Küresel Isınma Nedir? Kyoto Protokolü Nedir?

Küresel ısınma, fosil yakıtların kullanımı sonucunda atmosferdeki karbondioksit miktarının artması ile klima, sprey ve buzdolabı gibi araç gereçlerin havaya kloroflorokarbon maddesi salması ile oluşmaktadır.

Güneş’ten gelen ışınların ısı enerjisine dönüşerek atmosfere geri dönmesine engel olan bu gazlar, ısı enerjisine dönüştükten sonra geri dönemeyerek atmosferde kalır. Bu da dünyadaki yıllık ısı miktarını arttırmaktadır.

Küresel ısınma sonucu çölleşme

Küresel ısınmanın etkisi ile buzullar erimekte, sel ve su taşkınları artmakta, bitki ve hayvan çeşitliliği tehlikeye düşmektedir. Gelecek elli yıl içerisinde yeryüzünde yaşam alanlarının daralması, su taşkınları ve çölleşme küresel ısınmanın beklenen ilk tehlikeli sonuçlarıdır.

Küresel ısınmada sera gazı etkisi

Küresel ısınmaya yol açan uygulamaların önemli kısmı, sanayileşmiş büyük devletlerden kaynaklanmaktadır. Bu konu ile ilgili düzenleme ve antlaşmalar yapılsa da şirketler ve devletler enerji politikalarından vazgeçmemektedirler. Bu durum; nüfus artışıyla birleşince yakın gelecekte aşağıdaki etkinlikten de anlaşılacağı üzere beslenme sorunlarının artmasına neden olacaktır.

Kyoto Protokolü Nedir?

Küresel ısınmanın etkilerinden kurtulmak amacıyla 1992’de BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi imzalandı. Sera gazı emisyonlarının iklim sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini önlemeyi ve belli bir seviyede tutmayı amaçlayan bu sözleşmeye ek niteliğinde 1997’de Japonya’nın Kyoto kentinde görüşülmeye başlanan ve aşağıdaki etkinlikte de görüleceği gibi 2005’te yürürlüğe giren Kyoto Protokolü imzalanmıştır.

Kyoto Protokolü ile gaz salınımlarının makul seviyede tutulması konusunda anlaşma sağlanmıştır. Türkiye bu protokolü 2009’da imzaladı. Ancak ABD atmosfere yayılan zararlı gazların yaklaşık %25’ini üretmesine karşın protokolü hâlen imzalamamıştır.

Kyoto Protokolü toplantısından bir görünüm (1997)

Çevre ile ilgili 21. yüzyılın en önemli kararlarının alınacağı beklenen 2009 Kopenhang toplantılarından beklenen sonuç alınamadı. Küresel sıcaklığın önümüzdeki yıllarda üç derece daha artması hâlinde eriyen buzullar birçok ada devletinin su altında kalmasına yol açabilir.


Kyoto Protokolü’nün yürürlüğe girebilmesi için 1990’da hesaplanan toplam karbondioksit (CO2) emisyon miktarının en az %55’inden sorumlu ülkelerin içinde yer alacağı elli beş ülke tarafından onaylanması gerekmektedir. Rusya Federasyonu’nun protokolü onaylamasıyla birlikte Kyoto Protokolü 16 Şubat 2005’te resmen yürürlüğe girmiştir. Protokole hâlen yüz doksan ülke ve AB taraftır.

Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü ile kontrol altına alınan sera gazları dışında kalan gazlar, Kyoto Protokolü kapsamına alınmış ve protokol ile ilk etapta altı sera gazının toplam emisyonuna sınırlama getirilmiştir. Bu gazlar; karbondioksit (CO2), metan (CH4), diazot monoksit (N2O), kükürt hekzaflorid (SF6), perflorokarbonlar (PFCs), hidroflorokarbonlar (HFCS). (www.ogm.gov.tr) (Düzenlenmiştir.)


Kyoto Protokolü’nün onaylanma durumu

Yorum yapın