Batı Blokunun Oluşması – Truman Doktrini ve Marshall Planı

II. Dünya Savaşı’ndan önce uluslararası siyasette etkili olan İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin savaştan yıpranarak çıkması, uluslararası siyasette bir boşluğa yol açmıştı.

Böyle bir dönemde SSCB’nin Doğu Avrupa’da nüfuz kazanması, Türkiye’den Boğazlar’da üs istemesi, Yunan iç savaşında sosyalist Yunan Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun (ELAS) başarılı olmaya başlaması, bu bölgede uzun zamandır aktif bir politika izleyen İngiltere’yi zor durumda bırakmıştı.

İngiltere, bölgedeki aktif rolünden ister istemez çekilirken SSCB’nin yayılmasını engellemek için ABD’yi göreve çağırıyordu. Bu durum üzerine ABD, 1946’dan itibaren Sovyetler Birliği’ni ve Doğu Bloku’nu “çevreleme politikası” izlemeye başladı. Bu politika doğrultusunda Truman Doktrini ile Marshall Planı uygulanmış; NATO, CENTO, SEATO gibi paktlar kurulmuştur.

Aktif bir politika izleyen ABD; birçok devletle karşılıklı savunma iş birliği anlaşması imzaladı, birçok devlete askerî ve ekonomik yardım yaptı, devletler arasında yaşanan bölgesel sorunların çözümünde rol oynadı, birçok ulusal ya da uluslararası kurum ve kuruluşun izledikleri politikalarda yol gösterici ve belirleyici oldu.

ABD Dışişleri Bakanı George Marshall

Çevreleme Politikası

II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’nin Sovyetler Birliği’ne karşı uyguladığı dış politika stratejisine “Çevreleme Politikası” denir. ABD, SSCB’nin etki alanını genişletmesini önlemek için bu ülkenin çevresinde gerek tarihî gerekse siyasi nedenlerle ona pek yakınlık duymayan ülkelerle bir ittifaklar zinciri oluşturarak onu çevrelemeyi amaçlamıştır. Teorik çerçevesini George F. Kennan’ın (Corç F. Konan) çizdiği bu görüş, 1950’lerde ABD Dışişleri Bakanlığı yapan John Foster Dulles (Con Fostır Dalıs) tarafından “Kuzey Kuşağı Projesi” olarak geliştirildi. Özellikle Türkiye, İran, Irak ve Pakistan Kuzey Kuşağı Projesi’nin tam ortasında yer alıyordu. Çevreleme Politikası doğrultusunda NATO, Balkan Paktı, Bağdat Paktı, CENTO ve Güneydoğu Asya ittifak örgütleri olan ANZUS ve SEATO kurulmuştur.

Truman Doktrini ve Marshall Planı

Truman Doktrini, Marshall Planı ve Kuzey Atlantik Paktı’nın (NATO) kurulmasıyla Batı Bloku yapılanmaya başlamıştır.

Marshall Planı

ABD Dışişleri Bakanı Marshall’ın 5 Haziran 1947’de Harward Üniversitesinde verdiği nutuktan:

(…) Birçok ülkede, ulusal paraya olan güven sarsıldı. Savaş esnasında, Avrupa’nın ticari alt yapısı tamamen yok oldu. Tekrar kalkınma savaşın bitmesinden iki sene sonra, Almanya ve Avusturya’yla barış antlaşması yapılmaması yüzünden ciddi bir şekilde gecikti. Bu nazik sorunlara hızlı çözümler bulunmasına rağmen, Avrupa iktisadi alt yapısının tekrar nizama sokulması uzun bir süre ve öngörüldüğünden daha büyük gayret isteyecek. Gerçek şu ki gıda ve diğer gerekli ürünlerde Avrupa’nın ihtiyacı gelecek üç-dört sene süresince ödeme kapasitesini aşıyor. Eğer Avrupa’nın önemli iktisadi, sosyal ve siyasi sorunlara maruz kalmasını istemiyorsak önemli oranda ek yardım almasına ihtiyacı var.

Dünyanın sağlıklı normal bir ekonomiye dönmesini desteklemek için ABD’nin gereken her şeyi yapması mantıklıdır. Bu yapılmaksızın dünya ne siyasi istikrara ne de güvenli bir barışa sahip olabilir. Siyasetimiz ne bir devlete ne de doktrine karşıdır ama açlığa, fakirliğe, umutsuzluğa ve kaosa karşıdır. Amacı, özgür kurumların varlığını sürdürebileceği sosyal ve siyasi şartlara dönüşü sağlayacak sağlıklı dünya ekonomisinin kurulması olmalıdır (…) Yeniden doğuş görevinde bize yardım etmeye razı olan bütün hükûmetler, eminim ki Amerikan Hükûmetinden tam bir iş birliği göreceklerdir.”

 

Yorum yapın