Mondros Ateşkes Anlaşması’nın Uygulanışı Karşısında Türk Milletinin Tutumu Nasıl Olmuştur?

Türk milletinin bir kısmı padişahın istekleri doğrultusunda bir politik anlayışı kabul ederken bir kısım aydın, gazeteci ve yönetici özellikle manda ve himaye fikrinin uygulanmasını istiyordu.

Bütün olumsuzluklara rağmen Türk milletinin büyük bir bölümü ise vatanın ve milletin bağımsız ve hür bir ortamda yaşaması için kararlı bir duruş sergiliyordu.

Mondros Ateşkes Anlaşması’nın imzalanmasından hemen sonra yurdumuzun işgal edilmesiyle birlikte Türk milleti işgalci güçlere karşı yerel teşkilatlar kurarak büyük bir karşı duruş gösterdi. Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde miting ve protestolar düzenleyerek işgalleri kınayan faaliyetler başlattı. Bunların en önemlisi İstanbul’da düzenlenen Sultanahmet Mitingi idi.

Türk halkı, miting ve protestoların dışında İtilaf Devletlerine yurdumuzun işgalini kınayan telgraflar çekerek mücadeleye kararlı olduğunu gösterdi. Osmanlı Hükûmeti ve İtilaf Devletlerinin halkın bu haklı tepkisine duyarsız davranmaları üzerine Türk milleti işgalci devletlere karşı yer yer silahlanarak mücadele etmeye başladı. Bu direniş hareketine “Kuvayımilliye” adı verildi.

Atatürk, Türk milletinin Mondros Ateşkes Anlaşması’yla ilgili tutumu hakkında şunları söylemiştir:

“Halk ilk aşamada anlaşmanın vahim ve tehlikeli durumunu anlayamamış fakat ülkenin işgale uğramaya başlaması ile birlikte cemiyetler ve askerî birlikler kurarak işgale karşı çıkmış ve büyük bir mücadele içine girmiştir. İstanbul’da mitingler düzenlemiş, dış dünyaya telgraflar çekmiş, işgalin haksızlığını anlatmaya çalışmış, yer yer direnişe geçerek Kuvayımilliye birliklerini kurmuştur. Bu birlikler gönüllü halktan oluşmuştur.” (www.tbmm.gov.tr) (Düzenlenmiştir.)

Yorum yapın