Ahlak ve Felsefe – Ahlak Felsefesinin Temel Kavramları Nelerdir?

Ahlak kavramı birey olarak insanın yapıp etmelerini değerlendirmek için kullanılır. Ahlak terimini düşündüğümüzde kendimiz ve başka insanların eylemleri için yapılan nitelemeler akla gelir. Ahlak kişiler arası ilişkilerde oluşturulan değerler sistemidir.

Önce toplumda ahlaki değerler oluşmuştur. Toplumdaki bu değerler üzerine düşünürler tarafından yapılan değerlendirmeler ise ahlak felsefesinin doğmasına yol açmıştır.

Ahlak felsefesinin konusu, insanın eylemlerinin toplumsal yaşamdaki eylemlerle benzerliğinin dayanağı olan ilkelerin oluşturulması ve açığa çıkarılması çabasıdır. Örneğin ahlak, davranışların olgusal içeriğinin belirlenmiş değerlendirmesi, oluşturulan değer yargısı iken ahlak felsefesi (etik) ise oluşturulan değerlerin yargılarını araştıran, inceleyen felsefenin bir alt disiplinidir.

Ahlak felsefesinin ele aldığı “ahlak, ahlaki eylem, ahlaki sorumluluk, ahlaki karar, ahlaki normlar, vicdan, ahlaki değer, değer yargısı, iyi ve kötü” gibi kavramlar aynı zamanda her toplumda var olan ahlakın da temel kavramlarıdır.

Ahlak Felsefesinin Temel Kavramları

Ahlaki Eylem: Ahlaki eylem, normatif değerler bakımından davranışların konusunu oluşturan insan edimlerine denir. “Ahlaki eylemin amacı nedir?” sorusuna “Ahlaki eylemin amacı haz almaktır.”, “Mutlu olmaktır.”, “Fayda elde etmektir.” ya da “Yalnızca ödevdir.” cevaplarından biri verilebilir. Bu cevaplar felsefe tarihi boyunca da verilmiştir. İnsanın ahlaki eylemlerinin amacı, yönelimleri çerçevesinde belirlenir. İnsan yapıp etmelerini ödev ahlakı anlayışı çerçevesinde belirginleştirmiş ise ahlaki eylemleri bu doğrultuda oluşur.

Ahlaki Sorumluluk: İnsanın özgür iradesiyle düşünüp karar vererek yaptığı eylemlerin sonucuna katlanmasına ahlaki sorumluluk denir. Eylemin bize bağlı olarak gerçekleşmesi yaptığımız iş veya oluşun sorumluluğunu da yine bize yükler. Bir eylemi özgür irademizle yapıp yapmama konusunda karar verebiliyorsak bu eylemin – olumlu veya olumsuz – yaptırımına da katlanabilmeliyiz.

Ahlaki Karar: İnsanın özgür iradesiyle ahlak yasalarını kabul edip bağlanması ve eylemini yapmaya karar vermesidir. Korku, baskı gibi iradeyi yok sayacak nedenlerle insan eylemlerinin ahlak yasasına uyması ahlaki sayılmaz. Kişinin özgür iradesiyle seçmeye karar vermesi sonucu ahlaki karar ortaya çıkar.

Ahlaki Norm: İnsanın toplumsal bir varlık olarak yapıp etmelerinde ahlaki değeri verecek olan ilkedir. İnsan eylemlerinin iyiye doğru yönlendirilebilmesi için konulan bu yasa hem eylemi yapanın hem de başka insanların olmasını isteyeceği bir yasadır. Yalnızca düşünebilen akıllı varlıklarda norm bilinci ve eylemde bulunma yetisi vardır.

Vicdan: İyi ve kötüyü dolaysız bir sezgiyle birbirinden ayırt etme gücüdür. Doğuştan her insanda var olan bir yetidir. Rousseauʼda (Ruso) ilahi bir içgüdü iken Kantʼta vicdan salt aklın pratik olarak kendisini gösterdiği bir durumdur. Bireysel vicdanın genel / kamusal vicdanın bir yansıması olduğu düşünüldüğünde vicdan “sağduyu” olarak değerlendirilebilir.

Ahlaki Değer: İnsan eylemleri normatif ölçüde yorumlanır, iyi ve kötü kavramları ile ifade edilir. Kişinin ya da toplumun herhangi bir şey, olay, olgu vb. hakkında verdiği hüküm ya da yaptığı değerlendirmelere ahlaki değer denir.

Değer Yargısı: Toplumsal yaşamda ahlaki normlar bulunur. Normlar çerçevesinde insan eylemlerinin belirli değer ölçüsünde bir yargıya bağlanmasına, hüküm verilmesine değer yargısı denir.

İyi ve Kötü: Bu kavramlar kişilere, toplumlara, çağlara göre değişen anlam ve içeriğe sahiptir. Ahlaki normlara uygun olan, yapılması istenilen, onaylanan davranışların tümü iyi olarak kabul edilir. Ahlaki normlara uygun olmayan, yapılması istenilmeyen ya da onaylanmayan, ahlakça olumsuz bulunan şey ise kötüdür.

Özgürlük: İnsanın iradesi ile düşünmesi sonucu karar vermesi ve eylemini gerçekleştirmesidir. Ne istediğinin bilincinde olarak akılcı bir şekilde hareket etmesidir. Ahlaki özgürlükten söz edildiğinde keyfi ve ölçüsüz bir özgürlük akla gelmemelidir. Başkasının hak ve özgürlüklerini ihlal edecek bir anlayışın ahlaki olmayacağı açıktır.

Erdem: İnsanın iyi ve kötü arasında tercih yapması gerektiğinde iyiyi seçmesidir. Bunun böyle olması gerektiği hissini de sürekli olarak taşımasıdır.

Yorum yapın