Çevre Kirliliği Nedir? Nükleer Santral, Çernobil …

Çevre kirliliği en genel anlamda hava, su, toprak ve gürültü kirliliğidir.

Doğal çevrenin ve kaynakların sınırsız olmadığının yeterince bilincinde olmayan insanoğlu, ihtiyaçlarını karşılarken çevresine zarar vermektedir. Diğer canlıların tüketim hedefi beslenme üzerine kurulu iken insanların tüketim alışkanlıkları sınırsızdır.

Bilinçsiz tüketim fosil yakıtların kullanımını arttırmakta, diğer canlıların yaşam alanlarını tehdit etmektedir. Nüfusun arttığı gezegenimizde topraktaki verimlilik, tatlı su kaynakları ve biyolojik çeşitlilik azalmaktadır.

Çevre kirliliğinin bir diğer nedeni de nükleer atıklardır. Suyu ve toprağı tamir edilemez derecede kirleten nükleer enerji tesislerinde yaşanan kazalar ise bir başka tehlikedir. Çernobil’de (Ukrayna) yaşanan nükleer kaza sonucu bütün Karadeniz Havzası ülkeleri olumsuz etkilenmiş, 1986’da gerçekleşmesine karşın bu kazanın etkileri uzun süre devam etmiştir.

Çernobil felaketinden sonra en büyük ikinci nükleer kaza 2011 Töhaku depremi ve tsunamisi sonrası Japonya’nın Fukuşima Nükleer Santralinde meydana geldi. 11 Mart’ta başlayan nükleer kaza sonucunda atmosfere radyoaktif madde salımı hâlen devam etmektedir.


Nükleer santrallerin en önemli sorunu atık yakıt sorunudur. Bu atıkların üç yüz yıl kadar güvenli bir şekilde saklanması gerekir. Bir diğer risk, kazaların olmasıdır. 1986’da Sovyetler Birliği’nin parçası Ukrayna’nın Çernobil kentindeki nükleer güç reaktörünün dördüncü ünitesinde oluşan kaza, kontrol altına alınamamıştır. Otuzdan fazla insan ölmüş ve oluşan radyasyon bulutu haftalarca Avrupa üzerinde dolaşmış ve yağmur ile beraber besinlere karışmıştır. Özellikle Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerde kanser vakalarının ve sakat doğumların artmasının nedeni olarak Çernobil kazası gösterilmektedir. Bu olayla birlikte nükleer enerjiye karşı kamuoyunun güveni sarsılmıştır. (www.yildiz.edu.tr) (Düzenlenmiştir.)

Çernobil Nükleer Santrali

Bilinçsiz kentleşme ve betonlaşma, binaların yaygınlaşması, tarımsal alanları her geçen gün daha da daraltmaktadır. Plansız yapılaşma sonucunda genişleyen kentler, katı ve sıvı atıklarla çevreyi daha fazla kirletmektedir. Ayrıca gürültü kirliliği diyebileceğimiz olgu da hayatımızın bir parçası hâline gelmiştir.

 

Yorum yapın