzel bir dünya içinde yaşamak için kendi imkânlarıyla yapabileceği çok şey olduğu unutulmamalıdır.

Yorum yapın