Bilginin Oluşumu

Bilgi nedir? Bilgi, bilen özne (süje) ile bilinen nesne (obje) arasında kurulan ilgi ve bağdan oluşur. Süje; düşünen, algılayan ve başka birçok işlevselliği ile var olan insandır.

Objeler, varlıklar dünyasında renk, koku, yer kaplama gibi özellikleriyle var olan nesneler ve varoluş biçimleridir. O hâlde bilgi, özne ile nesne arasında kurulan bağdan oluşan üründür.

Akt, var olanlar arasındaki özne-nesne ilgisini kuran bağın adıdır. Nesnesine yönelen insanın bilen olarak edindiği şeyin oluşumunu sağlayandır. Klasik mantıkta “dır” bağıyla ifade edilendir: Ahmet insandır. Özne ve yüklem arasındaki ilgiyi kurandır. Bütün bu etkileşim bilme süreçlerinin sonucunda ortaya çıkan, oluşan bilgidir.

Bilgi aktları nelerdir? Bilgi aktları denilince ilk olarak akla düşünme, algı, anlama ve açıklama aktları gelir. Sanat bilgisini kuran beğeni aktı, dinî bilgiyi kuran inanç aktı da yukarıda saydığımız dört temel akt arasında yer alır. Biz yalnızca bu temel dört aktı vermekle yetineceğiz.

Düşünme aktı, somut, nesnel, duyu verilerine kaynaklık eden objelerin dünyası olduğu kadar; gerçekliği olmayan soyut, ideal ve gerçeküstü algıların da oluşabildiği varlıkları içeren akttır. Düşünmenin, düşünebilmenin iz düşümlerini kolaylıkla anlamlı kılan olanaklılıklar ve zorunlulukların değişim, dönüşüm ve oluşum etkileridir.

Düşünme aktı gündelik hayatımızla ilgili kurgu, soru, olgu, olay vb. örneklerde nispeten kolay kavranabilir. Algı aktıyla birlikte düşünüldüğünde (Her bilgi aktının bir diğeri ile ilgi ve irtibatı vardır.) bizim için vazgeçilmez olduğunu anlarız.

Algı aktı, bizim dışımızdaki dünyanın duyu verileri (ham bilgi) yoluyla yorumlanmasını (mamul bilgi) sağlarken kendi iç dünyamıza dair zihinsel süreçler ile ilgili de bilgiler edinmemizi sağlar. Algı aktı, süje ile reel (gerçek) varlık dünyası arasında bağ kurmasıyla temel bilgi aktları arasında yer alır. Süjenin ideal varlık alanıyla ilgi kurmasında da algı aktı işlevseldir. Kısaca algı aktı, hem dışımızdaki dünyanın hem de kendi iç dünyamıza dair bilgilerin tanınmasının adıdır.

Anlama aktı, obje ve süje arasında bağ kuran bir başka önemli akttır. Düşünme aktını anlatırken her bilgi aktı bir diğeriyle ilgilidir demiştik. Anlama, düşünme ve algı aktları daha başka aktlarla birlikte etkileşerek oluşur. Kısaca, anlamak herhangi bir şeyin bilinmesidir. Buradaki bilme doğrudan (araçsız) oluşan bir kavramadır. Öyleyse dolaylı (araçlı) oluşan bilme ve kavrama, anlama değildir diyemeyiz. Çünkü kavrama derecesindeki her türlü bilme, anlama içeren bir zorunluluktur. Belki bilmenin ezber formülasyonlarının birkaç formu için bunu söyleyebiliriz. Örneğin öğrenci ezberlediği fizik, kimya veya matematik formülünü anlamadan da bilebilir. Bu düzeydeki bir bilmenin dışında anlama aktı iş görür niteliktedir ve anlama gerçekleşir.

Açıklama aktı, düşünülmüş, algılanmış, anlaşılmış olanın açıklaması denildiğinde ortaya çıkan şeyi verendir. Açıklama, matematiksel ve mantıksal türden olabileceği gibi nedensel bir durum hakkında veya kimyasal, biyolojik içeriklerle de ilgili olabilir. Ayrıca bu durum, tarihî olayların açıklanmasını, “mantıksal ilkeden hareketle başka bir şey çıkarmak ve bir sonuca varmakla sınırlamak isteyen tezlere karşı; bizlere salt nedensel bakış açısının ötesindeki alanlar hakkında da açıklamalar” yapılabileceğini hatırlatıyor.

“Öyleyse açıklama aktı nedir?” diye sorulduğunda yukarıda saydığımız bütün alanları ilgilendiren konular hakkında onların ne olduklarını ve ne olmadıklarını bilmemize yarayan bilgilere ulaşmamızı sağlayan akttır diyebiliriz.

Yorum yapın