İslam Hukukunun Temel İlkeleri – Helallerde Genişlik

Yüce Allah (c.c.) evrende bulunan her şeyi insan için yaratmış ve onun istifadesine sunmuştur. Ayrıca Allah-u Teâlâ (c.c.) rahmetinin ve merhametinin gereği olarak insana dünya ve ahiret huzuru ve mutluluğu için peygamberler göndermiştir. Peygamberleri aracılıyla emir ve yasaklarını iletmiş, bunlara uydukları sürece de insanların dünya-ahiret saadetine ulaşacaklarını bildirmiştir.

İslam dininde insanlara getirilen emir ve yasaklar, mükelleflerin iyiliği, faydası ve güzelliği içindir çünkü Rabbimizin emir buyurduğu şeyler iyi ve güzel; yasakladığı şeyler de kötü ve çirkindir.

Allah’ın (c.c.) emrettiği yapılması iyi ve güzel olan şeyler helal; yapılması yasaklanan durumlar ise haram sayılmıştır.

Dinimizde helal dairesi, haram dairesinden daha geniştir. Örneğin, yenilmesi helal olan birçok hayvan vardır ancak yasaklanan hayvan ise kısıtlıdır. İçilecek birçok helal olan içecek mevcut iken, yasak kılınan içecekler sadece alkollü içeceklerdir. Kur’an-ı Kerim’de helal olan hususlar sayılmamış, geniş tutulmuştur. Buna karşın sadece haram olanlar zikredilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’de haram kılınanlar Maide suresi 3. ayette şöyle bildirilir: “Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) yırtıcı hayvanların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesnadikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı…”

“Eşyada aslolan ibâhadır” ilkesinin gereği olarak yasaklanmamış her şey mübah ve helaldir. İslam hukukçuları bu külli kaideyi Kur’an-ı Kerim’deki şu ayetlerden çıkarmışlardır: “Ey insanlar, yeryüzünde bulunanların helal ve temiz olanlarından yiyin…” (Bakara suresi, 168.ayet.)

“Yerde olanların hepsini sizin için yaratan O’dur.” (Bakara suresi, 29.ayet.) “Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına vermiştir.” (Casiye suresi, 13.ayet.) “Allah’ın göklerde olanları da, yerde olanları da buyruğunuz altına verdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size ihsan ettiğini görmez misiniz?” (Lokman suresi,20.ayet.)

Peygamber Efendimiz(s.a.v) de bu konu ile ilgili olarak bir hadisi şerifte şöyle buyurmuştur; “Allah bazı şeyleri farz kılmıştır; bunları kaçırmayın, bazı sınırlar koymuştur, bunları da aşmayın, bazı şeyleri haram kılmıştır, bunları işlemeyin, unutmaktan değil,   size olan rahmetinden dolayı bazı şeyler hakkında da bir şey buyurmamıştır; bunları da soruşturmayın.” (Dârakutnî )

İslam dininde haram olan fiiller zaruret durumlarında mübah sayılmaktadır. Mecelle’de yer alan “Zaruretler, memnu olan şeyleri mübah kılar” ilkesi yasak olan fiillerin zaruret hâllerinde geçici olarak kaldırılmasını ifade eder. Kur’an-ı Kerim’de bu konu ile ilgili olarak şöyle buyrulur: “Allah size ancak ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa başkasının hakkına saldırmadan ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan, çokça esirgeyendir “ (Bakara suresi, 173.ayet)

Dinimizde herhangi bir konu ile ilgili olarak helal ve haram koyma yetkisi Yüce Allah’a (c.c.) ve Hz. Peygamber’e (s.a.v.) aittir. Bu nedenle helal ve haramlarla ilgili temel kaynak Allah’ın (c.c.) kelamı olan Kur’an-ı Kerim ile Peygamberimizin(s.a.v) sünnetidir.

Yorum yapın