Ekonomik Büyüme ve Gelişme

Ekonomik büyüme kavramı; az gelişmiş bir ekonominin gelişmiş bir ekonomi hâline dönüştürülmesine yönelik girişimlerin tamamını içerisine alır.

Ekonomik büyüme, üretim kapasite-sinin dolayısıyla millî gelirin artmasıdır. Bir ülkede kişi başına düşen millî gelir yıldan yıla artıyorsa o ülke ekonomisinin büyüdüğünü söyleyebiliriz.

Ekonomik büyüme, yıllık büyüme artış oranı adı ile sayısal olarak ifade edilir. Örneğin, bir ülkede millî gelir bir önceki yıldan bu yıla % 4,5 artıyorsa bu rakam o ülkenin yıllık ekonomik büyüme hızıdır.

Tablo 3.6: Türkiye’de Ekonomik Büyüme Oranları (Kaynak: TÜİK)

Yıllar 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015
Büyüme Oranı % 0,9 -4,8 9,2 8,5 2,2 3,9 2,9 4

Tablo 3.6’da Türkiye’nin 2008-2015 yılları arasındaki yıllık büyüme oranları görülmektedir. 2008 yılında % 0,9 olan büyüme oranı, 2009 yılında dünya ekonomisinde ortaya çıkan finansal krizin sonucunda Türkiye’de ekonomik daralma % -4,8 seviyesine gerilemiştir. 2010 yılında % 9,2 büyüme oranıyla en yüksek seviyesine ulaşmıştır. 2011 yılı itibarıyla uluslararası sermaye koşulları gelişmekte olan ülkelerin aleyhine değişmiştir.

Bunun sonucunda Türkiye’nin de dâhil olduğu birçok gelişmekte olan ülkede sermaye çıkışları yaşanmıştır.

2011 yılından sonra büyüme oranlarında düşüş yaşanmış, ancak 2013 yılından itibaren yeni bir toparlanma dönemine girilmiş olan ülkemizde ekonomik büyüme oranının %3,9 iken 2014 yılında %2,9 seviyesine düşmüştür. 2015 yılında ise % 4,0 seviyesine tekrar yükselmiştir.

Ekonomik gelişme; kişi başına düşen gelirdeki artış oranının yanında ülkenin ekonomik, toplumsal, kültürel yapısının da olumlu olarak değişmesini içine alır. Ekonomik gelişme içinde olan ülkelerde üretim faktörlerinin kullanım oranları artar. Sanayi ve teknolojinin ihracattaki payı ile birlikte ülkenin toplumsal, sosyal, kültürel yapısında olumlu değişmeler meydana gelir.

Yorum yapın