Kuvayı Milliye Hareketi Nedir Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

Mondros Ateşkes Anlaşması hükümlerini uygulamaya koyan İtilaf Devletleri, bu anlaşmanın 7. maddesini kendi çıkarları doğrultusunda yorumlayarak Anadolu’nun çeşitli bölgelerini işgal etmeye başladılar.

Bir yandan haberleşme ve ulaşımı denetim altına alıyorlar, diğer yandan da Osmanlı donanmasına el koyuyorlardı. Bu arada askerî birliklerin silahlarını toplayarak askeri terhis ediyorlardı.

İngilizler ve Fransızlar, bütün stratejik noktalara asker çıkartmıştı. Türk halkı, işgallere karşı büyük bir tepki duymaktaydı. Başta İstanbul olmak üzere birçok yerde mitingler düzenlenmekte, işgalleri protesto eden cemiyetler kurulmaktaydı. Osmanlı Hükûmeti, İtilaf Devletlerinin ağır baskısı altında işgallere sessiz kalmaktaydı.

İstanbul Boğazı’na işgal devletlerinin donanmaları demirlemiş ve toplarını önemli resmî kurum ve kuruluşlara doğru çevirmişlerdi. Anadolu’nun her yanında haksız işgallere karşı yerel güçler oluşturulmuştu. Bu güçlerin amacı, kendilerinden sayı ve güç olarak daha çok ve kuvvetli olan düşman birliklerini savunma savaşları yaparak durdurmak veya saldırılarını yavaşlatmaktı. Bu yerel direniş örgütlerine, Kuvayı milliye adı verilmekteydi. Bu örgütlere işgal edilen yerlerde yaşayan, bağımsız yaşama ideallerine gönül veren, eli silah tutan herkes katılıyordu.

Erzurumlu Kara Fatma ve bir grup Kuvayımilliyeci

Kuvayı milliye hareketi düzenli ordunun kurulmasından sonra ortadan kalkmıştır. Buna rağmen bu ruh, Kurtuluş Savaşı boyunca devam etmiş ve günümüzde de önemini korumaktadır. Kuvayı milliye, düzenli bir ordu değildi; gönüllü, vatansever insanlardan oluşmaktaydı. Bölgesel nitelikli kurulan Kuvayı milliye birlikleri, sadece kendi bölgelerini düşmana karşı savunmayı amaçlamıştı.

İşgalci güçlere karşı ilk direniş Hatay ilinin Dörtyol ilçesinde halkın Fransızlara karşı koyması ile başladı (19 Aralık 1918). Özellikle Fransızların bölgeye Ermenileri yerleştirecekleri haberleri, millî bağımsızlık konusunda duyarlı olan bölge halkını harekete geçirdi. Kısa sürede Maraş, Urfa ve Antep gibi kentlerde de Fransızlara karşı büyük bir mücadele başlatıldı.

Kuvayı milliye hareketi, Ege Bölgesi’nde ise ilk defa Yunanlıların İzmir’i işgal edip Batı Anadolu’nun iç kısımlarına doğru ilerlemelerine bir tepki olarak doğmuştu. Kuvayı milliye hareketine asker ve sivil halk, her türlü desteği vermekteydi. Halkın yardımı ve desteği ile Kuvayı milliye birlikleri, Yunan ilerlemesini yavaşlatıp yer yer durdurmayı başardı.

Yunanlılara karşı dağınık hâlde mücadele veren Kuvayı milliye birlikleri, Balıkesir ve Alaşehir’de düzenledikleri kongreler ile Yunanlılara karşı ortak hareket etme kararı aldılar. Bu ortak cephe, Büyük Millet Meclisi Hükûmetinin düzenli orduları kurmasına kadar sürdü. Kuvayı milliye birlikleri, Batı Anadolu’da Yunanlılarla; Güney ve Güneydoğu Anadolu’da Maraş, Urfa ve Antep’te Fransızlarla kahramanca mücadele etti.

Fransızları Maraş ve Urfa’dan çıkardı. İşgalci devletlerin kışkırtmasıyla başlayan iç isyanların bastırılmasında önemli görevler üstlendi. İlk bağımsızlık ateşi, Kuvayı milliyecilerin küçük çabaları ile başladı. Bu çabalar, bütün yurda yayılarak bağımsızlığı koruma ve yurdu kurtarma hareketine dönüştü. Daha sonra BMM’ye bağlı düzenli ordunun kurulmasının ardından Kuvayı milliye hareketi sona erdi.

Yorum yapın