Asya ve Afrika’daki Sömürgelerin Bağımsızlıklarını Kazanmalarının Dış ve İç Nedenleri Nelerdir?

I. Dünya Savaşı’ndan sonra bağımsızlık mücadelesine başlayan Asya ve Afrika’daki birçok sömürge ancak II. Dünya Savaşı’ndan sonra bağımsız olabildiler.

Bu durumun yaşanmasında etkili olan dış nedenlerden biri II. Dünya Savaşı’ndan sonra İngiltere, Fransa gibi devletlerin sömürgelerini yönetecek gücü yitirmiş olmalarıydı.

Ayrıca uluslararası sistemin ihtiyaçları ve insani değerleri de geleneksel sömürgecilik anlayışının devam etmesinin mümkün olmadığını gösteriyordu. Özellikle BM Antlaşması’nda ulusların bağımsızlığını savunan hükümlerin yer alması bağlayıcı oluyordu.

BM Antlaşması’nda “kendi kendini tam olarak yönetemeyen halklar” gibi sömürgeciliği meşrulaştıran ifadeler bulunmakla birlikte, bu durumun aşamalı olarak sona erdirilmesine yönelik hükümler de yer alıyordu.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra Asya ve Afrika’da pek çok ülkenin bağımsız olmasının iç koşulları da oluşmuştu. Sömürge halkları az da olsa okuma yazma oranlarının yükselmesiyle birlikte ulusal kimlik kazanmaya başlamıştı.

Özellikle Avrupa’da eğitim görmüş Mahatma Gandhi (Mahatma Gandi) gibi kişiler aracılığıyla özgürlük, eşitlik ve kendi kaderini belirleme gibi idealler ulusçuluk akımıyla birlikte sömürgelerde yayılmaya başlamıştı.

Ayrıca Batılı devletlerin, sömürge insanlarını ordularında er olarak kullanmasıyla bu askerler kendilerinin beyaz insana göre ırksal olarak geride olmadığını görmüş ve liberal düşüncelerden etkilenmişler ve ülkelerinde bağımsızlık hareketlerine önderlik etmişlerdir.

Vesayet Rejimi

BM Antlaşması’nın ilgili maddelerinde “vesayet rejimi” denen rejim gereği sömürgeci devletler, sömürgelerindeki halkların çıkarlarını her şeyin üstünde tutma ve onları kendi ülkelerini yönetecek duruma getirecek her türlü önlemi alma yükümlülüğündeydiler.

Bunu denetlemek için BM’de ana organlardan biri olarak “Vesayet Konseyi” kuruldu. Ancak sömürgeci devletler, bütün sömürgelerini, BM Vesayet Rejimi’ne bağlama zorunluluğunda değillerdi. Bu nedenle BM, bağımsızlıkları tamamen sağlamasa bile bu konuda yol gösterici oldu.

Yorum yapın