Kurtuluş Savaşında Doğu Cephesi

Türklerin Anadolu’yu fethetmelerinden sonra Ermeniler, Türklerin koruyuculuğu altında yüzyıllar boyunca birlik ve beraberlik içinde yaşamışlardı.

Osmanlı Devleti’nde çeşitli görevler alarak elçi, vali hatta bakan bile olmuşlardı. Ancak Fransız İhtilali’nin dünyaya yaydığı milliyetçilik düşüncesinin etkisi ve İngilizlerle Rusların kışkırtmaları sonucu Ermeniler Osmanlı Devleti aleyhine çalışmalara başladılar.

Ermenilerin amacı bağımsız bir devlet kurmaktı. Ne var ki Ermeniler Osmanlı Devleti’nin çeşitli bölgelerine öylesine yayılmışlardı ki hiçbir yerde Türklere karşı çoğunlukta değillerdi. Dolayısıyla devlet kurmak istedikleri Doğu Anadolu’da da azınlık durumundaydılar.

Kurtuluş Savaşı’nda cepheler

Ermenilerle yaşanan bu sorun, Birinci Dünya Savaşı sırasında büyük boyutlara ulaştı. Ermeniler, Türk ordusuna karşı Kafkas Cephesi’nde Ruslarla iş birliği yaparak binlerce masum Türk’ü katlettiler.

1917’de yıkılan Rus Çarlığı’nın yerine kurulan Sovyetler Birliği’nin boşalttığı Kafkasya’da, İngilizlerin yardımı ile bağımsız bir Ermeni Devleti kuruldu. Mondros Ateşkes Anlaşması ile de Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulacaktı.

Bu iki devletin daha sonra birleştirilmesi düşünülüyordu. Mondros Ateşkes Anlaşması’nın 7. maddesinden yararlanan İngilizler, 1919 yılı başında Kars’a girerek şehrin yönetimini Ermenilere teslim ettiler. Kars ve civarıyla yetinmeyen Ermeniler, Erzurum ve Van’a kadar uzanan bölgede hak iddia etmeye; köyleri, kasabaları yakıp yıkmaya başladılar.

ABD başkanı Wilson, Paris Barış Konferansı’na bir plan sundu. Bu plana göre Doğu Anadolu Bölgesi’nde bağımsız bir Ermeni Devleti kurulacak ve bu devletin karadan Akdeniz ve Karadeniz’e bağlanması sağlanacaktı. Bu doğrultuda Ermeniler, Mondros Ateşkes Anlaşması’nda Vilayetisitte (Altı il) olarak belirlenen illere ek olarak Adana, Mersin, İskenderun, Tokat, Amasya, Trabzon ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin diğer illerinin verilmesini talep ettiler.

İtilaf Devletlerinin planlarını gerçekleştirmek için Ermeniler silahlı çeteler kurarak Türk topraklarına saldırdılar. Bu saldırılara karşı Şark Vilayetleri Müdafaayıhukuk Cemiyeti (Doğu Anadolu Haklarını Savunma Derneği) adıyla bir cemiyet kuruldu. Bu cemiyete katılan bölge halkı kahramanca mücadele etmeye başladı.

Ermenilerin işgallerini önlemek amacıyla Büyük Millet Meclisi Hükûmeti, Kâzım Karabekir Paşa’yı Doğu Cephesi Komutanlığına atadı. Kâzım Karabekir Paşa, Mondros Ateşkes Anlaşması kararlarına rağmen terhis edilmeyen 15. Kolorduya ait birlikleri yeniden düzenleyerek Ermenilere karşı bir saldırı gerçekleştirdi. Ermeniler, ağır yenilgilere uğradılar ve geri çekilmek zorunda kaldılar. Kars, Ardahan, Batum ve Gümrü geri alındı.

Kâzım Karabekir Paşa Doğu Cephesi’nde karargâh subaylarıyla birlikte (1920)

Ermeniler, Kafkaslardaki topraklarını koruyabilmek için barış istediler. Yapılan görüşmelerin ardından Büyük Millet Meclisi Hükûmeti ile Ermeniler arasında Gümrü Barış Antlaşması imzalandı (3 Aralık 1920). Bu antlaşma, Türkiye Büyük Millet Meclisinin imzaladığı ilk antlaşma olması nedeni ile siyasal bakımdan büyük önem taşır.

Bu antlaşmaya göre;

  • Ermeniler, işgal ettikleri yerlerden çekilecek,
  • Kars, Sarıkamış, Kağızman ve Iğdır TBMM Hükûmetine bırakılacak,
  • Ermeniler, Doğu Anadolu’ya yönelik toprak istemlerinden vazgeçecekti.

Gümrü Barış Antlaşması ile Ermenilerle yaşanan bu sorun çözüme kavuşturuldu. Ayrıca Doğu Cephesi’nde savaş sona erdi ve bu cephedeki birliklerimiz, Batı Cephesi’ne gönderildi. Gümrü Barış Antlaşması ile taraflar arasındaki sınır belirlendi. Daha sonra doğu sınırımız, Sovyetler Birliği’ne bağlı Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan ile imzalanan Kars Antlaşması ile kesinlik kazandı (13 Ekim 1921). Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’nın biyografi sini okuyalım.

Kâzım Karabekir Paşa

Yorum yapın