Memlukler (1250-1517) | I. Memluk Devleti’nin Kurulması ve Yıkılması

I. Memluk Devleti’nin Kurulması

Memluk Arapça meleke fiili kökünden türemiş olup, sözlük manası “efendisinin tasarrufu altında bulunan esir” demektir. Memluk kelimesi zamanla İslam Tarihinde “harplerde esir düşerek veya tüccarlardan satın alınarak köle olan beyaz insanı” ifade eder olmuştur. Bu manası ile Memluk “hükümdar veya emirlerin muhafız birliklerinde görev yapan belli bir statüye sahip ücretli askeri” ifade etmektedir.

Memlukler
Harita 04.03 Memluk Devleti

Bunların kurdukları devlete de Devletü’l-Memâlik (Memluk Devleti) denilmiştir. İslam tarihinde ilk defa Memluk (Beyaz Köle) kullananlar Abbasi halifeleri olmuşlardır. Onlar, Türklerden askeri birlikler oluşturdular.

Küçük yaşta ülkelerinden getirilip, efendilerinin lütfü ile hürriyetlerine kavuşturulan bu Memlukler, zamanla nüfuzlarını artırarak, yeni vatan edindikleri topraklar üzerinde idareyi ellerine almaya başladılar. Örneğin Tolunoğlu Ahmet de Memluk sisteminden yetişmiş bir askerdir. Zamanla Abbasi ordusunda yükselerek Mısır Valisi oldu.

Eyyubiler de Abbasiler gibi Türklerden yararlanmışlardır. Özellikle Eyyubi Sultanı Salih zamanında Kafkasya’daki Kıpçak Türklerinden çok sayıda köle satın alınarak Eyyubi ordusunda görev verildi. Eyyubiler, bu Türk askerlere Memluk (kölemen) adını vermişlerdir.

Eyyubi ordusundaki Türk askerleri(Memlukler) çok geçmeden Eyyubi ordusunun en önemli unsuru hâline geldiler. Eyyubilerin Fransa Kralı IX. Louis liderliğindeki Haçlı ordusuna karşı gösterdikleri başarılı savaşlarda en büyük rolü bu askerler oynadı. Ancak yeni Eyyubi hükümdarı Turan Şah onların başarısını kıskandı ve liderlerini tahtının ortakları gibi görüp görevlerinden almaya başladı.

Turan Şah’ın Türk askerlerine kesin tavır alması üzerine 1249 yılında kanlı bir ayaklanma başlatan Memlukler şahı öldürerek iktidarı ele geçirdiler. Eski sultanlardan Melik Necmettin Salih’in dul karısı Şecer-üd-Dürr’ü sultan ilan ettiler. Ordu komutanlığına ise bir memluk komutanı olan İzzeddin Aybek getirildi. Kısa bir süre sonra Şecer-üd-Dürr, Aybek’le evlenerek sultanlığı ona devretti.Aybek’in sultan olmasıyla Mısır’da 250 yıldan fazla sürecek olan Memluk Devleti resmen kurulmuş oldu (3 Temmuz-1250).

Arapça kaynaklarda Türkiye Devleti (el-Devletü’t Türkiye) olarak adlandırılan Türk Memlük Devleti (Kölemenler), Bahrî Memlükleri (Bahriyye, Birinci Memlükler; 1250-1382) ve Burcî Memlükleri (Burciyye, İkinci Memlükler; Çerkez Memlukleri 1382-1517) olmak üzere iki dönemde incelenebilir.

Türk Memluk Devleti’nin Gelişmesi:

Memluk Devleti’nin kurucusu olan Aybek, Suriye ve Filistin dolaylarında kurulan Eyyubi Devletleri ile mücadele etti. Mısır’da, Memluk Devleti’ne karşı başlatılan Arap isyanını bastırdı. Eyyubi emirleriyle ikinci bir barış yaparak yönetimde istikrarı sağladı. Bu arada Musul Emİri Bedreddin Lü’lü’ün kızıyla nişanlanması yüzünden hanımı Şecerüddürr’ün emriyle bir suikast sonucunda öldürüldü (9 Nisan 1257).

Memlukler
Resim 04.06 Memluk Kılıçları

Aybek’in ölümünden sonra (1257) yerine on beş yaşındaki oğlu Ali geçti. Bu sırada İslam tarihinin en kritik dönemlerinden biri yaşanıyordu. Moğollar Bağdat’ı işgal ederek Abbasi halifeliğine son vermişler (1258) ve Suriye şehirlerini ele geçirmişlerdi. Moğol tehlikesinin önlenemeyeceği anlaşılınca çocuk yaştaki Memluk Sultanı Ali, tahttan indirildi. Kutuz, sultan ilan edildi (1259).

