İşsizlik – Türkiye’de İşsizliğin Yapısal Özellikleri

Ülkelerin sahip oldukları iş gücünün durumu ve niteliği ülkenin ekonomik gelişmelerinin temel göstergelerinden biridir.

Ülkeler sahip oldukları insan kaynaklarını en verimli şekilde üretime katabilmelidir. Aksi takdirde önemli derecede sosyal ve ekonomik maliyet yüklenmek zorunda kalırlar.

Bu yönden bakıldığında işsizlik sorunu, sadece gelişmekte olan ülkelerin değil gelişmiş ülkelerin de üstesinden gelmek zorunda olduğu bir sorundur.

Avrupa’da işsizlik sorunu her geçen gün büyümektedir. Gelişen teknoloji ve küreselleşme ülkelerde işsizliği artırmaktadır. İstihdam yaratmak amacıyla bu ülkelerde farklı politikalar geliştirilmekte ve uygulanmaya çalışılmaktadır. Üçüncü ünitede ayrıntılı olarak değindiğimiz işsizlik sorunu tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de temel sorunlardan biridir.

İşsizliğin azaltılmasıyla ilgili olarak çeşitli kararlar alınmış ve politikalar uygulanmaya çalışılmıştır. Ancak bu konuda yeterince başarılı olunduğunu söylemek zordur. Özellikle yaşanan son ekonomik krizlerle birlikte işsizlik ve buna bağlı olarak yoksulluk artmıştır.

Türkiye’de 2012-2015 Yıllarında İş Gücüne Katılma, İşsizlik, İstihdam, Tarım Dışı İşsizlik Oranları

Tablo 6.2: İş Gücü, İstihdam ve İşsizlik Oranları, (%)
Kaynak TÜİK (1) 15-24 yaş grubundaki nüfus

TÜRKİYE
Aralık 2014 Aralık 2015
15 ve daha yukarı yaştaki nüfus (000) 57.401 58.294
İş gücü (000) 28.787 29.652
İstihdam (000) 25.642 26.448
İşsiz (000) 3.145 3.204
İş gücüne katılma oranı (%) 50,2 50,9
İstihdam oranı (%) 44,7 45,4
İşsizlik oranı (%) 10,9 10,8
Tarım dışı işsizlik oranı (%) 12,9 12,7
Genç nüfusta işsizlik oranı (1) (%) 20,2 19,2
İş gücüne dâhil olmayanlar (000) 28.614 28.642

Tablo 6.2’de de görüldüğü gibi 2015 yılı aralık döneminde istihdam edilenlerin sayısı 2014 yılının, aynı dönemine göre 806 bin kişi artarak 26 milyon 448 bin kişiye yükselmiştir. Aralık 2014 döneminde Türkiye’de çalışma yaşındaki nüfusun iş gücüne katılma oranı %50,2 iken 2015’te bu oran %50,9 ‘a çıkmıştır. Bu dönemlerde işsizlik oranı %10,9 ‘dan %10,8 ‘e düşmüştür. Türkiye’de genç nüfusta (15-24 yaş grubu) işsizlik oranının yüksek olduğu görülmektedir.

Gelişmiş ülkelerde iş gücüne katılım oranı Almanya’da %50, Danimarka’da % 48, Japonya’da ise % 49′ dur. Türkiye’de ise bu oran %33 civarındadır. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılma oranı ise erkek nüfusa göre düşüktür. Ülkemizde toplam iş gücünün %30’u kadınlardan oluşmaktadır. Bu oranın büyük bir kısmı ücretsiz aile iş gücü statüsündeki tarımda istihdam edilmektedir.

Türkiye’de ilköğretim mezunları, işsiz grubun büyük bölümünü oluşturmaktadır. Bunu ortaöğretim mezunları takip etmektedir. Son yıllarda üniversite mezunu olup da işsiz kalan kişi sayısı bir hayli fazladır. Türkiye’de, işsizlik sorununun; yanlış istihdam politikaları, eğitim, göç, ekonomik yatırımların yetersizliği vb. konulardan kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Aşağıda Türkiye’de İşsizliğin Yapısal Özellikleri Açıklanmıştır.

  • Türkiye’de çalışmakta olduğu hâlde, Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı olmayan kayıt dışı istihdam sorunu bulunmaktadır.
  • İstihdamda özel ilgi gerektiren gruplar (kadınlar, çocuklar, özürlüler, gençler) vardır. Bu grupların her biri için ayrı politikalar geliştirilmektedir.
  • Türkiye’de nüfus artış hızı düşmüş olmakla birlikte bu artışın devam ettiği görülmektedir. Ülkenin genç nüfusa sahip olması, emek piyasasına yeni girenlerin sayısını artırmakta ve istihdamı olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sorunların çözümü için, iş arama kurumlarının (kamu ve özel) etkin bir yapıya kavuşturulması, İş-kur’la ilgili sorunların aşılması gerekmektedir. Mesleki eğitime gerekli önem verilmeli, staj imkânları artırılmalı, eğitim içerisinde yaygın hâle getirilmelidir.
  • Özelleştirmeler sonucunda kamu sektörü, istihdam oluşturma görevini önemli ölçüde özel sektöre aktarmaktadır. Bu durum istihdam politikalarında dikkate alınarak özel yatırımın teşvik edilmesi gerekmektedir.
  • Türkiye’de, istihdamı kayıt altına alacak önemli politikalar uygulanmalıdır.

Türkiye’de uzun yıllardır iş gücünün önemli bir bölümü tarım kesiminde çalışmaktadır. Tarım dışı sektörler iş gücü fazlalığını eritme gibi bir çaba içerisinde olmamışlardır. Bu yapı dikkate alınarak tarım sektörü için ayrı bir istihdam politikası uygulanması gereği açık bir biçimde ortadadır.

Yorum yapın