Hun Sanatı | Hun Mimarisi ve Küçük El Sanatları

Orta Asya’da büyük bir devlet kuran Hunlar (MÖ 220-MS 216) Ötüken’i başkent yapmışlardır. Hunların bilinen ilk hükümdarı, Teoman’dır.

Orhun ve Selenga nehirleri arasında kurulan ilk Türk  devleti  olma  özelliği taşıyan Hunlar, Mete Han döneminde Kafkasya’dan Mançurya’ya uzanan bölgeyi egemenlikleri altında tutmuşlardır. (MÖ 209-174)

Hunlar MÖ 1. yüzyıl ortalarına gelindiğinde Mete Han’ın ölümünden sonra ikiye bölünmüş ve dağılmıştır. Çin baskısı sonucunda Kuzey Hunlar, daha sonra da Güney Hunlar tarih sahnesinden çekilmişlerdir.

Hun sanatına yönelik ilk bilgiler toprak seviyesinin beşaltı metre aşağısında üstleri toprakla örtülü kurganlarda yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılmıştır. (Resim 01. 02)

Resim. 01.02: Kurgan

Dıştan bakıldığında küçük birer tepe görünümündeki kurganlar, başta Pazırık olmak üzere Noin-ula, Astana, Şibe, Katanda gibi Hun yerleşim alanlarında bulunmuştur.

Kurganlar, Türk sanat tarihinin, yaşam biçiminin ve inançlarının açıklanması açısından çok önemli sayılmaktadır.

a. Hun Mimarisi:

Altay dağları eteklerinde Pazırık’ta Rus Arkeolog Rudenko tarafından açılan MÖ 3-4. yüzyıla tarihlenen kurganlarda Hunlardan kalan birçok eşya, buzlar içinde binlerce yıldır bozulmamış durumda insan ve hayvan ölüleri ortaya çıkarılmıştır.

b. Küçük El Sanatları:

Kurganlardan çıkarılan ve Leningrad Ermitage Müzesi’nde saklanan bu eserler arasında kumaş, halı, keçeden yapılma örtüler, hayvan kavgaları ve insan figürleri ile süslenmiş çok zengin dokuma işleri bulunmaktadır. Ayrıca ölü ile birlikte gömülen arabadaki eğerli ve koşumlu atlar maskeli olup yas göstergesi olarak kuyruk, yele ve tırnakları da kesilmiş durumdadır.

Pazırık’ta çıkarılan eserler arasında bulunan bir halı; inceliği, yüksek kalitesi ve motiflerinin zenginliği ile dikkat çekicidir.

Volga ile Selenga nehirlerinin birleştiği Ulan Ude adını taşıyan yerleşim yerinde soğuk hava koşullarına karşı evlerin döşemeleri altında sıcak hava ve duman kullanılarak Hipokaust (Hipokast) adını taşıyan bir sistemle ısıtma sağlandığı ortaya çıkarılmıştır. Böylece bu sistemin Romalılardan önce Hunlar tarafından kullanıldığı ortaya çıkmaktadır.

Her 10 cm2 sinde 36. 000 Gördes düğümü bulunan ince yünden dokunmuş   halı bir sanat şaheseri olarak tanımlanmaktadır. MÖ 3. yüzyılda dokunan 1.89 x 2 metre ölçüsündeki halının ikisi geniş, üçü dar olmak üzere beş kenar bordürü vardır. Orta zemini yirmi dört eşit kareye bölünmüş ve etrafı ince bir şeritle çevrilmiştir.

Geyik, at, süvari ve grifon figürleriyle donatılan Pazırık halısında geometrik ve bitkisel figürler de yer almaktadır. (Resim 01.03)

Resim. 01.03: Pazırık halısı bordür ayrıntısı

Dünyanın bilinen eski halısı olma özelliği taşıyan halının zemininde yirmi dört kare halinde çiçeklerden, kırmızı zemin üzerine beyaz, sarı ve mavi renklerin öne çıktığı dama tahtasına benzeyen bir örnek vardır.

Pazırık kurganındaki pek çok malzeme içinde bütünüyle düşsel hayvan figürlerinden oluşan dövmelerle süslü mumya-

lanmış insan ölüleri de bulunmuştur. Kazakistan’daki Esık kurganında çok gösterişli  bir giysiyle gömülü bulunan “Altın elbiseli adam” kaftanı ve çizmesi üçgen şeklinde işlenmiş küçük altın levhalardan altın bir zırhla kaplanmıştır. “Altın elbiseli adam” o dönemin Türk sanatı, ekonomisi ve giyim kuşamına önemli bir örnek oluşturmaktadır. Belinde ise altından süslü kemeri, kını ve kabzası altın süslemeli bir kaması bulunmaktadır. Kemer levhalarının üzerinde bir geyiğe saldıran efsanevi bir kuş görülmektedir. “Altın elbiseli adam”ın başında sivri külahın üzerinde bir çift dağ koyunu  ve keçisi betimlenmiştir. Külahın arkasında dik sıra dağlar, kanatlı aslan, dağ keçisi  ve pars figürleri vardır. Parmağındaki iki altın yüzükten birinde kendisine benzeyen sivri külahlı bir genç görülmektedir.

Kurganlarda ortaya çıkarılan silahlar, halılar, keçe, kürk, deri, cam, kemer tokaları, ağaç ve madenden yapılan eşya iki grupta toplanmaktadır.

  1. Hayvan Üslubu: bu üslup öncelikle Asya coğrafyasının yabani hayvanlarını konu almıştır. Bunlar arasında yer alan geyik, kaplan kurt, keçi ve kuşlar tek başlarına, grup halinde ve birbirleriyle amansızca savaşırken betimlenmişlerdir.
  2. Kıvrık Dal-Bitki Üslubu: Bitkisel motiflerin kıvrılarak, iç içe geçerek oluşturduğu süslemelerdir. Bu üslupta bitkisel motifler ve hayvan figürlü kompozisyonlar bir arada yer alırlar. (Resim 01.04 )
Resim. 01.04: Altın levha: Ağaç altında atlarıyla dinlenen üç kişi Ermitage Müzesi

Yorum yapın