Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)

İtilaf Devletleri blokunda yer alan Rusya, 1917’de Bolşevik İhtilali sonucu savaştan çekilmişti.

Rusya’da yeni kurulan rejime, Avrupalı ülkeler düşmanca bir tutum takındılar. Sovyetler Birliği adını alan Rusya, İtilaf Devletlerine karşı savaşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmetine siyasal ve ekonomik destek veriyordu.

Anadolu’nun İtilaf Devletlerinin eline geçmesi Sovyetler Birliği’nin varlığı için büyük bir tehditti. Bu nedenle TBMM Hükûmeti ile iyi ilişkiler kurmak isteyen Sovyetler Birliği, bir bildiri yayımlayarak Misakımillî Kararları’nı kabul ettiğini bildirdi ve TBMM ile diplomatik ilişkileri başlattı.

Sovyetler Birliği, TBMM Hükûmetini siyasal, askerî ve ekonomik açıdan destekleme kararı aldı (1920). Fakat bir antlaşma yapmaya yanaşmıyordu.

Bunun en önemli nedenlerinden biri de Sovyetler Birliği’nin, Türk ordusunun savaştığı cephelerde işgalci devletlere karşı önemli başarılar elde etmesini beklemesi idi. Birinci İnönü Zaferi’nin ardından Sovyetler Birliği ile Moskova Antlaşması imzalandı (16 Mart 1921).

Bu antlaşmanın maddeleri şunlardır:

  • Her iki taraftan birinin tanımadığı devletler arası bir anlaşmayı diğeri de tanımayacaktır.
  • Boğazlar konusu Karadeniz’e kıyısı olan devletlerin temsilcilerinin katılacağı bir konferansta ele alınacaktır (Boğazların bu devletlerin ticari gemilerine açık kalması kabul edilmiştir).
  • “Türkiye” terimi Misakımillî ile çizilen sınırları kapsamaktadır.
  • Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusyası arasında yapılmış olan anlaşmalar geçersizdir.
  • Sovyet Rusya, kapitülasyonlar yönetiminin her ülkenin ulusal gelişmesinin özgürce sürmesi ve egemenlik haklarının tümüyle kullanılmasını engellediğini kabul ederek bunlara dayalı yetkileri geçersiz kabul edecektir.
  • Batum’daki egemenlik hakkının Gürcistan’a ait olduğu kabul edilecektir.

Yorum yapın