Ailede İletişim | Ailede İletişimi Etkileyen Unsurlar Nelerdir? Ailede İletişimi Engelleyen Faktörler Nelerdir?

Aile her şeyden önce bir sistemdir. Ailede iletişim bireylerin kişisel özellikleriyle ilişkilidir. Ama yine de kendine ait bir yapısı, düzeni ve özellikleri vardır.

Aile üyeleri birbirlerinden aldıkları mesajlar ile kendilerini değerli veya değersiz, güvende veya güvensiz hissederler. Bu durum onların psikososyal ve sosyokültürel konumlarını, işlevselliklerini ve ruhsal durumlarını etkiler.

Ailede İletişim  Ailede İletişimi Etkileyen Unsurlar Nelerdir Ailede İletişimi Engelleyen Faktörler Nelerdir

Bu doğrultuda, sağlıklı birey, sağlıklı fonksiyonel aileyi, sağlıklı aile de sağlıklı toplumu oluşturmaktadır.

Ailede İletişimi Etkileyen Unsurlar Nelerdir?

Aile bireylerinin iletişimlerinin sağlıklı ya da sağlıksız olmasında 5 temel unsur rol oynar Bunlar;

  • Problem çözme: Ailelerin sorunlara yaklaşımı ve çözüm şeklini anlatır. Yemeği kimin pişireceğinden maddi yükü kimin üstleneceği gibi maddesel problemler ve aile üyelerinin birbirine karşı yaşadıkları olumsuz duyguların çözümü gibi duygusal problemlerin üstesinden gelebilme bu kategoride değerlendirilir. Problemler aile bireyleri tarafından tanımlanabiliyor ve konuşulabiliyorsa, çözüm önerileri sunulup, çözümü konusunda ortak karar alınabiliyorsa çözüme uygun davranışlar uygulanıyor ve sonuçları aile içinde kimse suçlanmadan değerlendirilebiliyorsa bu sağlıklı ailenin bir göstergesidir.
  • Aile içi iletişim: Ailede sözlü ve sözsüz mesajların nasıl ifade edildiğine gönderme yapar. Aile içinde iletişimin olabildiğince açık ve direkt olması ailenin sağlıklılığına işaret eder. Ev işlerinden bunalan ve yardım isteyen bir annenin çocuğuna çok sorumsuzsun, çok dağınıksın demesi yerine ev işlerinden çok yoruluyorum en azından odanı sen topla diyebilmesidir.Aslında açık ve direkt iletişim yani sağlıklı iletişim tartışmalar yaşansa bile yine çözüm bulunabileceğini gösterir.
  • Roller: Ailenin çeşitli fonksiyonlarının karşılandığı, aile bireylerinin çoğu zaman otomatik olarak yerine getirdiği davranış kalıplarıdır. Ailede kimin hangi görevi üstlendiğinden aile içindeki sınırların nasıl korunduğuna kadar geniş bir yelpazeye işaret eder. Örneğin toplumda anne babanın sorumluluğu olarak kabul edilen özellikler, aile içinde de uygulanabiliyorsa yani anne-baba, anne babalığının, çocuk çocukluğunun bilincinde ise, bu davranış kalıpları içinde davranabiliyorlarsa ve bu ailenin her bireyi tarafından kabul edilebiliyorsa bu ailedeki rol dağılımının sağlıklı olduğunu gösterir.
  • Duygulara dahil olabilme ve karşılık verebilme: Aile bireylerinin duygusal durumlarına uygun şekilde karşılık verebilmelerini ortak ya da bireysel aktivitelerini paylaşabilmeyi ifade eder. Ailenin sıkıntı yaşayan bir üyesinin kendini anlaşılmış hissedebilmesi, uygun şekilde yardım görebileceğini bilmesi ailenin sağlıklı oluşuna işaret eder. Benzer şekilde arkadaşlarıyla vakit geçirmek isteyen bir ergenin ailenin bilgisi dahilinde ama özelini de koruyarak huzurlu vakit geçirebilmesi de sağlıklılığın göstergesidir. Tıpkı keyifle ve ailece yenen akşam yemekleri
  • Davranış kontrolü: Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda psikobiyolojik ihtiyaçların karşılanması noktasında ve aile üyelerinin sosyal kontrole ihtiyacı olduğunda kendini gösterir. Ne çok katı ve değiştirilemez, ne de tamamen boş vermiş davranışlar yerine yeterince esnek ve duruma uygun davranışlar gösterebilmesi ailenin sağlıklı oluşuyla alakalıdır. Yani karnesinde kırık notlar olduğu için hayatının karartılacağını düşündüğünden, çocuk kendi hayatını karartma kararı verebiliyorsa, sağlıklı iletişim kurulan ailede yetiştiği söylenemez. Cezalandırılacağını bildiği halde, notlarının kendi sorumluluğunda olduğunu, düzeltilebileceğini aile içinde öğrenebilmiş çocukların aile bireyleri arasında sağlıklı ilişkileri kurulmuş demektir.

Bu beş temel unsurda, iyi kötü bir denge tutturmuş gerekli olan durumlarda esneklik gösterebilen ve değişime ayak uydurabilen aileler sağlıklı ailelerdir ve aile üyelerinin sağlıklı bireyler olabilmelerine olanak sağlar.

Ailede İletişimi Engelleyen Faktörler Nelerdir?

Ailede iletişim ve etkileşimi engelleyen faktörler ise;

  • Aileyi ve bireyleri ilgilendiren konular üzerinde, yüzeysel konuşma
  • Aşırı soru sorma, yersiz şüphe ve tereddütler
  • Yapay ilgi gösterme, abartılı bir şekilde onaylama veya reddetme
  • Konuşma ve izah etme olmadan, karşı tarafın hareketlerini, düşüncelerini yorumlamaya ve tahmin etmeye çalışma
  • Karşıdakine kendini ifade etme imkanı tanımama
  • Geçmişteki üzücü ve tatsız olayları sık sık gündeme getirme
  • Sorulan soruları cevapsız bırakma, ortak faaliyetlere gereken önemi vermeme
  • Bireylere söz ile baskı kurmaya çalışma, sık sık öneride bulunma veya kişisel düşünceleri kabule zorlama
  • Suçlama, eleştirme, olumsuz değerlendirmeler yapma, emir verme, tehdit etme
  • Samimiyetten uzak kalma, yalan söyleme
  • Küçük hataları çok abartma, fedakârlığı devamlı karşı taraftan bekleme
  • Alay etme, küçük düşürmeye çalışma, fikirlere değer vermeme
  • Olayların olumsuz yönlerini çıkarmaya çalışmadır.

Yaşayan her fert; kendine özgü anlayışı, kişiliği, değer yapısı, entellektüel düzeyi, duygu ve düşünceleri, kimlik yapısı, yetişme tarzı, sosyokültürel statüsü ile yaşayan, hisseden, etkilenen biyopsikososyal bir bütündür. Bu durumda konuşulan her sözün, verilen her mesajın, her jest ve mimiğin iyi veya kötü manada karşıdaki kişide bir etki yaptığı kesindir.

Yorum yapın