İslam Hukukunun Temel İlkeleri – Tekliflerde Kolaylık

 “Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle mükellef kılar…” (Bakara suresi, 286.ayet)

Teklif, Allah’ın(c.c.) kulunu bir işi yapma veya yapmama hususunda yükümlü tutması anlamına gelir. Dinin emir ve yasakları karşısında sorumlu bulunan kişilere mükellef denir. Bir kişinin teklife ehil sayılması için, akıl sağlığının yerinde olması ve buluğa ermesi gerekir. Dolayısıyla akıl hastaları ile çocuklar mükellef sayılmaz.

Yüce Allah (c.c.) insanları güçleri oranında sorumlu kılmıştır. İnsanların güç yetiremeyeceği emir ve yasaklarla onları mükellef tutmamıştır. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de Bakara suresinin 286.ayetinde şöyle geçmektedir; “Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır…” İnsanların güçleri aşan durumlarla sorumlu tutulmamaları, dinimizin mükelleflere sağladığı kolaylık ilkesinin bir gereğidir. Yüce Allah (c.c.) bu konuda, Hac suresi, 78. ayette şöyle buyurmuştur; “…Din hususunda sizin üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi…”

İslam dini, insanlara üstesinden gelemeyecekleri sorumlulukları yüklememiştir. İnsanlara sorumlu oldukları emirleri yerine getirmek için ve yasaklara uymak için kolaylaştırıcı birçok hükümler koymuştur. Örneğin, namaz kılmak için abdest almak şarttır. Ancak suyun bulunmadığı durumlarda abdest yerine teyemmüm yapılır.

Namazları ayakta kılamayanlar, oturarak kılarlar. Ayrıca yolcu olanlar dört rekat olan namazlarını iki rekat olarak kılarlar. Farz olan ramazan ayı orucunu, yolcu olanlar ve oruç tutamayacak durumda hasta olanlar Ramazan ayından sonra tutamadıkları oruçlarını kaza ederler. Oruç tutamayacak kadar yaşlı olanlar ve iyileşme umudu kalmayan hastalar ise oruç tutma yükümlülüğünden muaf tutulurlar. Zengin olup da hacca gidemeyecek kadar hasta olanlar yerlerine başka birini gönderebilirler.

Kim bu dini güçleştirirse din onu mağlup eder fakat siz kolaylaştırınız ve mutedil (orta yolu tutan) olunuz. (Buharî, İman, 29.)

Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz. (Buharî, İman, 12.)

Hz. Aişe Peygamberimiz için şöyle demiştir: “O, iki şey arasında muhayyer (serbest) bırakıldığı zaman günah olmadığı sürece kolay olanı tercih ederdi.” (Buharî, Edeb, 80.)

İslam Hukukunun Temel İlkeleri - Tekliflerde Kolaylık

Mecelle-i Ahkam-ı Adliye adlı Osmanlı devletinde hazırlanan hukuk esaslarını içeren kanun kitabında bu konu ile ilgili prensiplerden bazıları şunlardır;

Meşakkat Teysiri Celbeder: Zorluk ve zahmet kolaylaştırma sebebidir. Buna göre uygulaması mükellef üzerinde büyük bir zorluk oluşturan hükümler hafifletilerek mükellefin güç yetirebileceği hale getirilir.

Zaruretler, memnu olan şeyleri mübah kılar: İşlenmesi yasaklanmış olan bazı şeyler zaruret hali söz konusu olduğunda mubah hale gelir.

İslam hukukunun temel ilkelerinden birisi olan tekliflerde kolaylık ilkesi, şer’i hükümlerde aşırı zorluğun olmadığını ve dengenin gözetildiğini ifade eder. İslam hukukunda önemli bir yeri olan bu prensip, İslam’ın evrensel ve sürekli bir din olduğunu göstermektedir.

İslam dininde mükellefe yüklenen sorumluluklarda insanın güçlüğe sokulmaması, meşakkat ve zorluğun kaldırılıp zaruret hâlinde ruhsatların getirilmiş olması dinin günlük hayatta pratiğe yansımasını da mümkün kılmıştır.

Yorum yapın