Fâtımîlerde Kültür ve Uygarlık

Fâtımîlerde kültür ve uygarlık başlığı altında devlet yönetimi, ordu, ekonomi, sanat, bilim ve kültür hayatı nasıldı?

Fâtımîlerde Devlet Yönetimi

Fâtımî Devleti hakimiyetindeki topraklarda çeşitli ırklara mensup ve değişik sosyal yapılara sahip kavimler yaşıyordu. Fâtımîler başta Mağribliler, Türkler, Deylemliler, Sudanlılar ve Ermeniler olmak üzere birçok kavimden faydalanmışlardır. Zimmîlerin tecrübelerinden ve özellikle mali konularda Kıptîler’den istifade etmişlerdir. Devletteki bu tür görevlere onlar getirilmiş ve Sünni Müslümanlar buralardan uzaklaştırılmıştır. Fâtımîler Mısır’da merkeziyetçi bir yönetim sistemi kurdu. Buna göre devletin başında bulunan halife (imam) Şii İsmâilîler’e göre Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi kabul edilir ve bütün otorite ona aittir.Halifeler çoğunlukla veraset yoluyla başa geçtiler. Ülke, ilk halifeler zamanında çok iyi yönetildi. Çocuk yaştaki halifelerin görev yaptığı zamanlarda yönetim vezirlerin ve güçlü komutanların eline geçti. Bunların bazıları başarılı olarak devletin ömrünü uzatmayı başardılar. Mısır’da Fâtımîler döneminde vezir tabiri ilk defa Halife Azîz-Billâh döneminden itibaren kullanılmaya başlandı. Vezirlerin çoğu Hıristiyandı.

Fâtımîlerde Kültür ve Uygarlık

Fâtımîlerde Ordu

Fâtımî ordusu Türkler, Rumlar, Sicilyalılar, siyah köleler, gibi güçlerden oluşuyordu. Fâtımî ordusunun idaresi Dîvânü’l-Ceyş diye bilinen bir divana bırakılmıştır. Fâtımî ordusunda piyade ve süvari birlikleri vardı. İlk dönemlerden itibaren Fâtımî donanması Akdeniz’de önemli rol oynamıştır. Donanmaya önem verilmesi Akdeniz tamamına hakim olma maksadına yöneliktir. Fâtımîler Mısır’da iki tersane kurmuşlardır.Burada donanmanın ve devletin mallarını taşıyacak gemiler yapılırdı. Büyük harp gemileri Fustat, İskenderiye ve Dimyat’ta inşa edilirdi. Donanmayı Dîvânü’l-Cihâd kontrol ederdi, bu divan aynı zamanda Dîvânü’l-Amâir diye de bilinirdi.

Fâtımîlerde Ekonomi

Mısır Orta çağ’da uzun müddet milletlerarası ticaretin önemli merkezi durumundaydı ve İslam beldelerinin dışından  gelen  tüccarlarla  dolup  taşıyordu.Mısır bu özelliğini Fâtımîler zamanında da devam ettirdi. Avrupa’dan ve Bizans’tan gelen tüccarlar İskenderiye’ye ulaşır, bazen de Dimyat ve Tinnis’e kadar giderlerdi. Yabancı tüccarlara ayrılan misafirhane Dârü Mânik adıyla bilinirdi.

Fâtımîler zamanında Mısır’ın gelir kaynakları iki kısma ayrılmıştı: 1. Harâcî Mal (Hububat, hurma, üzüm ve meyve yetiştiricilerinden alınan yıllık vergilerle çiftçilerden alınan hediyelerdir) Hilâlî Mal (İş yerleri, dükkânlar, hamamlar, fırınlar, değirmenler vb. yerlerden aylık olarak alınan gelirlerdi.) Aynı şekilde ülkeye giren bütün mallardan gümrük vergisi alınırdı. Fâtımîler döneminde hiçbir ürün, sanat ve meslek vergiden muaf tutulmamıştır.

Fâtımî Devleti’nin en önemli gelir kaynağı “cevâlî” veya “cizye” denilen vergi idi. Bu vergi zimmilerden alınırdı. Hazinenin gelir kaynaklarından biri de mirasçı bırakmaksızın ölen kimselerin geride kalan mallarıdır. Fâtımîler döneminde haraç ve arazi vergisi iltizam usulüyle toplanırdı. İltizam açık arttırma yoluyla en yüksek parayı verende kalırdı. Devlet gelirleri; yöneticiler, komutanlar ve memurlar arasında paylaştırılırdı. Bunlar, bolluk ve lüks içinde yaşıyorlardı. Halk ise yoksuldu. Ülkede sık sık iç isyanlar çıkmasının sebebi de buydu.

Fâtımîlerde Sanat

Fâtımîler İslam sanatına bir yandan Kuzey Afrika diğer yandan İran sanat anlayışının girmesine hizmet ettiler. En ünlü Fâtımî eserlerinden birisi Kahire’deki El-Ezher Camiidir. Camide İran sanatının etkileri belirgindir. Kahire surları da günümüze kadar ulaşan Fâtımî eserlerinden biridir.

Fâtımîlerde Kültür ve Uygarlık
Resim 04.01 Ezher Cami’siyle İlgili Bir Görüntü Kahire-Mısır

Fâtımî sanatı, İslam sanatı içinde özel bir yere sahiptir. Yapıların dış yüzeylerini niş (camilerdeki kubbelerde bırakılan küçük yuvarlak açıklık girintilerle süslemişlerdir. Mimaride çini kullanımı ileri bir düzeyde idi. Fâtımî camilerinde görülen kırık kemerler Batı’dan da etkilenildiğini gösterir.

Fâtımîlerde Kültür ve Uygarlık
Resim 04.02 Fâtımîler Dönemine Ait Seramik Vazo ve Sırlı Kap

Fâtımîlerde Bilim ve Kültür Hayatı

Fâtımîler eğitim ve öğretime önem verirlerdi. Bu dönemde Kahire’de Darû’l Hikme adıyla bir medrese açıldı. Bu medresede okuma salonları, kütüphaneler ve çok sayıda ders çalışma odaları mevcuttu. Bütün bilimlerin okutulduğu bu medresede, birçok bilim adamı çalışıyordu. Kahire Üniversitesi binası (El-Ezher Camii) bu dönemde kuruldu. Fâtımîler devrinde okutulan başlıca ilimler tefsir, kıraat, hadis, fıkıh, kelâm, nahiv, lügat, beyân ve edebiyat gibi naklî ilimlerle felsefe, hendese, astronomi, musiki, tıp, kimya, sihir, riyâziyyât, tarih ve coğrafya gibi akli ilimlerdir.

Fâtımîler’in kütüphaneleri bazı tarihçilerin ifadesiyle tam bir “dünya harikası” idi. O dönemde İslam dünyasının hiçbir yerinde Kahire Sarayı’ndaki kadar çok kitap yoktu. Bu kütüphane Selâhaddîn Eyyubi’nin idareyi ele geçirmesinden sonra satışa çıkarılmış ve haftanın iki günü yapılan satışlar tam on yıl devam etmiştir.

 

Fâtımîler Devleti
Fâtımîlerde Kültür ve Uygarlık
Fâtımîlerin Tarihteki Önemleri ve Bâtınîlik Propagandaları

Yorum yapın