Felsefe ve Yaşam

“Evrende yerküremizin dışında bir yaşam alanı var mıdır?” sorusu gizemini koruyarak günümüze kadar gelmiştir. Sorunun cevabını vermeden önce şunu diyebiliriz: “Dünya, insanlığın yegâne yaşadığı yer olarak tüm yaşamlara ev sahipliği yapmaktadır.”

Eğer ileride uzay fiziği bilgileri bizlere uzayın derinliklerinde yaşama dair kesin kanıtlar sunarsa ancak o zaman değerlendirebileceğimiz bir durum ortaya çıkmış olur.

Çoğu insanı bu bilgi ilgilendirmeyebilir. Ancak (uzay bilgisi dışında) şu sorular insanlık tarihi boyunca hiç önemini yitirmeden sorulmuş ve hemen hemen herkesi ilgilendirmiş olan sorulardır. Varlık nedir? Bilgi nedir? Doğru nedir? Doğru bilgi mümkün müdür? Ölüm bir son mudur? Ölümden sonra yaşam var mıdır? Nereden geldik, nereye gideceğiz?

Bu ve benzeri sorular çoğaltılabilir. Fakat hiçbir zaman onlara bilimsel bilgi türünden kesin cevaplar verilemez. Çünkü bunlar metafizik ve dinî bilgi türünde cevapları olan felsefi ya da metafizik soru tipleridir. Fakat insanlığın sormaktan, merak etmekten ve cevap aramaktan kaçınamadığı soru tipleridir. İşte bu soruları felsefe alanı ve felsefenin işlevselliği ile değerlendirebiliriz.

Evreni, insanı, yaşamı “niçiniyle birlikte” bütünlükçü bir bakış açısıyla sorgulamak tamamıyla felsefenin işidir. Örneğin, “Evren nasıl var oldu?” sorusuna karşılık Descartes ʼin “… Beni aldatmayacak mükemmel bir varlık olmalı.” yargısına ulaşmasını sağlayan felsefi yaklaşımlardır.

Yorum yapın