DNA Replikasyonu (DNA’nın Kendini Eşlemesi)

Canlıların bütün kalıtsal özelliklerinin DNA molekülünde bulunduğu daha önce belirtilmişti. Sağlıklı hücreler bölündüğü zaman kalıtsal özelliklerin hiçbir değişikliğe uğramadan yavru hücrelere eşit şekilde aktarılması gerekir. DNA molekülü, hücrelere eşit şekilde aktarılmasaydı ne gibi sonuçlar ortaya çıkardı?

DNA’nın eşlenerek bir kopyasını oluşturmasına replikasyon adı verilir. Replikasyon sonucu oluşan DNA’lar, hücre bölünmesiyle kalıtsal özellikleri değişikliğe uğramadan eşit şekilde yavru hücrelere aktarır. Hücrede DNA replikasyonu, hücre bölünme evresi başlamadan interfazda gerçekleşir.

DNA, kendisini yarı korunumlu olarak eşler. İki zincirli sarmal DNA’nın her bir ipliğinin kalıp görevi yaparak kendine eş yeni bir DNA ipliği oluşturmasına yarı korunumlu eşlenme denir. Bu durumda her ana DNA molekülünden yeni oluşan DNA molekülleri, ana DNA’nın bir zincirini taşır (Görsel 1.18).

Görsel 1.18 DNA’nın yarı korunumlu eşlenmesi
Görsel 1.18 DNA’nın yarı korunumlu eşlenmesi

DNA’nın yarı korunumlu olarak eşlenmesini kanıtlayan deneyler, Matthew Meselson (Methiv Meselsın) ve Franklin Stahl (Franklin Sıtal) tarafından 1958 yılında yapılmıştır. Meselson ve Stahl, Escherichia coli (Eşherşiya koli) bakterileriyle yaptıkları deneyler sonucunda DNA molekülünün yarı korunumlu eşlendiğine dair kuvvetli kanıtlar ortaya koymuşlardır.

Meselson ve Stahl’ın yaptığı çalışmalar aşağıda özetlenmiştir.

E.coli bakterilerinin azotun ağır izotopu olan 15N içeren kültür ortamında birçok nesil boyunca çoğalmaları sağlanmıştır. Kültürdeki bakterilerin DNA’ları ayrıştırılıp santrifüj edildiğinde DNA’ların tüpün dip kısmında bir bant oluşturacak şekilde toplandığı görülmüştür.

DNA’larında 15N bulunan bakteriler, 14N içeren kültür ortamına bırakılmıştır. Birinci çoğalma sonucunda bakteri DNA’ları ayrıştırılıp santrifüj edildiğinde deney tüpünün orta kısmında bir bantlaşma olduğu gözlemlenmiştir. Orta kısımda bantlaşmanın nedeni, birinci bölünme sonucu meydana gelen bakteri DNA’larının %100 14N15N (melez DNA) taşımasıdır.

Melez DNA’lı bakteriler, bir kez daha 14N içeren ortama bırakılmıştır. İkinci çoğalma sonucunda bakteri DNA’ları ayrıştırılıp santrifüj edildiğinde deney tüpünün hem orta hem de üst kısmında bantlaşma olduğu gözlemlenmiştir. Üst ve orta kısımda ortaya çıkan bantlaşmanın nedeni, ikinci çoğalma sonucu meydana gelen bakteri DNA’larının %50 14N14N (normal azotlu DNA) ve %50 14N15N (melez DNA) taşımasıdır (Görsel 1.19).

Görsel 1.19 Meselson ve Stahl’ın DNA’nın yarı korunumlu eşlendiğini kanıtlayan deneyi
Görsel 1.19 Meselson ve Stahl’ın DNA’nın yarı korunumlu eşlendiğini kanıtlayan deneyi

DNA’nın kendini eşleyebilmesi için dört çeşit deoksiribonükleotit, DNA polimeraz, DNA ligaz, helikaz enzimleri, kalıp görevi görecek DNA, DNA polimeraz aktivitesi için de Mg iyonları gereklidir.

Hem prokaryot hem de ökaryot hücrelerde replikasyonun gerçekleşme şekli aynıdır. Replikasyon sürecini başlatan olay, replikasyon başlangıç noktalarının (replikasyon orjinlerinin) belirlenmesidir. Replikasyonun gerçekleştiği bölgelerde bir başlangıç bir de bitiş noktası vardır.

Replikasyon orjini, replikasyonun başlangıç noktasıdır. Replikasyon orjini belirlendikten sonra replikasyonun başlayabilmesi için DNA çift zincirinin açılması gerekir. Başlangıç noktasından iki zincir ters yönde ayrılmaya başladığında kromozom üzerinde replikasyon çatalı adı verilen bir yapı ortaya çıkar. Replikasyon çatalı, önce orjin noktasında meydana gelir ve replikasyon devam ettikçe ilerler.

