İslam Mimarisinin Gelişimi | İspanya’da Endülüs Emevi Mimarisi

Endülüs Emevi Devleti 765-1031 yılları arasında Endülüs’ta egemenlik kurmuştur.

Endülüs’ta gerçekleştirdikleri görkemli yapılar çok yüksek bir kültür düzeyinin işaretleri, göstergeleridir.

İspanya’nın Endülüs kenti Kurtuba, yıllarca Kültürel, politik ve ekonomik bir merkez olarak yerini korumuştur.

Kordoba Camisi ve Elhamra Sarayı yüzyıllardır dikkatleri üzerine çeken iki görkemli İslam eseridir.

Kordoba Camisi (786): Emevilerin 8. yüzyılda Endülüs topraklarında, ortasından ırmak geçen Kordoba’da inşa ettikleri ilk büyük mimari eserdir. Kordoba Camisi, Endülüs Devleti’nin başkentinde olduğu için halka kanunların duyurulduğu, önemli kararların alındığı, dini ve pozitif bilimlerin de eğitiminin verildiği bir üniversite işlevi de görüyordu. I. Abdurrahman Döneminde Kordoba Camisi, önce transept planlı yapılmış; farklı zamanlarda yeni eklerle genişletilerek küfe plana dönüştürülmüştür.

Kordoba Camisi’nin mihraba dikey uzanan dokuz sahından ve revaklı geniş bir avludan oluşmaktadır.

Mihrap önü kubbesinin oldukça güzel bir görüntüye sahip olduğu camide birbirini kesen ve üst üste binen hurma ağacına benzetilmiş sağlam kemer dokusu, görenlerde derin bir huzur duygusu uyandırmaktadır. (Resim 02.06 )

Resim. 02.06: Kordoba Camisi iç görünüşü, Endülüs

Kırmızı tuğla, beyaz taş sıralarından oluşan iki katlı ve dilimli kemerlerin rengarenk bir ormanı çağrıştırdığı Kordoba Camisi’nde farklı, göz alıcı bir görüntü yaratmaktadır.

24.300 metrekarelik alana yayılan caminin çatısı ahşaptır.

Kordoba Camisi’nde mermer ve mozaik kullanılarak oluşturulan süslemelerinde bitkisel motifler ve kûfi yazılar dikkat çekicidir.

Kemerlerde ve kubbe ayaklarında süs unsurları aşağıdan yukarıya doğru çoğalmaktadır.

Kubbe istiridye motifleri ile süslenmiş, tavanına ise çepeçevre kûfî yazılar işlenmiştir. Minber işlenmiş küçük panolar ve fildişi kakmalarla süslenmiştir.

Portakal ağaçlarının doldurduğu avluyu çevreleyen yüksek duvarlar ve kapılar yıldız biçimindeki tipik Berberî motifleriyle bezelidir.

Kordoba Camisi’nin süslenmesi için Halife El-Hakem’in, Bizans imparatoruna mozaik ustası göndermesi konusunda bir mektup yazdığı bilinmektedir. (Resim 02.07)

Resim. 02.07 Kordoba Camisi, Endülüs

Yapıldığı tarihte aydınlatmada yüzlerce kandil için her yıl yaklaşık yirmi ton zeytinyağı alımı yapıldığı ve mekânın güzel kokması için öd ağacı ve amber kullanıldığını eski kitaplar yazmaktadır.

Minaresi kesme taşlarla kaplı olup aşağıdan yukarıya çizgi süslerle kaplanmıştır.

Elhamra Sarayı: İspanya’daki İslam eserlerinin en üstün ve güzel örneklerinden olan Elhamra Sarayı, Granada’da Darro Vadisi’ne hâkim bir tepenin üzerine taç gibi oturmuştur. 9. yüzyılda inşa edilen yapı ve bahçe kırmızı kale duvarları içinde büyük bir alanı kaplamaktadır. (Resim 02.08)

Resim. 02.08: Elhamra Sarayı, Granada

İslam sanatının yarattığı en büyüleyici anlatım biçimlerini mimarisinde toplayan Elhamra Sarayı, yapımında kullanılan kırmızı tuğlanın rengi nedeniyle İslam dünyasında kırmızı saray anlamına gelen Elhamra, Batı’da ise Roza adıyla ün salmıştır. Sarayın iç düzeni oldukça karmaşık bir görüntü sergilemekte olup sayısız koridor ve kapısı bulunmaktadır.

Elhamra Sarayı; elçi salonu, resmî tören ve davetler için yapılan Aslanlı Avlu, on iki aslan heykelinin bulunduğu bahçesi, kız kardeş salonu, harem bölümü, hamam, adalet kapısı, öbür oda ve bölümleriyle oldukça geniş bir alan üzerinde görkemli görüntüsüyle görenleri büyülemeyi yıllardır sürdürmektedir.

1001 Gece Masalları’nda rastlanabilecek hayal saraylarının bir çeşit gerçeğe dönüştürülmüşü olan Elhamra Sarayı’nın temeli 13. yüzyılın ikinci yarısında I. Muhammed tarafından atılmıştır.

Sarayın dilimli kemerleri üzerindeki alçı kaplamalarda arabesk süslemeler, geometrik ve bitkisel motifler, yazılar, Akdeniz coğrafyasına özgü ışık içinde karşımıza çıkar.

Yahya Kemal Beyatlı, İspanya’da elçilik yaptığı 1929 yılında gezip gördüğü dünya sanat tarihinin en pırıltılı eserlerinden Elhamra Sarayı için “Nazar değmemiş bir beyazlık içinde sülüs bir yazı sarmaşığı, gülümseyen bir güzellikte bütün duvarları sarmış bir nakışın ve oymanın hudutsuz oyunları, tavanların derinliklerine kadar her tarafı örtmüş ama her taraf yine de bembeyaz görünüyor.” diye yazmaktan alamaz kendini.

Yorum yapın