Avrupa Birliğinin Genişleme Sürecinde Türkiye, Avrupa Parlamentosunun Görevleri?

AB’ye üyelik sürecinde Türkiye’de önemli yapısal değişimler yaşandı.


AB’ye Uyum Sürecinde Türkiye’deki Bazı Yeni Durumlar:

• Evlenme yaşı sınırı artık 18: AB uyum yasaları kapsamında Türk Medeni Kanunu’nda yapılan değişikliklerle evlenme yaşı kadın-erkek farkı gözetilmeksizin 18 olarak belirlendi.

• Evlilikte eşlere eşit söz hakkı: Değişen Türk Medeni Kanunu’na göre eşitlik ilkesine aykırı olan “Koca evlilik birliğinin reisidir.” kuralı kaldırılarak evlilik birliğinin yönetiminde ve temsilinde eşlere eşit söz hakkı tanındı.

• Çocuk hakları: “Çocuğumdur, severim de döverim de.” anlayışı bitti. AB uyum yasaları ile değişen Türk Ceza Kanunu, aile içi şiddeti de cezalandırmaya yönelik düzenlendi.

• AB’den şiddete karşı mücadeleye destek: AB, 2000’den itibaren yürüttüğü Daphne (Dapne) Programı aracılığıyla çocuklara, gençlere ve kadınlara yönelik şiddetin engellenmesini sağlayacak projelere mali destek vermeye başladı. Türkiye de belirli koşullar altında programdan faydalanmaktadır.

• Tüketiciye kusurlu ürünü iade hakkı: AB mevzuatına göre, tüketiciler, satın aldıkları bir ürün satış sözleşmesine uymuyorsa, ürünü geri göndererek tamir ettirme veya yenisini talep etme hakkına sahip oldu.

• Hayvan hakları: Hayvanların korunması için eğitim şart. Hayvanları Koruma Yasası çıkarılmış olmakla birlikte, uygulamada etkinlik ne yazık ki sağlanamadı. Bu nedenle, hayvanların korunması ve refahı amacıyla; yaygın ve örgün eğitime yönelik programların yapılması, TRT ve özel televizyon kanallarında, ayda en az iki saat, özel radyo kanallarında ise ayda en az yarım saat eğitici yayınların yapılması zorunluluğu getirildi.

Ayrıca;

1993 Kopenhag Zirvesi’nde alınan kararlar çerçevesinde Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini içine alacak bir genişleme programı uygulamaya kondu. Türkiye bu genişleme kapsamına alınmadı. 1997’de toplanan Lüksemburg Zirvesi’nde yine Türkiye AB’ye üye olabilecek bir ülke olarak kabul edildiği hâlde üyelik; Türkiye’nin temel siyasi ve ekonomik reformları tamamlaması, Yunanistan ile ilişkilerini düzeltmesi, Kıbrıs Sorunu’nu çözmesi gibi koşullara bağlandı.

Türkiye ile ilgili tutumunu gözden geçiren AB Konseyi, tutumunda değişikliğe giderek 1998 AB Cardiff (Kardif) Zirvesi Sonuç Belgesi’nin genişleme ile ilgili bölümünde, adayların tam üyeliğe hazırlama durumunu incelemek üzere konulmuş olan gözden geçirme mekanizmasına Türkiye’yi de dâhil etmiştir. Cardiff Zirvesi’nin Türkiye’ye bakışı nispeten daha olumluydu. Komisyonun her yıl sonunda aday ülkelerle ilgili olarak hazırladığı ilerleme raporuna Türkiye ile ilgili bir bölümün dâhil edilmesi, zirvede komisyona verilen talimatlar arasındaydı. Türkiye’yi tam üyeliğe hazırlamak için sunulan Avrupa Stratejisi, komisyonca onaylanmış ve Türkiye’ye de somut bir Katılma Ortaklığı Stratejisi önerilmişti.

AB Konseyi’nin 10-11 Aralık 1999’da Helsinki AB Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi’nde Türkiye’ye adaylık statüsü vermesiyle, birliğe katılım yolunda toplumsal reform ve dönüşüm süreci başlamıştır. Kopenhag siyasi kriterlerinin ve topluluk mevzuatının uyum yönünde hazırlık çalışmalarının yerine getirilmesi hedeflerinin ortaya konduğu Katılım Ortaklığı Belgesi 8 Mart 2001’de kabul edimiştir. Ancak AB, müzakerelere başlamış aday ülkelerin katılımını hızlandırmak için başlattığı “tarama sürecini” Türkiye için uygulamamıştır. Türkiye için “belli sektörlerin AB standartlarına uyarlanması, uygulanması ve güçlendirilmesi” kriterini koymuş ve 2004 Brüksel Zirvesi’ne kadar “Türkiye’nin siyasi kriterleri yerine getirmediği” gerekçesiyle müzakerelerin başlaması kararını geciktirmiştir. Oysa öteki aday ülkeler için böyle bir tarama sürecine geçiş kriterleri koymamıştır.

2002 Kopenhag Zirvesi’nde Türkiye’nin, Kopenhag Kriterleri’ni yerine getirdiğine karar verildiği taktirde katılım müzakerelerinin başlatılacağı kararlaştırıldı. Ayrıca Komisyon, katılım öncesi Türkiye’ye yönelik mali yardımın arttırılacağını kabul etmiştir. Aşağıdaki etkinlikte de görüleceği gibi Türkiye ile AB arasında ortak çalışmalar yürütülmeye başlanmıştır.

• Yanıltıcı reklama dava açılabilecek.
• Babalar da doğum izni kullanacak.
• Pasaportu olmayan hayvan AB içinde dolaşamayacak.
• Balıkçılar balığı içme suyu veya temiz su ile yıkayacak.
• Mezbahalarda kullanılan bıçaklar en az 82􀂃C suyla yıkanacak.
• Ücretli doğum izni on altı hafta olacaktı.
(www.abgs.gov.tr) (Düzenlenmiştir.)


Avrupa Parlamentosu Ne Yapar?

Parlamentonun üç ana rolü vardır:

  1. Birçok politika alanında Konsey ile beraber Avrupa yasalarını onaylar. AP’nin vatandaşlar tarafından doğrudan seçilmesi, Avrupa yasalarının demokratik meşruluğunu garantiler. AB’ye yeni üyelerin katılması konusunda Parlamento’nun onayı gerekir.
  2. Parlamento diğer AB kurumları üzerinde, özellikle de Komisyon üzerinde demokratik gözetim uygular. Parlamento, Komisyon üyeliği adaylarını reddetme veya onaylama ve Komisyon’u bir bütün olarak feshetme yetkisine sahiptir.
  3. Parlamento, Konsey’le beraber AB bütçesi üzerinde yetkiye sahiptir ve böylece AB harcamalarına etki edebilir. Bir bütün olarak bütçeyi kabul edebilir veya reddedebilir. Üye ülkeler parlamentoya nüfusları oranında milletvekili gönderir (Almanya 99, Fransa 88, İspanya 54 gibi). (www.abbilgi.eu.web) (Düzenlenmiştir.)

 

Yorum yapın