Meditasyon, beden işlevlerini ruhsal olarak denetlemeyi amaçlayan bir kontrol yöntemidir. Meditasyonla kişi, bedeni üzerinde ruhsal denetim sağlayarak gerginlik ve kaygıdan kurtulmaya çalışır.
Bu teknikle kas gerginliği, solunum gibi bedensel işlemler denetim altına alınabilir. Meditasyon teknikleri, günümüzde bazı düşünürler tarafından eleştirilmekteyse de bu konuda çeşitli araştırmalar yapılmakta, pek çok psikolog ve fizyolog tedavi amacıyla bu tekniklerden yararlanmaktadır. Pek çok tekniği bulunan meditasyonun tekniklerinden biri de yogadır.
Yoga uygulayan kişiler, kendilerini trans adı verilen huzurlu bir ruh hâli içine sokabilirler. Bu durumda evrensel ruhla ilişkiye girmeyi ve onunla birleşmeyi hedeflerler. Bedensel duruş ve hareketler yoğun ve önemlidir. Yoga yapan kişiler, bedensel duruş ve solunum içeren çalışmalarla duyusal uyarımları elden geldiğince azaltırlar. Dikkatlerini kendi iç duygu ve düşünceleri üzerinde yoğunlaştırırlar. Uzun çalışmalardan sonra dış dünyayı hiç fark etmedikleri büyük bir mutluluk hissettikleri özel durumu gerçekleştirmeyi başarırlar.
Madde bağımlılığı; alkol, uyuşturucu, yatıştırıcı ve uyarıcı gibi bilinç, biliş ve duyguları etkileyen maddelere karşı tutsaklığı dile getirmektedir. Bu maddelerin oluşturduğu bilinç durumlarının hoşa gider olması bireyleri bağımlı kılmaktadır. Bağımlı kişilerde bir süre sonra zekânın gerilediği ve algı, bellek, soyutlama, düşünme, öğrenme yeteneklerinde düşüş görüldüğü saptanmıştır. Önemli olan maddeler değil, onları kullanmak için gelişen dürtüdür. Bu nedenle her çeşit maddeye karşı bağımlılığı tek bir hastalığın türleri olarak ele almak gerekir.
Madde bağımlılığının tedavisinde öncelikle hasta, aldığı maddenin öldürücü etkilerinden kurtarılır. Daha sonra ortaya çıkan yoksunluk belirtilerini yok edecek tedaviler uygulanır. Yoksunluk tedavilerinde yatıştırıcı ilaçlarla tedavi, psikososyal tedavi ve meditasyonla tedavi yöntemlerinden yararlanılarak hastanın gelecekteki yaşamını planlaması ve yeniden yapılandırması sağlanır.