Mustafa Kemal Atatürk’e Suikast Girişimi (15 Haziran 1926)

Mustafa Kemal, Türk milletini çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmak amacıyla gerçekleştirdiği inkılaplarla millete yeni ufuklar açmıştı.

Ancak bu durumdan rahatsız olan gruplar ortaya çıkmıştı. Onlar için en önemli konu kendi çıkarlarını koruyabilmekti. Bu amaçla korkunç planlar yapmaya başladılar.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kapatılması ve Şeyh Sait Ayaklanması’nın bastırılması ile, cumhuriyete ve yapılan inkılaplara karşı olanlar, başarılı olamayacaklarını anladılar. Ancak cumhuriyet ve inkılap karşıtları bu kez de Türk milletini çağdaş toplumlar seviyesinin üzerine çıkarmayı amaçlayan Mustafa Kemal’i ortadan kaldırmayı planladılar.

Böylece Mustafa Kemal’in en önemli eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti’ni yok edeceklerini düşünüyorlardı. Yenilik karşıtı bu kişiler, insanlık dışı amaçlarını Mustafa Kemal’in İzmir gezisi sırasında gerçekleştirmeyi kararlaştırdılar.

Hazırlanan plana göre Mustafa Kemal’in İzmir’e yapacağı gezi sırasında, ona bir suikast düzenleyeceklerdi. Fakat bu emellerini gerçekleştiremediler. Çünkü Mustafa Kemal Paşa’nın Bursa gezisinin uzaması, İzmir’e bir gün geç gelmesine neden oldu.

Suikastı planlayanları Sakız Adası’na tekne ile kaçıracak olan Giritli Şevki, korku ve pişmanlık duyarak bu olaydan vazgeçti. Suikast girişimini İzmir Valisi’ne bildirdi. Bunun üzerine harekete geçen güvenlik kuvvetleri, suikastı gerçekleştirecek olanları silahları ile birlikte ele geçirdiler (15 Haziran 1926).

Mustafa Kemal’in İzmir’den ayrılışı (1926)

Suikastı planlayanlar yakalanıp İstiklal Mahkemelerinde yargılanarak çeşitli cezalara çarptırıldılar. Mustafa Kemal’e düzenlenen bu saldırı girişimi, Türk ulusu tarafından şiddetle protesto edildi. Ülkenin her yanında düzenlenen gösterilerle kınandı. Böylece Türk milleti, cumhuriyet rejimine ve inkılaplara sahip çıkacağını göstermiş oldu. Türk milletinin bu duyarlılığı Mustafa Kemal’i çok duygulandırdı. Suikast girişiminin kendisinden çok Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelik bir saldırı olduğunu açıkladı.

Bu olaydan sonra Mustafa Kemal, Türk milletinin duyduğu samimi üzüntüden dolayı aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:

“Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır. Ve Türk milleti, güvenliğini, mutluluğunu sağlayan ve koruyan ilkelerle uygarlık yolunda durmaksızın yürüyecektir.” (Prof. Dr. Yücel Özkaya, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Hayatı, s. 498.)

Yorum yapın