Osmanlı Sanatı | Sivil Mimarisi | Saraylar ve Köşkler – Çinili Köşk, Dolmabahçe Sarayı…

Kuruluşundan beri sanata ve sanat eserlerinin yapılmasına önem veren Osmanlılar, imparatorluk coğrafyasında özellikle de İznik, Bursa, Edirne ve İstanbul kentlerinde sivil mimari örnekleri inşa etmişlerdir.

Bu eserler arasında saray, köşk, bedesten (çarşı), kervansaray, han, sebil, su kemerleri başta gelmektedir.

Saraylar ve Köşkler

İlk Osmanlı saraylarından günümüze bir şey kalmamıştır. II. Murat’ın Edirne’deki sarayı sonradan Fatih Sultan Mehmet ve sonra gelen padişahlar tarafından genişletilmiştir. Özellikle IV. Mehmet zamanında belgeler Edirne Sarayı’nda inşaatlar yapıldığını göstermektedir. İstanbul’daki Topkapı Sarayı 19. yüzyıla kadar yapılan eklerle büyümüş ve biçim değiştirmiştir.

Lâle Devri’nde yapılan Sadâbad Kasrı ve Haliç’teki Aynalıkavak Kasrı 18. yüzyıl sivil mimarisinin tek örneği sayılmaktadır. 19. yüzyılda dış görünüşleriyle Batı sanatı özellikleri taşıyan Dolmabahçe, Beylerbeyi, Çırağan gibi saraylar yapılmıştır. Anadolu’da ise saray mimarisinin en önemli örneği Doğu Bayezıt’taki İshak Paşa Sarayı’dır.

İstanbul Topkapı Sarayı: Saray, 15. yüzyıldan 19. yüzyılın birinci yarısına kadar sürekli yapılan eklerle büyütülmüştür.

1474’te Fatih’in inşasını başlattığı Topkapı Sarayı, Birun (hizmet binalarının bulunduğu avlu), Enderun (resmî daireler ve okulların bulunduğu bölüm) ve Harem (padişahın özel yaşamının geçtiği bölüm)’den başka köşkler, kasırlar, camiler, divanlar, kütüphaneler, mutfaklar, devlet daireleri ve bahçelerden oluşmaktadır.

Topkapı Sarayı Cumhuriyet Döneminde bütünüyle müzeye dönüştürülmüştür.

Çinili Köşk (1472):

Topkapı Sarayı’nın en eski yapılarından biri olan Çinili Köşk, Fatih Döneminde inşa edilmiştir. (Resim 02.84) Dört eyvanlı planlı yazlık köşkün ortasında bir büyük kubbe ile köşelerde dört küçük kubbesi bulunmaktadır. Yapı iki katlıdır. Tromplu ve mukarnaslı orta kubbesi ile klasik Türk sanatının en güzel örneklerindendir.

Resim. 02.84: İstanbul Çinili Köşk

Sırça Köşk olarak da anılan yapının ön cephesinde ince sütunların taşıdığı revaklı bölüm vardır. Odaların duvarlarında altıgen çiniler, nişli raflar ve ocaklar bulunur. Giriş eyvanındaki mozaik tekniğinde yapılmış çiniler, Selçuklu geleneğinin son örneklerindendir. Köşkün mozaik çinileri lacivert, yeşil, beyaz ve firuze renklidir.

Müze olarak kullanılan köşkte Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinden kalma İznik çinisi ve seramik örnekleri sergilenmektedir.

IV. Murat’ın yaptırdığı sekizgen planlı Revan Köşkü (1636) ve Bağdat Köşkü (1638) Topkapı Sarayı’nın zarif yapıları arasındadır

Revan Köşkü sekizgen planlıdır. Ortada kubbeli mekana açılan üstü ahşap çatılı üç eyvanı vardır. Dış cephesindeki çini dekorları dikkat çekicidir.

