Dinimizde Yaralama ve Öldürme

İslam dini toplum düzenini sağlamak için bazı ilkeler getirmiş ve önlemler almıştır. Bu sebeple can, mal, nesil, akıl ve din koruma altına alınmıştır.

İnsan canının güvenliğinin olmadığı bir yerde huzur ve emniyet olmaz. İslam dini, insanın canını muhterem ve saygın kabul etmiş, ona zarar vermeyi ve cinayeti haram kılmıştır. Haksız yere öldürmenin cezası İslam dininde kısastır.

“Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında kısas size farz kılındı…” (Bakara suresi, 178. ayet)

“Allah’ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın. ” (İsra suresi, 33. ayet)

Yaralama, bir insanın bedenine zarar vermektir. Birine saldırmak, işkence yapmak ve dövmek İslam dininde yasaktır. Yaralama kasıtlı olduğu gibi hatayla da olabilir. Tedbirsizlikten ve önlem almadan yapılan işlerde de yaralanmalar olabilir.

Alkollü araç kullanma veya trafik kurallarının ihlal edilmesiyle oluşan kazalarda birçok insan yaralanmakta hatta ölmektedir. Bu durumda her ne kadar kasıt olmasa da önlem alınmadığı için kazalar olmaktadır. İşyerlerinde gerekli önlemler alınmalı ve trafik kurallarına uymaya özen gösterilmelidir. Tedbir almadan ve sorumsuzca davranarak, insanların ölmesine ve yaralanmasına neden olmak, İslam dini tarafından da kabul edilemez.

Yaralama  ve Öldürme

Yaşama hakkı en temel ve en doğal hakkımızdır. Bütün haklar yaşama hakkının varlığına dayanır. Allah (c.c.), “Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.” (Maide suresi, 32. ayet) buyurarak, insanı öldürmenin büyük bir günah olduğunu, onu yaşatmanın ise ne kadar güzel ve yüce bir davranış olduğunu ifade eder.

“Dinimizde Yaralama ve Öldürme” üzerine bir yorum

Yorum yapın