Prokaryot hücrelerde yer alan halkasal DNA’da replikasyon için bir başlangıç bir de bitiş noktası bulunur. Prokaryotlarda replikasyon süreci iki yönlü devam eder (Görsel 1.20). Ökaryot hücrelerde ise DNA üzerinde çok sayıda başlangıç noktası vardır (Görsel 1.21).

Ökaryotlardaki DNA moleküllerinin çok uzun olması ve DNA polimerazlarının nükleotit ekleme hızının prokaryot hücrelerdekinden daha düşük olması fazla sayıda replikasyon orjininin oluşturulmasına neden olur. Bu farklılık, DNA’nın kısa zamanda replikasyonunu sağlar.

Görsel 1.20 Prokaryot hücrelerde replikasyon orjini ve replikasyon çatalı
Görsel 1.20 Prokaryot hücrelerde replikasyon orjini ve replikasyon çatalı
Görsel 1.21 Ökaryot hücrelerde replikasyon orjini ve replikasyon çatalı
Görsel 1.21 Ökaryot hücrelerde replikasyon orjini ve replikasyon çatalı

DNA replikasyonunda görev alan enzimler, DNA’nın çift sarmalını birbirinden ayırmak ve aynı anda kopyalamak için gereklidir. DNA replikasyonu sırasında DNA’nın her bir zinciri, yeni oluşturulacak zincirler için kalıp görevi yapar (Görsel 1.22).

Görsel 1.22 Ökaryot hücrelerde DNA’nın kendini eşlemesi
Görsel 1.22 Ökaryot hücrelerde DNA’nın kendini eşlemesi

DNA’nın kendini eşlemesi için çift sarmal zincirlerin açılması gerekir. Helikaz, azotlu organik bazlar arasındaki zayıf hidrojen bağlarını kopararak sarmal zincirleri birbirinden ayırır. Ayrılan zincirleri replikasyon sırasında kalıp zincir hâline getirir. Helikaz enziminin DNA zincirlerini açması sırasında ATP harcanır. Replikasyon olayı, helikaz aktivitesiyle oluşan replikasyon çatalının ana DNA molekülü boyunca replikasyon orjininden başlayarak ilerlemesiyle gerçekleşir.

EK BİLGİ
DNA polimeraz, E. coli bakterisinde saniyede 700 1000’e yakın baz çiftini yeni sentezlenen ipliğe ekler. DNA polimeraz, her 107 nükleotitte bir hata yapar.

DNA polimeraz bir kez de geri dönüp düzeltme yapabilir. Bu durum hataların kalıcı olmasını önler. Düzeltmeler sonrası hata oranı 109 nükleotitte bir hataya iner.

DNA polimeraz, DNA sentezi sırasında yeni sentezlenecek zincirin ucuna nükleotit eklemesi yapar. DNA polimeraz, açıkta kalan baz uçlarına ortamda bulunan ve daha önce sentezlenmiş olan serbest nükleotitlerden uygun olanları eşleştirir. Eşleşme sırasında DNA polimeraz; adeninin karşısına timin, guaninin karşısına sitozin nükleotitini ekler. DNA polimeraz aktivitesi sonucunda iki tane çift zincirli DNA sentezlenmiş olur.

DNA polimeraz, replikasyonda görevli olmasının dışında DNA ipliğinde meydana gelen hataların onarılmasında da rol oynar. DNA polimerazın varlığı, DNA ipliklerinde meydana gelen hataların yavru hücrelere aktarılma ihtimalini de azaltır (Görsel 1.23).

DNA replikasyonu sırasında oluşturulan DNA parçacıkları arasındaki boşluklar, DNA ligaz enzimleriyle kapatılır. Bu enzim, birbirlerini takip eden DNA parçacıklarını fosfodiester bağıyla birleştirir. Bağ kurulması sırasında ATP harcanır. DNA ligaz, tam bir zincir oluşumunu sağlayan enzimdir. Nükleotitlerin tamamı eşlendiğinde hücre içindeki bir DNA’ dan iki DNA oluşur. Replikasyon sonucu oluşan DNA moleküllerinin her birinde eski DNA’ya ait (ana DNA) bir zincir ve yeni sentezlenmiş zincir bulunur.

Görsel 1.23 DNA replikasyonunda kalıp ipliğe uygun olarak yeni ipliklerin sentezlenmesi
Görsel 1.23 DNA replikasyonunda kalıp ipliğe uygun olarak yeni ipliklerin sentezlenmesi

Yorum yapın