Kubilay Olayı (23 Aralık 1930)

Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulması ile oluşan demokratik ortamdan yararlanan bazı kişiler, gerçekleştirdikleri şiddet olayları ile cumhuriyet ve inkılaplara karşı zaman zaman çeşitli olayların çıkmasına neden oldular.

Bu olaylardan biri de Menemen’de Derviş Mehmet ve etrafına topladığı bir grup rejim düşmanının “Din elden gidiyor” propagandasıyla 23 Aralık 1930 tarihinde çıkardığı ayaklanmadır.

Şehit Asteğmen Kubilay

Emrindeki birliklerle bu ayaklanmayı bastırmak isteyen Asteğmen Kubilay ve iki mahalle bekçisi olay yerinde şehit edildi. Bu olayın duyulması üzerine ordu birlikleri Menemen’e gelerek duruma el koydular. Kasaba kontrol altına alınarak ayaklanmaya katılanlar güvenlik güçleri tarafından tutuklandılar.

Bölgede derhâl sıkıyönetim ilan edildi. Cumhuriyete karşı çıkanlar askerî mahkemede yargılanarak hak ettikleri cezalara çarptırıldılar. Konu ile ilgili geniş çaplı bir araştırma başlatıldı.

Olayın bölgesel nitelik içermediği, Derviş Mehmet’in örgütlediği bir grubun çalışmaları neticesinde gerçekleştiği tespit edildi. Atatürk, Menemen’de ortaya çıkan Kubilay Olayı’nı cumhuriyet ve inkılaplara karşı gerçekleştirilen bir olay olarak gördüğünü açıklamıştır.

Bu olay karşısında büyük tepki göstermiş ve olayın, çağdaş Türk Devleti’ni yok etmek için düzenlenmiş bir isyan olduğunu belirtmiş, duyduğu derin üzüntüyü paylaşmak için Türk ordusuna bir başsağlığı mesajı gönderip olayı kınamıştır. Bu mesajdan kısa bir bölüm okuyalım.

“… Büyük ordunun kahraman genç subayı ve cumhuriyetin ülkücü öğretmen topluluğunun değerli üyesi Kubilay’ın temiz kanı ile cumhuriyet, hayatını tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.” (Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri, s. 216.) (Düzenlenmiştir.)

Kubilay’a karşı gerçekleştirilen bu üzüntü verici olay ülke genelinde protesto edildi. Yurdun çeşitli bölgelerinde olayı kınayan açık hava toplantıları düzenlendi. Kubilay Olayı, ülkemizde barış ve huzurun korunmasının önemini bir kez daha ortaya koydu.

Türk milleti bu olayı protesto ederek cumhuriyet yönetimine ve inkılaplara bağlı olduğunu Türk ve dünya kamuoyuna bir kere daha gösterdi. Kubilay Olayı’ndan sonra demokrasiye ve çok partili hayata geçiş denemeleri süresiz ertelendi.

Yorum yapın