Kalp – Kalbin Yapısı, Kalbin Görevi, Kalbin İşleyişi

Dolaşım sistemleri kan ve lenf dolaşımının her ikisini de kapsar. Kan dolaşım sisteminde bir dinamo gibi hiç durmadan çalışan bir kalp, vücudu kilometrelerce saran damarlar ve farklı görevler üstlenen kan görev alır. Kalp, kanın taşınması sırasında itici güç sağlar. Kanın hücrelere taşınması, damarlar sayesinde olur. Kan, görevini yerine getirebilmek için en uzaktaki hücrelere kadar ulaşmak zorundadır.

* Kalp

Kalp, göğüs boşluğunun merkezinde iki akciğer arasında bulunur. Yaklaşık olarak sıkılmış bir yumruk büyüklüğündedir. Kadınlara göre erkeklerin kalbi biraz daha büyüktür ve ağırdır. Bu durum erkeklerin kas kütlesinin ve oksijen ihtiyacının daha fazla olmasından kaynaklanır. Embriyonik gelişimin dördüncü haf­tasında atmaya başlayan kalp, damarlardan gelen kanı pompalayan kaslı bir yapıya sahiptir.

Kalp; dıştan içe perikart, miyokard ve endokard olmak üzere üç tabakadan oluşur. Perikart kalbi çevreleyen bağ dokudan oluşmuş koruyucu bir kesedir. Çift katlı bu kese içinde perikardiyal sıvı bulunur. Miyokard istemsiz kası­larak kanı odacıklarda sıkıştıran ve pompa görevi yapan kalp kasıdır. Endokard ince tabaka hâlinde kalp boşluğunu saran kısımdır.

Kalp, üstte iki kulakçık ve altta iki karıncık olmak üzere dört odacıktan oluşur. Kalpte kulakçık (atrium) kasları, karıncık (ventrikül) kaslarından daha incedir. Kulakçık kasları, gelen kanı karıncıklara pompalarken karıncık kasları, gelen kanı akciğere ve genel dolaşıma aktarır. Kalbin sağdaki odacıklarında kirli (oksijen yönünden fakir) kan, sol tarafında temiz (oksijen yönünden zengin) kan bulunur.

Kulakçıklar ile karıncıklar arasında kanın pompalanması sırasında karıncıklardan kulakçıklara dönmesini önleyen tek yönlü kapak­çıklar vardır. Sağ karıncık ile sağ kulakçık arasında triküspit kapakçık (üçlü kapakçık) bulunur. Sol karıncık ile sol kulakçık arasında ise biküspit kapakçık (ikili kapakçık; mitral kapakçık) vardır. Sağ karıncıktan çıkan akciğer atardamarı ile sol karıncıktan çıkan aortun kalpten çıktığı yerde yarım ay kapakçıkları bulunur. Bu kapakçıklar, kanın kalbe geri dönmesini engeller.

Kalbin yapısı
Kalbin yapısı

İskelet kası, somatik sinir sisteminden impuls almadıkça kasılmaz. Kalp kası, iskelet kasından farklı ola­rak kendiliğinden ritmik uyarılar oluşturup kasılabilir. Kalpte özelleşmiş uyarıcı ve iletici kas lifleri bulunur. Özelleşmiş lifler kalbin ritmik kasılmasından sorumludur.

Kalpte impulsu oluşturan iki düğüm ve impulsu taşıyan özel iletim demetleri vardır. Kalbin sağ ku­lakçığında dakikada 70-80 uyartı üreten sinoatriyal (SA) düğüm bulunur. Bu düğümden çıkan impulslar kulakçıkların kasılmasını sağlar. SA düğümünden gelen impulslar atrioventriküler (AV) düğüme iletilir. AV düğümünden çıkan özel kas telcikleri his demeti adını alır ve karıncık duvarında dallanarak Purkinje liflerini oluşturur. AV düğümünden iletilen uyartı, his demeti ve Purkinje lifleri sayesinde karıncık kaslarının kasılmasını sağlar. Kalp kasılırken önce kulakçıklar sonra karıncıklar kasılır.