Bağdat Köşkü’nün planı Revan Köşkü’ne benzer. Köşk, yirmi iki sütun üzerine sivri kemerli revaklarla çevrilidir. (Resim 02.85)

Malta, Mecidiye, Florya ve Sepetçiler Köşkleri Osmanlıların İstanbul’da inşa ettirdikleri yapılardır.

Resim. 02.85: İstanbul Topkapı Sarayı Bağdat Köşkü

Dolmabahçe Sarayı (1853-1856):

Sultan Abdülmecit’in yaptırdığı sarayın mimarları Hacı Emin Paşa, Sarkis Balyan ve oğlu Nikogos Balyan’dır. Avrupa mimari üsluplarının bir karışımı olan Dolmabahçe Sarayı, üç katlı ve simetrik planlıdır. Üç ana bölümden oluşmuştur: Selâmlık (Mabeyn-i Hümayun), Kabul (Muayede) ve Özel odalar (Harem daireleri).

Osmanlı sarayları içinde en görkemlisi ve maliyeti en yüksek olan Dolmabahçe Sarayı’nda 285 oda, 46 salon bulunmaktadır. Sarayın duvarları ve tavanları dönemin Avrupalı sanatkârlarının resimleri ve altın süslemeler ile dekore edilmiştir. Önemli oda ve salonlarda her şey aynı renk tonlarındadır. Bütün zeminler birbirinden farklı, çok süslü ahşap parke ile kaplanmıştır.

Meşhur Hereke ipek ve yün halılar, Türk sanatının en güzel eserleri birçok yerde kullanılmıştır. Avrupa ve Uzak Doğu’nun nadir dekoratif el işi eserlerinin süslediği sarayın odalarında kristal avizeler, şamdanlar ve şömineler vardır. Selâmlık bölümündeki hamam, bütünüyle somaki mermerden yapılmıştır.

Sarayda Barok, Rokoko ve Ampir özelliği taşıyan motifler iç içe kullanılmıştır.

Yıldız, Çin, Sevr ve Japon porselenlerinin süslediği saraydaki Türk ve yabancı ressamların yaptığı altı yüz tablo bulunmaktadır. Bunlar arasında Saray Baş ressamı Zonaro’nun ve Ayvazovski’nin tabloları da yer almaktadır. Her biri ayrı özellik taşıyan 158 saat sarayın oda ve salonlarını süslemektedir.

Sarayın kapıları arasında yer alan Hazine Kapısı, inci ve istiridye kabukları motifli süslemeleriyle dikkati çeker.

Günümüzde müze olarak kullanılan Dolmabahçe Sarayı’nda modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk yaşama gözlerini kapamıştır.

Ağrı Doğubayezıt İshak Paşa  Sarayı (1784):

Anadolu’da saray mimarisinin en önemli örneği Doğubayezıt’ta Vali İshak Paşa’nın yaptırdığı kendi adını taşıyan saraydır. (Resim 02.86) Kartal yuvasını andıran saray, Türkistan, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden izler taşıyan bir yapıdır.

Resim. 02.86 Doğubayezıt İshak Paşa Sarayı, iç görünüş

Üç avlulu, 366 odalı bir kaleyi andıran yapıda selâmlık, zindan, cami, aşevi, hamam, fırın, merasim ve eğlence salonu, cephanelik, erzak odaları, türbe, medrese, iş atölyeleri ve askerî koğuşlar bulunmaktadır. Kesme taştan yapılan sarayın doğu cephesindeki portali, kabartma ve süslemeleriyle Selçuklu sanatının özelliklerini yansıtmaktadır.

Sarayın bütün odalarında taştan ocaklar vardır. Taş duvarlardaki boşluklar görkemli yapının merkezî bir ısıtma sistemine sahip olduğunu göstermektedir. Sıcak, soğuk ve atık su kanallarıyla kendi kategorisinde Osmanlı yapıları içinde bir ilktir. Avludaki türbe, kümbet şeklinde olup duvarları geometrik motiflerle süslüdür.

Yorum yapın