Barok Sanatı | Barok Mimarisi Genel Özellikleri ve Sanatçıları

Güçlü konumdaki kilise barok sanatı destekleyerek anıtsal, gösterişli yapılar ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Kilise ve manastır gibi dini yapılarla beraber saraylar, bahçeler, çeşmeler inşa edilmiştir. Saraylar içinde Fransa’daki Versailles (Versay) Sarayı barok üslup içinde yer almaktadır.

İtalya başta olmak üzere sayısız Avrupa kenti, Barok üslubun izlerini taşımaktadır. Bu üslup 1720-1830 yılları arasında İstanbul’daki bazı mimari eserlere ve süslemelere de yansımıştır.

“Rokoko” 18. yüzyılın ilk yarısında Paris’te başlayıp Avrupa’da hızla yaygınlaşan bir bezeme üslubudur. Rokoko bir iç mimarlık ve mobilya stili olmasına karşın, küçük el sanatlarında da kendini gösterir.

Rokoko döneminde büyük boyutlu tavan resimleri azalmış, duvar halıları küçülmüştür. İç süslemelerde pastel renkler tercih edilmiştir. Süslemelerde ayna, porselen, lake mobilya, kanepe ve ahşap kaplamalar kullanılmıştır. Ayrıca porselende, kumaş ve takılarda da rokoko tarzı sürdürülmüştür.

a. Barok Mimarisi Genel özellikler:

Barok mimaride Rönesans’ın merkezi planlı yapı tarzı yerine hareketli cephenin bir bütün halinde göründüğü uzunlamasına dikdörtgen yapılar görülür.

Rönesans mimarisinin özelliklerinden olan düz çizgilerin yerini eğri, dalgalı ve kıvrımlı çizgiler almıştır. Pencerelere oval çizimler egemendir. Işık ve gölge büyük bir ustalıkla kullanılmıştır.

  • Çatı örtüsü tonozdur.
  • Dar olan kubbe ile daha geniş aşağı bölüm arasındaki bağ süslerle bezenmiştir. Heykeller yapıların içinde ve dışında“Y” biçiminde yerleştirilmiştir.
  • Süslemeye çok önem verilmiştir.
  • Barok mimari özellikle şehircilik planlamasında havuzlarda ve çeşmelerde de kendini gösterdi.

Fransa’da Versailles (Versay) (Resim 04.55), Louvre (Luvr) sarayları (Resim 04.56, Roma’da Trevi Çeşmesi ile İspanya’daki Compestela (Kompestela) Katedrali bu dönemin ünlü yapıları arasında yer almaktadır.

Resim. 04.55 Versailles Sarayı,Fransa
Resim. 04.56: Louvre Sarayı içi, Fransa

b. Barok Mimarisi Sanatçıları:

FRANCESCO BOROMINI (1599-1667):

İtalyan barok dönemi mimarlığının önde gelen temsilcisi Borromini’dir. Boromini Rönesans mimarisinin belirleyici özelliklerinden olan düz çizgilerden uzaklaşıp eğri ve oval çizgileri kullanmıştır.

Yaptığı ilk önemli eser Roma’daki Saint Carlo (Sen Karlo) Kilisesi’dir. Boromini Yunan haçı planlı yapıda elips şeklinde bir kubbe ve dalgalı çizgilerden oluşan bölümlerle büyük bir yeniliğe imza atmıştır. Kubbeye kilisenin içinden bakıldığında içeriye süzülen ışık demeti görenlerde büyük bir gizem ve hayranlık uyandırmaktadır.

Yaşadığı dönemde her zaman yenilikler peşinde koşan Boromini, kendisine büyük ün kazandıran Roma’daki Saint Ivo Kilisesi’nde dilimli bir kubbe ve yıldız biçimli bir plan uygulamasıyla klasik mimari anlayıştan bütünüyle uzak bir sanatçı olduğunu göstermiştir. Saint Ivo Kilisesi’nde ise, uzak doğu motiflerinden esinlenmeler vardır. (Resim 04.57)

Resim. 04.57: LSaint Ivo Kilisesi kubbesinin iç görünümü, Boromini

Eserleri uzun süre döneminin mimari örneklerine esin kaynağı olmuş Boromini’nin diğer çalışmaları arasında St. Carlo Kilisesi, St. Agnese Kilisesi, Pamphili Villası, Alessandrina Kütüphanesi bulunmaktadır.

Yorum yapın