Kalbin impuls iletimi
Kalbin impuls iletimi

Kalbin çalışması sırasında uyartıların izleri ve kalp kası üzerine etkileri elektrokardiyografi cihazla­rıyla izlenebilir.

BİLGİLENİYORUM

Kalp kası düzenli aralıklarla kasılarak oksijeni azalmış kanı akciğerlere, oksijence zengin kanı vücuda pompalar. Kalbin pompa görevini sürdürebilmesi ve kan dolaşımını devam ettirebilmesi için ömür boyu ritmik şekilde kasılıp gevşemesi gerekir. Kalbin kasılması için gereken elektrokimyasal uyarı yine kalbin içinde üretilir. Kalp atışları arasındaki sürenin düzensizleşmesiyle kalp ritminin bozulmasına aritmi denir.

Aritmi sırasında kalp hızı normal olabileceği gibi 60’ın altında (bradikardi) veya 100’ün üzerinde (taşikardi) olabilir. Kalp damarlarındaki tıkanıklık ve kalp kasın­daki değişiklik aritmiye sıklıkla yol açan durumlardır. Kalbin jeneratörü konumunda olan sinoatriyal düğümdeki işlevsel bozukluk nedeniyle düzenli sinyal oluşmaması veya burada üretilen sinyal­lerin kalbin alt tarafındaki karıncıklara iletilememesi (AV blok) en sık karşılaşılan ritim bozukluğu nedenleridir.

Kalp atışının atardamarlardan hissedilmesine nabız denir. Sağlıklı bir insanda dakikada 60-70 kez his­sedilen nabız, kalbin çalışması sırasında kendi ürettiği uyartılar dışında otonom sinirlerin ve bazı hor­monların etkisi altındadır. Otonom sinirlerden olan vagus sinirinden salgılanan asetilkolin kalbin uyartı oluşturma ritmini yavaşlatır. Adrenalin, noradrenalin ve tiroksin hormonu kalbin çalışmasını hızlandırır. Kandaki karbondioksit (CO2) miktarının ve vücut sıcaklığının artması, kafein, tein gibi maddeler kalbin çalışmasını hızlandıran etmenlerdir. Gün içerisinde aşırı miktarda çay ve kahve tüketen bireylerde kalp atım hızı yüksektir.

Kalbin her atışı 1 sn. den daha kısa sürer. Yaklaşık 0,85 sn. süren her atımda kalp kasılır (sistol), gevşer (diastol) ve dinlenir. Kulakçıkların kasılması (1) yaklaşık 0,15 sn. iken karıncıklar 0,30 sn. kasılır (2). Geri kalan sürede (0,40 sn) kulakçık ve karıncık gevşer, kalp dinlenir (3). Kalp, her kasılmada yaklaşık 70 ml. kanı pompalar.

Kalpte kanın pompalanması
Kalpte kanın pompalanması

Karıncıklardaki kasılmaların ve gevşemelerin yarattığı basınç atardamarlarda hissedilebilir. Tan­siyon adı verilen bu basınç, tansiyon ölçüm aletle­riyle ölçülebilir. Sağlıklı bir insanda kasılma basıncı 120 mmHg iken (büyük tansiyon), gevşeme basıncı 80 mmHg’dir (küçük tansiyon). Bu değerler bireysel farklılıklara ve ortam koşulla­rına göre değişiklik gösterebilir.

Kalp kapakçıklarının yapısı doğuştan ya da bir enfeksiyona bağlı olarak bozuk olursa kan kulak­çıklara doğru geri dönebilir. Bu durum kalp üfürümü olarak adlandırılır. Kapakçıktaki bozukluk sağlığı tehlikeye düşürecek orandaysa kapakçık ameliyatla değiştirilebilir.

Tansiyon ölçümü
Tansiyon ölçümü

——————– o ——————–

Yorum yapın