Kutuz, bu sırada Filistin’e giren İlhanlıları durdurmak amacıyla ordusunu toplayarak onların üzerine yürüdü. İki ordu Ayn-ı Calût denilen yerde karşılaştı (1260). İlhanlılar bu savaşta yenilerek geri çekilmek zorunda kaldılar. Sultan Kutuz bu zaferle Suriye ve Mısır’ı Moğol istilâsından kurtardı.

Ayn-ı Calût zaferinin kazanılmasında önemli rol oynayan komutanlardan biri de Baybars idi. Kutuz, bu savaş sırasında Baybars’a Hâlep Valiliğini vaad etmişti. Fakat savaş sonrası vaadini yerine getirmeyince Baybars, Sultan Kutuz’a karşı siyasimücadeleye girişti. Kutuz’u yenen Baybars Memluk Sultanı oldu (1260).

Baybars, Moğollardan kaçıp Mısır’a sığınmış olan Abbasioğullarından El Mustansır’ı Kahire’de halife ilan etti. Böylece hilafetin koruyucusu sıfatıyla bütün İslam ülkelerinde nüfuz sahibi olmak istiyordu. Mekke Şerifi’nin güvenini sağlayarak mukaddes bölgeyi ve Kızıldeniz’i hâkimiyeti altına aldı. Baybars’ın amacı, bütün İslam ülkelerini, Memlüklerin çevresinde toplamak ve İslam dünyası üzerinde hâkimiyet kurmaktı. Baybars, Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey gibi, dünya işleri ile din işlerini birbirinden ayırdı. Halifeler, din işleriyle uğraşacaklar ve sultana bağlı kalacaklardı.

Memlukler
Resim 04.07 Memluk Sultanlarının Kabirlerini Gösteren Bir Fotoğraf

Baybars, Ermeni Krallığı’nı  ve Nûbe Krallığı’nı yıllık vergiye bağladı. Antakya Haçlı Prensliği’ni ortadan kaldırdı. Bâtıniler’i itaat altına aldı. Altın Ordu Devleti’yle anlaşarak Moğol istilasını önlemeye çalıştı. Bu sırada Anadolu Selçuklu Devleti tamamen İlhanlı (Moğol) hâkimiyetine girmişti. Bunu kabullenemeyen bir kısım Türk beyleri, Memluk Sultanı Baybars’ı Anadolu’ya davet ettiler.

Bunun üzerine ordusuyla Anadolu’ya yürüyen Baybars, Elbistan Savaşı’nda Moğol ordusunu yenerek Kayseri’ye kadar geldi ve burada adına hutbe okuttu. Ancak kendisinden yardım isteyen Türk beyleri Baybars’la iş birliği yapmaktan kaçındılar. Baybars Mısır’a geri dönmek zorunda kaldı. Bir süre sonra da öldü (1277).

Memlukler
Resim 04.08 Baybars CamiKahire

Baybars Moğollar karşısında durabilen tek komutandı. Sultan Baybars’ın ölümü Türk dünyası için büyük bir kayıp oldu. Baybars’ın 1277 yılında ölümünden sonra, yerine iki oğlu geçti. Ancak bir süre sonra Atabey Kalavun, tahtı ele geçirdi (1279). Kalavun, Moğolları yenerek onları Suriye’den çıkardı. Haçlılarla savaştı. Akka Kalesi elinde bulunduran Haçlılar üzerine yürüyerek kaleyi kuşattı.

Kuşatma sırasında ölünce (1290) onun soyundan gelenler, Türk Memlukleri Devleti yıkılana kadar (1382) ülkeyi yönettiler. Memluk ordusu içindeki emirler ancak, kendi yetenekleri ve ordunun desteğiyle sultan olabiliyorlardı. Bunun için Türk Memluk Devleti’nde Kalavun’a kadar hanedanlık kurulamadı. Kalavun’un soyundan gelenler, Akka Kalesi’ni alarak Suriye ve Filistin’den Haçlıları

tamamen çıkardılar. Ermenilerle de mücadele ederek Küçük Ermeni Krallığı’na son verdiler. Fakat devlet içindeki taht kavgaları ülkenin zayıflamasına neden oldu. Berkuk adlı bir Çerkez, Türk Memlukleri dönemine son verdi (1382).

Çerkez Memlukleri:

Çerkez Memlukleri döneminin ilk sultanı olan Berkuk (1382-1399) Türk asıllı emirlerin isyanlarıyla karşılaştı ve 1387 yılında tahtını bırakmak zorunda kaldı. Ancak mücadeleyi bırakmadı, sekiz ay sonra tahtını geri almayı başardı ve ülkesine istikrarlı bir dönem yaşattı. Timur’a karşı Osmanlılar ve diğer Müslüman devletlerle ittifak kurdu. Celâyir hükümdarını destekleyerek Timur’a meydan okumaktan çekinmedi.

Berkuk’un yerine oğlu Ferec geçti (1399-1412) .Bu dönemde Timur Suriye’yi istila ederek şehirleri tahrip etti. Ardından Memluk gruplarının çıkardığı isyanlar yüzünden ülkede istikrar bozuldu. Ferec’in bir isyan sonucu öldürülmesinin ardından Memluk Devleti’nde ilk ve son defa halifelikle sultanlık aynı şahısta birleştirildi.

Memluk Devleti’nin Yıkılması

Memluk-Osmanlı ilişkileri ilk defa Fatih zamanında bozuldu. Fatih, Dulkadiroğulları Beyliği’nin topraklarını ele geçirmek istiyordu. Ayrıca onun Hicaz yolu üzerindeki su kuyularını tamir ettirmek istemesi, Memluk Hükümdarlarınca iç işlerine müdahâle kabul edilip reddedildi. Bu nedenlerden dolayı Memluk-Osmanlı ilişkileri gerginleşti.

II. Bayezıt döneminde, Memluklerin kardeşi Şehzade Cem’i desteklemeleri, iki devletin arasının iyice açılmasına sebep oldu. Bunların sonucunda Osmanlılar ve Memlukler altı yıl sürecek olan bir mücadeleye girişti (1485).Bu savaşlarda Osmanlılar, Tarsus ve Adana’yı aldılar. Dulkadiroğulları bu savaş sırasında Memluklerin yanında yer aldı. Bu mücadele sonucunda her iki taraf da üstünlük sağlayamayınca anlaşmaya vardılar (1491). Bu sırada Memluklerin başında yirmi sekiz yıl saltanat süren ve Memluklerin en büyük sultanı olarak kabul edilen Kayıtbay vardı (14681496).

Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim İran Seferi sırasında düşmanca bir tavır takınan Dulgadiroğulları Beyliği’ni 1515 yılında ortadan kaldırınca Osmanlı –Memluk ilişkileri tekrar bozuldu.

Yavuz Sultan Selim İran Seferinden sonra Suriye ve Mısır seferine çıktı.Bu seferin esas sebebi Ümit Burnu’nu dolaşarak Hint Okyanusu’nda etkili bir güç olmaya başlayan Portekizlerin Arap Müslüman ticaretini yok etmeye çalışmaları ve İslam’ın mukaddes şehirleri Mekke ve Medine’yi tehdit etmeleriydi.1509 yılında Portekizler Kızıldeniz’de Memluk donanmasını yaktıkları zaman,Memlukler Osmanlılardan yardım istemişti. Osmanlılar Memluklere yardım etmişti ama bu yardımlar Memlukler için yeterli olmadı.

O zamanlar İslam topraklarını Portekizlere karşı koruyabilecek en etkili güç Osmanlılardı.1516 yılında Mekke ve Medine’nin idarecileri Yavuz Sultan Selim’den yardım istemek için bir heyet göndermek istediler fakat Memlukler buna müsaade etmedi.

Bunun üzerine Osmanlılar Memluklerin zulmüne son vermek ve bir İslam devleti olarak, İslam dünyasını Portekizlere karşı korumak amacıyla harekete geçtiler. Yavuz, Memluklere karşı Mercidabık(1516) ve Ridaniye savaşlarını kazandı(1517).Mercidabık Savaşı’ndan sonra kaybolan Sultan Gavri’den sonra başa geçen Son Memluk sultanı Tomanbay da Ridaniye savaşından sonra idam edildi.Böylece Memlükler Devleti tarihe karıştı ve toprakları Osmanlılar’ın eline geçti.

 

Memlukler (1250-1517) | I. Memluk Devleti’nin Kurulması ve Yıkılması
Memluklerde Kültür ve Uygarlık

Yorum yapın